Dün Saraybosna Pazar Yerine Ağlayan İslamcılar, Bugün Şam Pazar Yerine Sessiz!

Duma pazar yeri katliamına sesiz kalınmasını eleştiren bir yazı kaleme alan Osman Atalay, dün Saraybosna pazar yeri bombalanırken çığırtkanlık yapanların bugün Şam pazar yerleri, bombalanırken susmalarının ilahi bir cezası olacağını vurgulamış.

Dün Saraybosna pazar yerine ağlayan İslamcılar, bugün Şam pazar yerine sessiz!

Osman Atalay / Yeni Akit

1992-1995 yılları arasındaki Bosna Savaşı, Avrupa’nın göbeğinde cereyan etmiş ve tarihte eşine ender rastlanan katliamlara sahne olmuştur.

 250 bin Müslüman Boşnak, Sırplar tarafından öldürülmüş, yüz binlerce insan evlerinden sürülmüş, 50 bin kadın tecavüze uğramıştı.

ABD, BM ve NATO, Bosna’da yaşanan bu katliam ve soykırıma sadece seyirci kalmıştı.

Bosna Savaşı sırasında Saraybosna Markale Katliamı olarak anılan iki hadise yaşandı.

5 Şubat 1994 tarihinde Saraybosna’daki Markale pazarına Sırplar tarafından düzenlenen saldırıda 68 kişi ölmüş ve 144 kişi yaralanmıştı.

Markale pazarına ikinci bombalı saldırı 28 Ağustos 1995 yılında gerçekleştiğinde ise 37 kişi ölmüş ve 90 kişi yaralanmıştı.

Pazar yerinde masum, silahsız Boşnakların katliam görüntüleri sonucunda NATO, dünya kamuoyunun tepkisine daha fazla dayanamayarak iki gün sonra 30 Ağustos 1995’de pazar yeri ve Srebrenitsa katliamlarını gerekçe göstererek Sırp Cumhuriyeti’nde seçilmiş bazı hedeflere uçakla hassas vuruşlar yaptı.

MARKALE PAZAR YERİ KATLİAMINI YAPANLAR CEZALANDIRILDI

Markale pazar yeri katliamını yapan sorumlular 2004 yılında Lahey’deki Savaş Suçları Mahkemesi’nde yargılandı. Bosna savaşında, Sırp Cumhuriyeti Ordusu’na (VRS) bağlı Saraybosna-Romaniya Kolordu Komutanlığı görevini yürüten Stanislav Galiç, Lahey’deki Eski Yugoslavya Uluslararası Ceza Mahkemesi (ICTY) tarafından aralarında Markale katliamının da bulunduğu, Saraybosna’nın kuşatılması sırasında işlenen suçlar nedeniyle müebbet hapse çarptırılırken, orduda üst düzey komutanlardan biri olan Dragomir Miloşeviç hakkında ise 29 yıl hapis cezası verildi.

Bosna’da Müslümanların yaşadığı katliamlara karşı İslam dünyasındaki bütün hükümetler ve sivil kurumlar, gerek siyasi gerekse de insani platformlar oluşturarak bu katliamların durdurulmasında büyük samimi çabalar gösterdi.

İKÖ (Şimdiki adıyla İİT) ve Arap Birliği, başarılı organizasyonlara imza attı.

SARAYBOSNA’YA ÇABA HARCAYANLAR ŞAM’A İSE HÂLÂ SESSİZ

Saraybosna pazar yerine, camilere, okullara, köylere bombalar yağarken insanlar ölmesin diye çaba gösteren, kalem oynatan kişi ve kurumlar bugün Şam’da pazar yerleri bombalanırken, insanlar katledilirken vicdanlarıyla değil siyasi akıllarıyla, tevil oyunlarıyla hâlâ direnç gösteriyor.

Suriye rejimi son aylarda Şam’ın Duma ilçesinin çevresine sürekli hava saldırıları düzenliyor ve pazar günü pazar yerine düzenlenen hava saldırısında 80 insan hayatını kaybetti, 200 kişi ise yaralandı.

Saraybosna pazar yerinden Şam pazar yerine bombalar yağarken, jeopolitik aşkına, siyasi-politik gelecek uğruna sessiz duranları tarih bir gün elbet yargılayacaktır.

İlahi adaletin tokadı zaman içinde gizlidir.

Dün Saraybosna pazar yeri bombalanırken çığırtkanlık yapan İKÖ ve Arap Birliği üye ülkelerin, bugün Şam pazar yerleri, çarşıları, sokakları, camileri, evleri bombalanırken susmalarının ilahi bir cezası elbette olacaktır.

Kısa çöpün uzun çöpten hakkını alacağı güne iman edenlerin yalnız olmadığına inanıyoruz.

Dün Saraybosna bombalanırken vicdanıyla siyaset yapanlar, bugün Şam pazarı bombalanırken vicdanlarına geri dönmek zorundadır…

Başka kurtuluşumuz yok.

Yorum Analiz Haberleri

Meşru olanı savunursan karşılığını elbet görürsün!
Türkiye solu neden hala Esed rejimini savunuyor?
Sosyal medyada görünürlük çabası ve dijital nihilizm
İran aparatlarının komik antipropagandalarına vakit ayırmak bile coğrafya için zaman kaybı...
Nasıl ki ilk Müslümanlar tüm zorluklara rağmen direndiyse Gazzeliler de öyle direniyor!