Dün “Betonlaşıyoruz”, bugün “sebep siyasal İslam”

Ali Karahasanoğlu, Enver Aysever ve Profesör Ahmet Ercan depremin sebebini 'Siyasal İslam' olarak göstermesini irdeliyor.

Ali Karahasanoğlu / Yeni Akit

Dün “Betonlaşıyoruz”, bugün “sebep siyasal İslam”

İsteyen, istediğini söylesin.

Allah’ın kudreti karşısında insanoğlu aciz.. İnsanoğlu güçsüz.

Tabii ki tedbir almalıyız.. Tabii ki; inşaatları kurallara, teknik zorunluluklara uygun yapmalıyız.

Böylece yaşayabileceğimiz olumsuzlukları asgariye indirmeye gayret etmeliyiz..

Bu konuları siyaset dışında tutmalıyız..

Deprem için, “siyaset üstü bir sorun” derken bile, tam da depremi siyasetin malzemesi haline getirmek isteyenlere prim vermemeliyiz..

“Toplanma alanlarımız imara açıldı” deyip, İBB’ye başkan seçildikten sonra, “Toplanma alanları”na bir tane ekleme yapamayanların söylemlerine itibar etmemeliyiz.

“Her yer beton, her yer beton” deyip, kentsel dönüşümlere karşı çıkanlara eyvallah etmemeliyiz..

Bu çerçevede; Kahramanmaraş’ta, Diyarbakır’da, Gaziantep’te, Adıyaman’da, Adana’da, Hatay’da yıkılan ve özellikle de ölüm yaşanan binalara bakıyoruz.

Hemen hepsinde ölümlerin çoğu, 1999 öncesinde yapılan binalarda..

Deprem ile ilgili inşaat kurallarının yeniden dizayn edilmesinden önce yapılmış binalar, daha sıkıntılı.. Yeni binalar, daha güvenli.. Hem yeni teknolojiye göre yapıldığı için, hem yıpranmadığı için, hem de daha sıkı denetimler altında yapıldığı için.

Amerika’yı yeniden keşfetmeye gerek var mı?

Yapılacak iş belli..

1999 öncesinde yapılan belki % 5, % 10 yapıyı; çok sağlam iseler elde tutup, diğerlerinin tamamını yıkıp, büyük bir kentsel dönüşüm atılımını başlatmak..

Şu parti, bu parti demeden.. Tüm siyasi partiler de, buna destek vermeli, yapılacak dönüşüm için, halkı yalanlarla tahrik etme yerine, vatandaşların ikna edilmesi için ellerini taşın altına koymalı..

Ama nerede bu sorumluluk bilinci?

Çok değil, şunun şurasında 6 ay önce..

İstanbul’un göbeğinde, Okmeydanı’nda, Tozkoparan’da..

CHP’sinden İyi Partisi’ne..

Muhalefet parti yetkililerinin, kentsel dönüşüm amaçlı girişimleri, “Yandaşlara rant için, gariban insanların binaları yıkılıyor” diye mahkum etmeye kalkıştıklarını gördük..

Depreme dayanıksız evinin önünde, bir leğenin içine soktuğu 6 yaşındaki çocuğunu yıkayan annenin fotoğrafını gazetelerinin birinci sayfasına koyup, “Kentsel dönüşüm adı altında, bir avuç müteahhhite rant kazandırmak için yıkım kararı alınıp, evinin elektriği kesilen, çocuğunu bahçede yıkamak zorunda kaldı” haberleri yaptılar..

Rant devşiren kim varsa, hep birlikte karşısına çıkalım..

Ama..

Depreme dayanıksız binaların yıkılıp, depreme dayanıklı evler yapılması için atılan adımları mahkum edenler, “Müteahhite para kazandırmak için kentsel dönüşüm yapıyorlar” yalanını uyduranlar, bu ülkede depremde ölen insanların da veballerini üstlerinde taşıyorlar..

 O kadar vicdansızlar, o kadar hainler ki, sadece depreme dayanıklı evler inşa edilirken değil, deprem olduktan sonra da aynı vicdansızlıklarını tekrarlıyorlar..

“Yandaş müteahhitlere para kazandırmak için betonlaşma seferberliği yaptığı”nı iddia ettikleri Ak Parti’yi..

İlk aşamada 1.200’den fazla insanın vefat ettiği açıklanan dünkü deprem sonrasında bile, bakın nasıl hedef tahtasına koyuyorlar..

Enver Aysever isimli soldan çarklı gazeteci, jeofizik mühendisi Prof. Dr. Ahmet Ercan ile depremi konuşuyorlar..

Beklersiniz ki. “Keşke AK Parti’ye ‘her yeri betona çevirdi’ eleştirisi yapmasaydık. Keşke 1999 öncesi yapılan tüm inşatların yıkılıp, yeniden yapılması için biz de destek olsaydık. Bu yıkım ile karşılaşmasaydık” desinler.

Siz samimi bir özeleştiri beklerken..

Onlar tiyatro oynuyorlar..

Prof. unvanlı Ercan, her gün bir kişinin polis kurşunu ile öldüğü ABD’nin bu acınası durumunu.. Uyuşturucudan, fuhuştan insanların Avrupa’daki ülkelerde düştüğü rezil durumdan hiç bahsetmeden..

Depremlerde en çok yıkımın olduğu İslam ülkelerini sayıyor ve ortak yönü soruyor.. 

Aysever de gollük pası, “Biz daha düne kadar, bu ülkenin dindar siyasetçilerini, her yeri betonlaştırıyorlar diye eleştiriyorduk. Şimdi onları suçlamamız ahlaksızlık” demiyor..

Depremde çok yıkım olan ülkelerin ortak yönünün “Siyasal İslam” olduğunu öne sürüyor..

Soldan çarklı gazeteciye, soldan çarklı prof. da, “Aynen öyle” diye karşılık verip devam ediyor: “deprem takdiri ilahi değil, takdiri siyasidir!” 

Oysa bu vicdansızların, son yıllarda yapılan ve rant devşirildiği iddia edilen inşatları listeleyip, “bakın betonlaştırdığınız binalar yıkıldı. Eski binalar ayakta kaldı” diyebilecekleri bir veri ellerinde var ise, bunu söylemeleri gerekirdi.

Böyle bir verileri yok..

Ama..

Binalar yenilenirken, “betonlaşıyoruz” diyerek engel çıkardılar..

Onlara rağmen yapılan binalarda büyük oranda yıkım yok, ama bunların saldırıları sebebi ile yıkımı geciken binalar, depremde yıkılıyor..

Teşhisleri şu: “Yıkımın sebebi, siyasal İslam”..

Yorum Analiz Haberleri

Meşru olanı savunursan karşılığını elbet görürsün!
Türkiye solu neden hala Esed rejimini savunuyor?
Sosyal medyada görünürlük çabası ve dijital nihilizm
İran aparatlarının komik antipropagandalarına vakit ayırmak bile coğrafya için zaman kaybı...
Nasıl ki ilk Müslümanlar tüm zorluklara rağmen direndiyse Gazzeliler de öyle direniyor!