İstanbul merkezli ''paralel yapı'' operasyonu kapsamında cumhuriyet savcılarınca ifadeleri alınan Ekrem Dumanlı ve Hidayet Karaca'nın da aralarında bulunduğu şüpheliler "cebir, tehdit ve hile kullanarak kişiyi hürriyetinden yoksun bırakma, iftira, silahlı terör örgütüne üye olmak"la suçlandı.
Zaman Gazetesi Genel Yayın Müdürü Ekrem Dumanlı, Samanyolu Televizyonu Yayın Grubu Başkanı Hidayet Karaca ve eski Hakkari Emniyet Müdürü Tufan Ergüder'in de bulunduğu şüphelilerin ifadesi soruşturmayı yürüten savcılarca alındı.
Savcılığın 12'si tutuklama, 4'ü adli kontrol talebiyle nöbetçi hakimliğe sevk ettiği 16 şüpheli, "cebir, tehdit ve hile kullanarak kişiyi hürriyetinden yoksun bırakma, iftira, silahlı terör örgütüne üye olmak"la suçlandı.
Savcılığın, Ferdi Taşkaya, Ayhan Akça, Mustafa Uyanık ve Halit Akbulut hakkında adli kontrol hükümleri uygulanmasını istediği öğrenildi.
Sorgu işlemine başlayan Nöbetçi 1. Sulh Ceza Hakimi Bekir Altun, ilk olarak Ekrem Dumanlı'yı sorguladı.
Dumanlı'nın kimlik tespitinin ardından savunması alındı. Şüphelilerin sorgusunun görüntülü ve sesli kayda alındığı öğrenildi.
Avukat sınırlaması kararı
Hakim Altun, şüphelilerin gözaltı süreci ve mahkemeye sevkinin kamuoyu tarafından takip edildiğini belirterek, "Zaafiyete sebebiyet vermemek ve soruşturmanın gizliliği nedeniyle Ceza Muhakemesi Kanunu'nun müdafilerin görevlendirilmesini düzenleyen 153/2 ve soruşturmanın gizliğini içeren 157. maddeleri uyarınca hakimliğin adliyenin 6. katında bulunan şüpheli ve her şüpheli için en fazla 3 müdafi ile savunmasının alınması için sorgu salonuna kabulüne, başka kimsenin salona alınmamasına" karar verdi.
Salona cep telefonu ve iletişim araçlarıyla girilmesi de yasaklanırken, sorgunun uzun sürebileceğini dikkate alınarak, diğer şüphelilerin -6 ve -7'nci katta tutulmaları kararlaştırıldı.
Karara tepki
Nöbetçi hakimliğin bulunduğu adliyenin 6. katında güvenlik önlemi alan polis ekipleri, hakimliğin 3 müdafi alınacağı şeklindeki kararı üzerine avukatların sorgu salonuna geçmelerine izin vermedi.
Şüpheli avukatları karara tepki göstererek, mahkeme salonuna geçmek istedi. Avukatlarla güvenlik güçleri arasında sözlü tartışma yaşandı.
Avukatlar, nöbetçi hakimliğin bulunduğu kattaki polis barikatının da kaldırılmasını istedi.
Ekrem Dumanlı'nın savcılık sorgusunun detayları ortaya çıktı
İstanbul merkezli ''paralel yapı'' operasyonu kapsamında, tutuklanma talebiyle mahkemeye sevk edilen Ekrem Dumanlı'nın savcılık sorgusunun detayları ortaya çıktı.
Operasyon kapsamında gözaltına alınan ve savcılık sorgusunun ardından tutuklanma talebiyle mahkemeye sevk edilen Dumanlı'ya savcı Fuzuli Aydoğdu, Fethullah Gülen ve Tahşiye haberlerini sordu.
Dumanlı, Fethullah Gülen’i tanıdığını ancak, Gülen’in 2009 yılında Tahşiye’den bahsettiği sohbetini hatırlamadığını iddia etti.
Gülen’den herhangi bir talimat almadığını ve Gülen'in, Zaman gazetesinde yönetici vasfının bulunmadığını vurgulayan Dumanlı, '‘Sadece haftada bir gün, cuma günleri olmak üzere yazılarının yayınlandığı "Kürsü" başlıklı köşesi vardır” dedi.
Dumanlı, bir soru üzerine anlamını bilmediğini söylediği Tahşiye'yi ilk kez duyduğunu, Rahle ve Tahşiye yayınevlerini de bilmediğini belirtti.
''Gülen’in sohbetinde geçtiği söylenen ‘karanlık karar kurullarından ne kastettiğini bilemem” diyen Dumanlı, televizyon seyretmediğini ve haberleri internetten takip ettiğini söyledi.
Dumanlı, “Zaman gazetesindeki haberler Fethullah Gülen’in söylemleri ve talimatlarına göre mi şekillenir?” sorusuna, yayın politikasına müdahalenin söz konusu olamayacağını öne sürerek, “Onun talimatları ile şekillenmez” cevabını verdi.
Gazetede yayımlanan haberlerinin, 5-8 bin haber arasından seçildiğini ifade eden Ekrem Dumanlı, "Bu kadar çok haberin, fotoğrafın, Gülen’e gönderilerek onun onayından geçmesi mümkün değildir. Burası ile Amerika arasındaki zaman dilimi de farklıdır” dedi.
Tahşiye haberleri soruldu
Tahşiye haberlerine ilişkin sorulara yanıt veren Dumanlı, “Hocaefendi'nin konuşmasını o haberi yapan arkadaş önemli bulmuş olacak ki haber olarak gazeteye almış. Haber 3. sayfada çıkmış. Haberi çok önemsemiş olsaydım 1. sayfaya alabilirdim” dedi.
Tahşiyeciler konusunda Hüseyin Gülerce ve Ahmet Şahin’in yazı yazdığını hatırlatan Dumanlı, bu konuda talimat vermediği gibi yazılanları da okumadığını vurguladı.
Dumanlı, Samanyolu TV’de yayınlanan ve Tahşiyeciler'i konu alan dizilere ilişkin de '‘TV seyretmiyorum, dizi de izlemiyorum’' cevabını verdi. Dizide Tahşiye konusunun işlenmesi için talimat almadığını öne süren Ekrem Dumanlı, filmlerin, daha "sonra gerçekleşen olaylarla irtibatlandırılmasını doğru bulmadığını söyledi.
Gülen'in onayına sunulan konular
"Gülen’in onayına sunduğunuz konular hangileridir?’' sorusuna Dumanlı, şu yanıtı verdi:
''İnsanlar Hocaefendi’yi arayıp, izlenimlerini paylaşıyor. Hoca da bunları dinliyor. Hocaefendi’nin hiçbir talimatını görmedim. Sadece ‘siz bilirsiniz, iyi olur’ gibi sözler söylüyor. Cüneyt Özdemir’in canlı yayında bana sormuş olduğu ses kayıtları var ise bunların da usulsüz dinlemelerden elde edilen, hukuki değer taşımayan dinlemeler olduğunu düşünüyorum.”
Dumanlı, Fethullah Gülen ile Hidayet Karaca arasında geçtiği iddia edilen interneteki ses kayıtlarının ise hukuka aykırı elde edildiğini ve delil olamayacağını savundu.
Dershaneler sorusu
“Dershaneler konusunda haber yapmanız için Fethullah Gülen’in size talimatı oldu mu?” sorusuna da "talimat almadım" cevabını veren Dumanlı, "Tahşiye kelimesini bile ilk defa avukatımdan burada duydum” dedi.
Dumanlı, "Herhangi bir algı oluşturularak Tahşiye isimli bir terör örgütü grubunun aleyhine soruşturma açılmasına sebep olma iddiasını kabul etmediğini ve böyle bir oluşumdan habersiz olduğunu iddia etti.
Dumanlı, “22 Temmuz operasyonuna ilişkin haberleri, diğer basın kuruluşlarına göre daha uzun süre ve adil yargılamayı etkileyecek şekilde çarpıtarak gazetede yayınlanmasının sebebi nedir?” sorusuna "haber değeri olduğu için" cevabı vedi .
Zaman Gazetesi Genel Yayın Müdürü Ekrem Dumanlı, ifadesinin sonunda ise, hiçbir suç işlemediğini ve hiçbir örgüte bağlı olmadığını söyledi.
Karaca savunma yapmayı reddeti
Karaca'nın avukatı Fikret Duran, Çağlayan'daki İstanbul Adalet Sarayı önünde gazetecilere yaptığı açıklamada, müvekkili hakkında hiçbir delil gösterilmediğini ileri sürdü.
Karaca'nın savunma yapmayı reddettiğini belirten Duran, "Müvekkilim yakın geçmişte yaşanan 'kaç İsmail' olaylarından sonra, üzerlerinde türlü türlü siyasi baskıların oluştuğu mahkemelerden adalet beklemediğini ifade etmiştir. Bu nedenle savunma yapmayı reddetmiştir" dedi.
Soruşturmada "hukuk güvenliğinin ortadan kalktığını" iddia eden Avukat Yusuf Danyal Kılıçalp ise şunları kaydetti:
"Savcılık aşamasında savcı bize önce sayın Fethullah Gülen Hocaefendi'nin kasetinden bir bölüm izletiyor. Sonra Tek Türkiye'den bir bölüm izletiyor. Sonra müvekkile diyor ki bunlardan ne anlıyorsunuz. Yani müvekkilin iç dünyası veya sayın Fethullah Gülen'in iç dünyasıyla ilgili yorumlar istiyor. Bu yorumların sonunda da ben sizi ne ile suçluyorum? TCK 314. maddenin 2. fıkrasında geçen anayasal düzeni değiştirmek için silahlı örgüt kurma suçu, örgütü yönetme suçu."
Hidayet Karaca'nın şeker hastası olduğunu belirten Kılıçalp, müvekkiline başsavcının talimatıyla su verildiğini ileri sürdü.
Kılıçalp, soruşturmada müştekilerden birinin ifadesini görmek istediklerinde savcının, gizlilik kararı olduğu için vermediğini, sürecin hukuka aykırı olarak geliştiğini iddia etti.
Ayrıca 5. kişinin ifadesinin alındığını ifade eden avukat Yusuf Danyal Kılıçalp, ilerleyen saatlerde Sulh Ceza Hakimliği'nin tahliye veya tutukluluğun devamıyla ilgili bir karar vermesini beklediklerini sözlerine ekledi.
Adliye önünden notlar
Çağlayan'daki İstanbul Adalet Sarayı önünde toplanan bir grup, ellerindeki Türk bayrakları ve dövizler ile sloganlar atarak İstanbul merkezli "paralel yapı" operasyonunu protesto etti.
Pankart ve dövizlerle bekleyen kalabalıktan bazılarının zaman zaman Kur'an-ı Kerim okuduğu görüldü. Ekrem Dumanlı ve Hidayet Karaca'yı destekleyen sloganların atıldığı adliye önünde merhum 8. Cumhurbaşkanı Turgut Özal ve helikopter kazasında hayatını kaybeden eski Büyük Birlik Partisi Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu'nun posterleri taşındı. Kadın ve erkeklerden oluşan kalabalığın adliye önünde bekleyişi sürüyor.
Karaca'nın ifadesi
İfadesi savcı Hasan Yılmaz tarafından alınan Hidayet Karaca, soru üzerine "Ne Gülen'den talimat alırız ne de 'biat edin, rahat edin' diye birtakım insanlardan. Mesleğin evrensel kurallarına, basın yayın ilkelerine göre RTÜK kurallarına uygun bir şekilde özgürce, demokratik ve hukuk devletinin oluşması için yayın yapıyoruz" yanıtını verdi.
"Şefkat Tepe" ve "Tek Türkiye" dizileriyle ilgili Gülen'den talimat alınmadığını iddia eden Karaca, yapım şirketinin jeneriğe, "dizidekilerin tamamen hayal ürünü olduğunu yazdığını" söyledi.
Karaca, bu dizilerin yapımcısını, yönetmenini, senaristini ve hikaye grubunu kendisinin belirlemediğini kaydetti.
Karanlık Karar Kurulu
"Tek Türkiye" adlı dizide Karanlık Karar Kurulu sahnesinde geçen bir diyaloğa ilişkin soruya Karaca, şu yanıtı verdi:
"Her hafta televizyon sektöründe yüzlerce dizi yapılmaktadır. Dizilerde yüzlerce komplo planları işlenmiştir. Devlet yıkılmış, devletler kurulmuştur, cinayetler işlenmiş, örgütler çökertilmiş. Eğer hayal ürünü bir diziden böyle soruşturmalar çıkarsa dizi sektörü çöker. Amerikan dizilerinde ve filmlerinde Rusya'ya sızıyorlar ve yıkıyorlar ülkeleri, ülkeleri ele geçiriyorlar. Acaba bugüne kadar bir dizi filmden dolayı silahlı terör örgütü suçlaması hiç çıkmış mıdır?"
"Tahşiye" kelimesini hiç duymadığını, "Rahle"yi ise Kur'an okunan sehpa olarak bildiğini dile getiren Karaca, bu isimdeki yayınevlerinden de habersiz olduğunu ifade etti.
Karaca, Fethullah Gülen'in 2009 yılında "www.herkul.com" adresinden "Tahşiyeciler" ile ilgili konuşmasında geçen "karanlık karar kurullardan" neyi kastettiğini bilmediğini, bunun Gülen'e sorulması gerektiğini kaydetti.
Karaca, Gülen ile de telefonla hiç görüşmediğini iddia etti.
AA