Dugin’in Uyarıları İlaç Gibi Geldi!

​​​​​​​İktidar medyasının Avrasyacı komplo tezlerine ve teorilere alabildiğine açık hale geldiği, adeta bağımlılık geliştirdiği bir zamanda Aleksandr Dugin yine coşkuyla manşetlere çekildi!  

HAKSÖZ HABER

Avrasyacılık tezinin öncü isimlerinden Rus Prof. Aleksandr Dugin’in Haberturk’ten Nalan Koçak’ın sorularına verdiği cevaplar Türkiye medyasında çok ilgi gördü. Dugin’in sözlerinin, mesajlarının iktidar medyasında bulduğu karşılık ise beklendiği üzere olağanüstüydü. Hemen hepsi duymak istediklerini olanca netlik ve basitlikte, tane tane ifade eden Dugin’i manşetlerine taşıdılar.

15 Temmuz öncesinde ordudaki hareketliliği bildirdiğinden tutun, Erdoğan için Putin’e şefaatte bulunduğuna kadar bir dizi iddiasını aynen haberlerine taşıdılar. Kerameti kendinden menkul bu sözlerde hiçbir yanlış, boşluk ya da belirsizlik bulmadılar.

Bir kere daha Dugin içeride ve dışarıda Türkiye’nin kimlerle müttefik olması, kimlere sırtını dayaması gerektiğini, Irak ve Suriye’de ne yapmasının lazım olduğunu ve daha pek çok konuda akıl veriyordu. Sorgulamaya ne gerek vardı ki, işte adamın söyledikleri birebir Türkiye gerçeğine uyuyordu. Putin’in nasıl sıkı bir dost olduğundan, Erdoğan övgüsüne dek arada yaptığı vurgularsa zaten röportajı tadından yenmez hale getiriyordu.

İşin doğrusu Dugin’in neler söylediği pek bir önem arzetmiyor. Tipik bir propagandist ve iddialı konuşmayı çok seviyor. Kendisine sorulan sorulardan birine verdiği şu cevabın röportajın mahiyetine ışık tutmaya yeterli olacağını sanıyoruz:

- CIA’nın darbe girişimi için 2 milyar dolar harcadığını iddia ediyorsunuz. Neden başarısız oldular?

Türk ordusunu hafife aldılar. Ergenekon ve Balyoz’dan sonra orduda Erdoğan’ı destekleyecek kimsenin kalmadığını düşündüler. Fakat ordudaki Kemalistler Erdoğan’ı destekledi. CIA ayrıca o gece Rusya ve Türkiye arasındaki iletişim kanallarını kesmeye çalıştı.

Demek ki neymiş? Kemalist subay kadrosu Erdoğan’ı ve Türkiye’yi kurtarmış! İyi de bunca zamandır 15 Temmuz darbesinin önlenmesinde halkın direnişini öne çıkaranların bu iddiaya, bu teze söyleyecekleri bir şey yok mu?

Bu soruya verdiği cevap ne kadar tutarlıysa, inanın Dugin’in diğer sorulara verdiği cevaplar da ancak o kadar tutarlı ve dikkate değer! 

Ne var ki, bilinçli bir körleşme ve körleştirme arzusu ortama hakim gibi adeta! İktidar medyası Türkiye’nin büyük bir tehdit atlattığını ve halen de tehlikenin geçmediğini duymak istiyor, Dugin de altını kalın kalın çizerek bunu söylemiş! Duymak istediğini söyleyenleri can kulağıyla dinleyen, hoşuna gidecek lakırdıları duymaktan haz alan, kimin söylediğine, neden söylediğine, nereye varmak istediğine zerre miktarı önem vermeyen böyle bir medya ile her şey ne kadar net ve pürüzsüz değil mi?

Yorum Analiz Haberleri

Camiler Ermeni, Rum ve Yahudilere de satılmış
Sosyal medyanın aptallaştırdığı insan modeli
Dünyevileşme ve yalnızlık
Cuma hutbelerindeki prangalar kırılsın
Batı destekli spor projeleri neye hizmet ediyor?