Dört K formülü ve gerilim hatları

MUSTAFA ÖZCAN

Ağabeyimiz Mehmet Niyazi Özdemir, sık sık Almanların ‘Yedi B’ planına atıfta bulunur. Bir yazısında bunu şöyle anlatır:  “Almanya palazlanma sürecinde “Yedi B” adı verilen bir formül geliştirdi. Berlin, Budapeşte, Belgrat, Bükreş, Bosphorus (İstanbul Boğazı’na atfen İstanbul), Bağdat ve Bombay hattında kendi ayakları üzerinde durmayı başarabilen devletler bırakmamayı, bu bölgelerdeki her biri başlı başına zenginlik kaynağı olan hammaddeleri ucuza mal ederek bu maddelere ihtiyacı bariz olan bölgelere, özellikle Uzakdoğu’ya güvenli ve kârlı bir şekilde ulaştırıp pazarlamayı milli bir politika haline getirdi. Dolayısıyla zahiri bir dostluğun arka planında biz de Almanya’nın kendisine belirlediği hasımların biri hatta başlıcası oluyorduk.” Bazen buna benzer başka paralel hatlar da vardır. Yedi B, Almanların bir nevi ideolojik hattıdır. Lakin buna mukabil reel ve gerçekçi hatlar da bulunuyor. Bu hatlara günümüzde trigger lines deniliyor. Trigger, İngilizcede tetik demektir ve hatla birlikte anıldığında ‘gerilim hattı’ anlamına gelmektedir. Elbette günümüzde İslam âleminde büyük gerilim hatları vardır. Başta Filistin, Sudan, Afganistan, Irak ve Yemen olmak üzere birçok gerilim ve sıcak hattan bahsedilebilir. Sudan ve Irak gibi ülkeler gerilim hattının ortasındalar ve bölünme riskiyle karşı karşıya bulunuyorlar. Bununla birlikte, bu coğrafyada ‘Dört K’ formülüyle özetleyebileceğimiz bir gerilim çizgisi ve hattı da var. Almanların Yedi B formülüne mukabil bu hattı, ‘Dört K’ formülüyle anabiliriz.

¥

Bu hattın başında Muiz’in Kahire’si var. Bugün Mübarek rejimiyle birlikte Mısır da yaşlanmış vaziyettedir. 1990’lı yıllarda ‘İslamcı öfke’ dalgasını atlatan Mübarek rejimi, şimdi de ‘Hıristiyan öfke’ nöbetiyle karşı karşıya bulunmaktadır. Kıpti Kilisesi, rejime göz açtırmıyor ve neredeyse dış politikayı rehin almış vaziyette. 100 yıl sonra bizler hâlâ nasıl Ermenilerin ve bir biçimde dış politikada Rumların rehinesi durumunda isek Mısır da iç ve dış politikasında Kıptilerin rehinesi durumunda. Sedat ve Nasır’ın halefi olan Mübarek bugün, Fatımilerin son halifesi Adit veya son Hidiv Kralı Faruk konumuna düşmüştür. Cemal’in veliaht ilan edilmesi halinde Yunanistan’dakine benzer muhtemel bir albaylar cuntasından ve darbesinden bahsedilmektedir. Mısır, her an ateş alabilir tetikte bekleyen bir cepheyi andırmaktadır. Yer yer de Müslümanlar ve Hıristiyanlar arasında gerilim ateş almakta ve patlak vermektedir.

Ateş veya gerilim hattının veya Dört K formülünün tam merkezinde ise Kudüs yer almaktadır. Yahudiler, 2010 ile 2020 yılı içinde Kudüs’ün Yahudileştirilmesini tamamlamak istiyorlar. Bundan dolayı Kudüs, ateş hattının tam merkezine isabet etmektedir.

¥

Kudüs’ün dışında Dört K formülünde yer alan en önemli ateş hatlarından birisi de Kerkük şehridir ve Kürt partizanları şehri Kürtleştirmek için son rötuşları yapıyorlar. Bir barut fıçısını andıran Kerkük meselesi, bütün bölgeyi ateşe atabilir. Zira Irak’ın ve bütün bölgenin merkezinde yer alıyor. Reşid Rıza’nın Osmanlı’nın son döneminde hilafet merkezinin Musul’a taşınması tezini ortaya atması da buranın merkezi önemini ortaya koymaktadır. Burası, galeyan halinde bir bölgedir. The Economist dergisinin The World 2011 özel sayısına göre Kerkük hatlar arasında en sıcak hattı ve trigger line’ı temsil etmektedir. Dört K hattının son durağı ise Taliban’ın başkenti Kahdahar’dır ve Kahdahar’ın son kez Taliban’ın eline düşmesi ise Amerikan imparatorluğunun da sonunu remz edecektir. Bu gerilim hatlarındaki ateşin sona ermesiyle birlikte el değiştirmesi bizlere yeni bir dünya düzenini de muştulayacaktır. Yeni bir ufuk ve yeni bir istikbal sunacaktır. Esasında, 11 Eylül sonrasında ateş hattının kenarında bulunan Pakistan için de Müşerref, ‘In The Line of Fire/Ateş hattında’ adlı otobiyografik bir eser kaleme almıştı. 2003 yılında Türkiye de Bush yönetimi tarafından cephe ülkesi sayılmıştır. Her ne ise. Ateş hattı ancak İslam sayesinde sönecek ve yeniden barış hattına ve vahasına dönüşecektir.

YENİ AKİT