Kaynak: Yeni Akit
Şapka Kanunu kabul edildikten sonra ülkede yeterince şapka bulunmadığı için yabancı kadın şapkalarını bile başına geçirenlerin olduğu biliniyor.
Kemalist zihniyetin dayatması olan Şapka Kanunu nedeniyle canından olmak istemeyen insanlar ise şapka satın almak zorundaydı. O günlere dair bir ilan ise yaşananları gözler önüne serecek cinsten. İlanda yer alan, "Kurtulmak için şapka satın al.!" sloganı bile bu zihniyetin oluşturduğu baskıyı gözler önüne seriyor.
Şapka zorunluluğu nasıl başladı?
1925 Ağustosunun son haftasında, Kastamonu’ya ve İnebolu’ya yaptığı bir gezide Mustafa Kemal fese ve hâlâ Anadolu illerinde giyilmekte olan geleneksel kıyafetleri yasaklama kararı aldı.
Mustafa Kemal Atatürk’e göre şapka; evrensel medeniyete katılma, çağdaş olma, kafaların içini hurafelerden kurtarıp bilimsel düşünceye açma yolundaki çabaları destekleyecek en önemli adımdı.
Atatürk Kastamonu’da yaptığı konuşmada; “Turan kıyafetini araştırıp canlandırmaya gerek yoktur. Medeni milletlerarası kıyafet, milletimiz için layık bir kıyafettir. Onu giyeceğiz. Ayakta iskarpin veya potin, üstünde pantolon, yelek, gömlek, kravat, ceket ve doğal olarak bunların tamamlayıcısı olmak üzere başta siperi şemsli serpuş; bunu açık söylemek isterim, bu başlığın ismine şapka denir.” şeklinde konuşmuş ardından Ankara'a döndüğünde, “Şapka iktisasına (giyilmesine) Dair Kanun” Tasarısı hemen Büyük Millet Meclisi’ne sevk edildi. Büyük tartışmaların ardından 25 Kasım 1925
Şapka kanunlaştı. Bundan sonra erkeklerin şapka dışında başlık giymeleri suç sayılacaktı.
Şapka Kanunu çıktıktan sonra Erzurum, Rize, Sivas, Maraş, Giresun, Kırşehir, Kayseri, Tokat, Amasya, Samsun, Trabzon ve Gümüşhane’de sert direnişler oldu.
Şapka yüzünden idam edildiler
Şapkaya direndikleri gerekçesiyle, İskilipli Atıf Hoca ile Babaeski Müftüsü olmak üzere, Rize’de 8, Maraş’ta 7, Erzurum’da 4, Sivas’ta 3, İskilip’te 2, Menemen’de 28 olmak üzere, çeşitli yerlerde toplam 78 kişi idama mahkum olup infazları gerçekleştirildi.