PKK saldırılarının tırmanmasıyla birlikte çözüm sürecinin bittiği yorumları yapılıyor. HDP kanadı ısrarla Erdoğan'ı süreci sabote etmekle suçluyor.
HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş'ın Radikal'de Ezgi Başaran'a verdiği mülakatta, esas sebebin "Dolmabahçe mutabakatının bozulması" olduğunu söylemişti. Demirtaş'a göre, Erdoğan Dolmabahçe mutabakatını bozmasaydı, Kandil silah bırakma kongresini toplayacaktı...
Peki bu iddialar doğru mu? Tartışmalara katılan Yazar Taha Akyol, bugünkü yazısında HDP'nin hiç bahsetmediği Dolmabahçe polemiğinde gözden kaçırılan bir ayrıntıyı böyle aktardı:
MUTABAKATI PKK BOZDU
"Kandil en başından beri Öcalan'a ikiyüzlü davrandı, çözüm sürecini sürekli hırpaladı, sonunda sabote etti. Dolmabahçe mutabakatının açıklandığı 28 Şubat 2015 günü Kandil'de Mustafa Karasu'nun ANF'ye yaptığı açıklama şöyledir:
"PKK kongresini yapıp silah bırakma kararı alacak biçimindeki yaklaşımlar demagojidir."
Hemen ertesi günü KCK adına yine Mustafa Karasu'nun şu sözleri yayınlandı:
"Hiç kimsenin PKK adına silah bırakmasından, PKK'nın kongre yapıp silah bırakma kararı alacağından söz etmesi mümkün değildir. Hiç kimsenin üzerinde böyle bir vazife yoktur!"(Özgür Gündem, 1 Mart) Bu sözlerle Kandil Öcalan'a bile meydan okuyordu.
SEÇİM SONRASI SİLAHLANMA ÇAĞRILARI
Demirtaş'ın Dolmabahçe mutabakatını Cumhurbaşkanı'nın 21 Mart'taki açıklamalarının bozduğu yolundaki sözleri doğru olsa bile süreci esas sabote edenin Kandil olduğu açıktır. 7 Haziran seçimlerinden sonra PKK'nın silahlanma çağrıları yaptığı da unutulmamalıdır.
Bu tablo karşısında ve ülkede temsili demokrasi ve düzeye gelmişken, HDP'nin terörü mazur gösterircesine tek taraflı olarak iktidarı suçlaması, Kandil'e tek kınama yapmaması esef vericidir. HDP'den bir kişi de çıkıp "Cumhurbaşkanı ve hükümet şu yanlışları yaptı fakat PKK'nın tekrar şiddete, kan ve ölüme yönelmesini kınıyoruz" demedi, diyemedi!"
İnternet Haber