Doların Düşmesi Rehavet Oluşturmasın

Hakan Albayrak, hızlı yükseliş trendinden sonra dolarda yaşanan düşüşe değindiği yazısında, AK Parti’nin 17. kuruluş yıldönümü vesilesiyle Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın dikkat çektiği perspektifin önemini vurguluyor.

Hakan Albayrak’ın Karar’daki köşesinde yayınlanan konuyla alakalı yazısı (16 Ağustos 2018) şöyle:

Dolar Düşerken…

Böyle bir krizle 17 sene önce karşılaşsaydık herhalde halk paniğe kapılır, hükümetin eli ayağı dolaşır ve o kargaşada ekonominin ahı gidip vahı kalırdı.

AK Parti iktidarları döneminde birbirinden korkunç sayısız badireyi atlatarak uluslararası sistemin ağalarını tekrar tekrar alt edince özgüven patlaması yaşadık; bugün, hem halkta hem de hükümette ziyadesiyle mevcut olan özgüven ve halkın çoğunluğunun hükümete duyduğu güven sayesinde, ABD’nin ekonomik taarruzlarını geri püskürtme istidadı gösterebiliyoruz elhamdülillah.

Kaideyi bozmayan istisnaları hariç halk sağlam duruyor, hükümet gereken tedbirleri ivedilikle peş peşe alıyor ve Amerikan Doları, Türk Lirası karşısında hızla düşüyor.

Yolu açık olsun.

***

Bu muharebeyi kazanmakla kalmayıp harbi de kazanmamız için tabii ki daha köklü tedbirlerin alınması gerekiyor ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın evvelki gün AK Parti’nin 17’nci kuruluş yıldönümü münasebetiyle yaptığı konuşmada sarf ettiği şu sözlerden anlıyoruz ki bunlar da hükümetin gündeminde:

“Cari açık, faizler, enflasyon başta olmak üzere çözmemiz gereken bazı sorunlar olduğu gerçeğini gözden ırak tutmuyoruz.”

“Daha çok üreteceğiz, daha çok ihraç edeceğiz… İhraç, ihraç, ihraç... Üretim, üretim, üretim...”

“Daha çok istihdam oluşturacağız, daha çok ter dökeceğiz, daha çok emek vereceğiz. Dışarıdan dövizle aldığımız her ürünün daha iyisini, daha kalitelisini burada üretip, biz dışarıya satacağız… Hammaddeden yarı mamule, yarı mamulden mamule, mamulden yüksek teknolojiye, yüksek teknolojiden tasarıma doğru işlerimizi geliştireceğiz. Fabrikalarımızı daha çok çalıştıracağız.”

“Bizim asıl hedefimiz, bu konjonktürel krizi aşmak değil 2023 hedeflerimize ulaşmaktır. Çünkü bu hedeflere ulaşamazsak daha çok krizle karşı karşıya geleceğimizi biliyoruz.”

***

Konuşmasında şu cümleyi de kurdu Erdoğan:

“Tabii ki kendimize güveniyoruz, bu noktada kendimize inancımız var; ama eksiklerimizi de gayet iyi biliyoruz.”

İsabet; çünkü özgüven patlamasını kendi kendimizi patlatacak dereceye vardırmamalıyız.

Vakur bir tevazu / mütevazı bir vakar ile, ileri!

Yorum Analiz Haberleri

Meşru olanı savunursan karşılığını elbet görürsün!
Türkiye solu neden hala Esed rejimini savunuyor?
Sosyal medyada görünürlük çabası ve dijital nihilizm
İran aparatlarının komik antipropagandalarına vakit ayırmak bile coğrafya için zaman kaybı...
Nasıl ki ilk Müslümanlar tüm zorluklara rağmen direndiyse Gazzeliler de öyle direniyor!