“Dolar balonu” gerçekten böyle mi yükseldi?

Yeni Şafak’ın doların yükselmesinin sebeplerini bulduğu haberi gerçeği ne kadar yansıtıyor? Ekonomideki kötü gidişatı “sözde ekonomist” olarak belirtilen kişilerin sözleri üzerinden açıklamak politik ve ekonomik gerçekleri göz ardı etmeyi gerektiriyor mu?

HAKSÖZ HABER

Eylülde 8 lira olan doların ekonomik hiçbir neden olmamasına rağmen 18 liraya kadar yükselmesine, bazı akademisyenler, CHP’li ve İyi Partili siyasetçiler, FETÖ’cüler ile kendine ‘ekonomist’ diyen bazı sosyal medya kullanıcılarının halkı panikletmesi neden oldu” diye yazan Yeni Şafak ekonomik ve siyasi gerekçeler ile rasyonel ekonomi politikalarının doğurduğu enflasyon ile güvensizliği hesaba katmadı.

Yeni Şafak, “Kurun 25, 30 hatta 40 lira olacağı yalanlarıyla dolar alımı teşvik edildi” gerçeğinin koca bir ekonomiyi etkileyeceğini ve sanki doları olan herkesin bu tarz spekülatif içerikler üreten ekonomistlere kandığını ima etti.

Yeni Şafak gazetesi, iktidarın ekonomi politikasının etkisini göz ardı etmekle sorumluları bulduğunu belirttiği haberiyle dolar ve enflasyon eksenli Türkiye ekonomisindeki sorunların çözülme yollarını da bulmuş gibi davrandığını fark etmeli.

İktidarın her eyleminin doğru olmadığı görülmeliyken, savunulması veya mazeret üretilmesi de gerekmediği gerçeği ile yüzleşilmesi gerekiyor!

Sosyal medya üzerinden yayınlar yapanların Türkiye siyasetine ne kadar etki ettiğini geçtiğimiz aylarda İçişleri Bakanı ve birçok siyasi hakkında çıkan iddialar sonrası görmüştük.

Sosyal medya üzerinden yayınlar yapan ekonomistlerin sözlerinin ekonomiyi etkilediğini ve dolar alımını teşvik ettiğini iddia eden Yeni Şafak, Türkiye’deki iktidarın sosyal, siyasi ve ekonomik yaklaşımlarını pas geçti.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın konuşması sonrası düşüşe geçen doların sadece ekonomik saiklerle hareket ettiğini söylemek elbette güç bir durum. Ancak salt politik söylemlere de endekslenemeyeceği ortada.

Yeni Şafak haberinde, “Dolar operasyonunda manipülasyoncuların başını sözde ekonomist Selçuk Geçer çekti. Youtube’dan ‘Dolar Ne Olur’ başlıklı yayınlar yapan Geçer, “Bugün 13 yarın 23, 20’de bile durmayacak, 30’a koşacak, 40’a dayanacak” diyerek sistematik bir şekilde doların yukarı yönlü gideceğini belirtti.

Geçer’in tahminlerine inanıp birikimlerini dolara yatıran birçok vatandaş ise mağdur oldu. Ekonomist Özgür Demirtaş da doları köpürtme operasyonunda yer aldı. Demirtaş, her artışı yapılan faiz indirimine bağlayarak, dolardaki yükselişin devam edeceğine yönelik analizler yaptı. Ekonomist Mustafa Sönmez de yaptığı paylaşımlarla 2 trilyon liralık mevduatın dövize hücum edeceğini, doların 20 liraya ulaşacağını iddia etti.” derken siyasi partilerin Dolar’ın yükselişi sürecinde etkin rol aldıklarını iddia etti.

Yeni Şafak, “CHP Sakarya Milletvekili Engin Özkoç da başroldeydi. Sözde ekonomistlerin vatandaşları dolara yönelten tahminlerini devam ettiren Özkoç, neredeyse her gün doların yeni bir rekor kıracağını iddia etti. İyi Parti’nin ekonomi kurmaylarından olan Merkez Bankası eski Başkanı Durmuş Yılmaz da Erdoğan’ın açıklamasının ardından “Doların alın” diyerek büyük bir spekülatörlük yaptı. BDDK bu açıklama spekülatörler hakkında sonrası suç duyurusunda bulundu.” diye yazdı.

Yorum Analiz Haberleri

Meşru olanı savunursan karşılığını elbet görürsün!
Türkiye solu neden hala Esed rejimini savunuyor?
Sosyal medyada görünürlük çabası ve dijital nihilizm
İran aparatlarının komik antipropagandalarına vakit ayırmak bile coğrafya için zaman kaybı...
Nasıl ki ilk Müslümanlar tüm zorluklara rağmen direndiyse Gazzeliler de öyle direniyor!