Bizim anayasamız tam bir "tanrı devlet" anayasasıdır.
Devlete karşı milleti koruyan bir anayasamız var.
Bugüne kadar bu anayasaya ufak tefek rötuşlar yapıldı ama şimdi AK Parti'nin hazırladığı değişiklik teklifi en kapsamlı değişiklik paketi olarak ortaya çıkıyor.
AK Parti'den beklenen anayasanın tümünü değiştirmekti. Yeni ve tamamen sivil bir anayasa yapmaktı.
En azından AK Parti'yi tek başına ikinci defa hükümet eden milletin beklentisi bu yöndeydi.
Ama hükümet zamanlama konusunda büyük hatalar yaptı ve seçimlere az bir zaman kala ortaya acil eylem planı gibi bir değişiklik paketi ile çıktı.
Hemen şunu söyleyeyim. Bu kadarına bile razıyız!
Bu değişiklik paketi bu haliyle TBMM'den geçerse bu kadarı bile tanrı devlet anayasasına dokunulması noktasında önemli bir adım sayılır.
Geç kalmış bir adım ama atılması gereken bir adım.
Değişiklik içeriğine baktığımızda "...kararları yargı denetimi dışıdır" içerikli maddelerin değiştirileceği ve her konuda yargı denetimi getirildiğini görüyoruz.
12 Eylül Anayasası Askeri Şûra kararlarını ve Hakimler Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK) kararlarını yargı denetimi dışında tutuyor.
Bu iki kurumun verdiği kararlar asla bir yargı denetimine tabii tutulamıyor. Dolayısı ile bu iki kurumun kararları birer zulüm aracı olarak işliyordu.
Mesela 125. madde orduda bir kıyma makinesi gibi işletiliyordu. Bir şekilde ordu ile ilişiği kesilmek istenen muvazzaf askerler suçları, günahları, kabahatleri ne olursa olsun askeri şûraya getirilip tard ediliyordu.
Askeri şûra kararıyla ordudan atılan bir askerin gidebileceği hiçbir yargı mercii, hakkında verilen kararı şikayet edecek, kararın adil olup olmadığını tartışacak ve yeni bir karar verecek kurum yoktu.
Şimdi 125. madde değiştirilecek. Askeri şûra kararlarına yargı denetimi geliyor.
Aslında 12 Eylül anayasası askeri şûra kararlarını yargı denetimi dışında tutarken amaç, aynı rütbede olup da rütbesi yükseltilmeyenlerin yargıya gidip ordudaki işleyişe engel olmamalarıydı.
Diyelim ki aynı rütbede iki tuğgeneral var ve bunlardan ancak birisi tümgeneral yapılabilecek. Yapılamayan yargıya gidip hak iddia etmesin diye konuldu bu 125. madde.
Ama 125. madde ordudan dindar subayları atmak için kullanıldı. 125. maddeye dayanılarak binlerce subayın ordu ile ilişiği kesildi.
Dün açıklanan anayasa değişiklik paketinde çok önemli bir değişiklik de HSYK kararlarının da yargı denetimine açılmasıdır.
HSYK da tıpkı Askeri Şûra gibi aldığı kararların herhangi bir yargı denetimine tabi tutulamadığı bir kurumdu.
Değişiklik paketi HSYK kararlarını yargı denetimine açıyor. HSYK'nın elindeki en önemli koz alınmış oluyor.
Böylece HSYK'nın meslekten men gibi cezaları verirken artık daha dikkatli olacağı düşünülebilir.
Bu değişiklik yapılırsa bugüne kadar HSYK'nın haksız ve ideolojik olarak verdiği Ferhat Sarıkaya, Sacit Kayasu gibi savcı cinayetleri olarak anılan kararlar gibi kararlar denetlenecek. Belki de 125. madde değişikliğinden sonra yapılan en önemli değişiklik bu olacak.
HSYK bilindiği gibi yürümekte olan davalara müdahale edip hakim ya da savcıları dilediği gibi değiştirme, atama, görevden alma, hatta meslekten men cezaları veriyordu ve bu yetki HSYK'yı yargıya müdahale noktasında oldukça etkin kılıyordu. Artık bu yetkiye son veriliyor.
Yeni tasarı ile siyasi partilere kapatma davası açılması Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın tekelinden alınıyor.
AK Parti'nin hazırladığı pakette 12 Eylül'ü yapan paşalara yargı yolunu kapatan geçici 15. madde kaldırılıyor. Böylece bu beşibiryerdeye yargı yolu açılıyor. Ancak bu konu nasıl yürütülecek? 30 yıl önce işlenmiş bir suç nasıl yargılanacak, yetkili mahkeme hangi mahkeme olacak?
Bu ve benzeri birçok sorun ortaya çıkacak. AK Parti bu değişikliği getirirken sadece muhalefetin desteğini alabilmek amacını gütmüş olmalı.
Yoksa aradan geçmiş 30 yıl!
Her şeye rağmen bu anayasa değişikliği paketi anayasanın dokunulmazlarına dokunması açısından oldukça önemli değişiklikler içeriyor. Madem bütününü değiştiremiyorlar, bu kadarı bile şimdilik işe yarayabilir.
Özellikle şu sıralar Türkiye'nin en sorunlu kuruluşları olan yüksek yargı konusunda getirilen değişiklikler Türkiye'yi normalleştirme adına çok önemli adımlardır.
BUGÜN