Doğu Türkistan için ‘Anadolu Seferi’ne Amasya’dan destek

Amasya İHH ve Özgür-Der Temsilciliği zalim Çin yönetiminin Doğu Türkistan’a uyguladığı zulmü dünyaya duyurmak için 'Anadolu Seferi'ne çıkan Doğu Türkistanlı Müslümanlara destek verdi.

Amasya İHH ve Özgür-Der Temsilciliği zalim Çin yönetiminin Doğu Türkistan’a uyguladığı zulmü dünyaya duyurmak için Anadolu Seferine çıkan Doğu Türkistanlı Müslümanlara destek verdi.

Destek kapsamında Amasya İHH ve Özgür-Der Temsilcilikleri öncülüğünde basın açıklaması gerçekleştirildi.

Basın açıklamasının açılış konuşmasını yapan Amasya İHH Yetim Birimi Sorumlusu Ali Alperen Karaca: “Bu meydanda yeri geldi Suriye’de varil bombaları altında kalan mazlumlar için haykırdık, yeri geldi Mısır’da haksızca idama mahkum edilen kardeşlerimiz için haykırdık, yeri geldi Filistin’de, Azerbaycan’da mazlum halk için haykırdık. Bugün de daha önceleri yaptığımız gibi Zalim Çin Yönetimi tarafından zulme uğrayan mazlum Doğu Türkistanlı kardeşlerimiz için sesimizi yükseltmeye geldik. Bizler nerede mazlum ve mağdur varsa her zaman onların maddi ve manevi destekçisi olacağız.” dedi.

"GÖZÜ YAŞLI DOĞU TÜRKİSTAN İÇİN SESİNİZİ YÜKSELTİN"

Zalim Çin Yönetiminin Doğu Türkistanlılara uyguladığı zulmü duyurmak için Anadolu Seferine çıkan ekipten Mirzehmet İlyasoğlu tarafından okunan basın açıklamasında 'Zalim Çin yönetimi tarafından Doğu Türkistanlılara uygulanan insanlık dışı muamelelerin yapıldığı toplama kamplarının kapatılması ve Türkiyeli Müslümanların bu zulme sessiz kalmamaları çağrısı yapıldı.'

Ardından ekibin diğer üyeleri toplama kamplarında akrabalarının yaşadıkları zulümleri anlattı. 

Amasya İHH Teşkilatlanma Sorumlusu Fatih Akgül tarafından başta Doğu Türkistan olmak üzere tüm mazlum coğrafyaların kurtuluşu için yapılan dua ile program sona ererken, Yavuz Selim Meydanında yaşanılan zulümlere ilişkin fotoğraf sergisi imza kampanyası düzenlendi.

Amasya Özgür-Der Temsilciliği Doğu Türkistan'da yaşanan zulmü gün boyu aktararak soruna çözüm arayışını dile getirdi

"TOPLAMA KAMPI BİR SOYKIRIMDIR"

Düzenlenen 'Sefer' programı kapsamında aynı gün akşam Amasya Özgür-Der Temsilciliği Konferans salonunda Doğu Türkistanlı Müslümanlar tarafından seminer gerçekleştirildi.

Seminerin Moderatörlüğünü Amasya Genç İHH Sorumlusu Oğuzhan Cömert gerçekleştirirken, seminerde Zalim Çin Yönetimi tarafından Doğu Türkistanlı Müslümanlara uygulanan sistematik zulümlerden ve toplama kamplarında uygulanan soykırımlardan bahsedildi.

Ayrıca Çin’in olduğundan fazla güçlü görüldüğü oysaki Müslümanların tek bir yürek olup bu zulme dur demeleri gerektiği ifade edildi.

Doğu Türkistanlı Müslümanların da her insan gibi özgürce yaşama hakları olduğu, evlerine her gün özgürce gidebilmeleri gerektiği belirtildi.

Doğu Türkistanlı kardeşimiz Medine de yaptığı konuşmada kız kardeşinin Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olmasına rağmen toplama kampına götürüldüğünü, annesinin bu ızdıraptan dolayı vefat ettiğini, bir evlat olarak geride kalan babasına ve kardeşine evlatlık görevini yapamadığını, çocuklarını da bu sebepten doya doya kucaklayamadığını, Türk Hükümetinden ve halkından bu zulme bir dur demelerini istediğini, sabah kalktığında bu zulümlerin bittiğini görerek uyanmak hayali taşıdığını gözü yaşlı bir şekilde ifade etti.

Katılımcıların soru ve katkılarının ardından Doğu Türkistan konulu seminer sona erdi.

BASIN AÇIKLAMASININ TAM METNİ

Sözlerime başlamadan önce insanlık adına sesimize ses olmak için burada bulunan başta medya mensupları olmak üzere herkesi saygıyla selamlıyorum.

İşgalci zalim Çin Doğu Türkistan’da 1949’dan beri kana doymadı,   2016’dan beri Doğu Türkistan’da binlerce Toplama kampı inşa ederek 7’den 77’ye kadar milyonlarca Doğu Türkistanlı Müslüman Türk’ü bu devasa toplama kamplarına alarak insanlığın aklı ermediği zulüm ve işkenceye tabi tuttu. ÇKP faşizmi bu uygulaması ile ana-babayı çocuklarından, çocukları ana-babasından, kardeşi kardeşten, hanımı kocasından ayırdı. Onların bir bölümünü hunharca katlettiyse, bir bölümünü köle işçi olarak Çin’in her yerinde çalıştırmaktadır.

Uluslararası Af Örgütü’nün güncel verilerine göre 1 milyondan fazla Müslüman Türk çocuğu toplama kaplarında dininden ve kültüründen soyutlanarak tamamen Çinli birey olarak yetiştirilmektedir. Bunların kimilerinin iç organları çalınarak helal organ pazarında satılmaktadır. Doğu Türkistan’da camii, türbe gibi dini ve kültürel mimari yapılar adım adım yok edilmekte, Kur’an ve dini kitaplar yakılarak yok edilmektedir. Müslüman Uygur ve Kazak kadınları zorla Çinlilerle evlendirilmekte, toplu kısırlaştırılmaktadır. Erkekleri Toplama kamplarına alınan ailelere akrabalık projesi adı altında Çinli erkekler yerleştirilmektedir.

Toplama kamplarında tutulan Müslüman Doğu Türkistanlı kadınlar sistematik tecavüze uğramakta, iffeti, şerefi ve namusu ayaklar altına alınmaktadır. Doğu Türkistan’da Çin’in bütün bu uygulamaları sonucunda işlediği cinayetlerin uluslararası hukuka göre Soykırım olduğu İngiltere, kanada, Hollanda, Amerika, Belçika, Litvanya, Çek Cumhuriyeti gibi 7 ülke tarafından kabul edildi. Başta ABD, Kanada, AB, Avusturalya, Japonya hükumetleri Çin’i kınayan, yaptırım uygulamalarına başlamıştır.

Biz buradan Çin’i tüm bu yaptıklarından dolayı kınıyor ve lanetliyoruz, ve diyoruz ki, İnsanlık Çin’e teslim olmadı ve olmayacaktır. Doğu Türkistanlılar asla teslim olmadı ve asla olmayacağız. Çin tarihinin en büyük hatasını yapmıştır. Doğu Türkistanlılar ve onlara ses veren İnsanlık Çin’in bütün bu yaptıklarının hesabını er ya da geç Çin’e hesap soracaktır.

Bunun için de canımızı, malımızı ve her şeyimizi ortaya koyduk, koyacağız. Bizi izleyen, dinleyen ey kardeşlerim, ey insanlık!

Yukarıda çok kısa özetle anlattıklarım bir insan için çok hem de çok ağır şeylerdir. Hele hele İslam’ın ruhu ile müşerref olmuş bir Müslüman için susmak, seyirci kalmak, velhasıl üç maymun oynamak asla yakışmaz ve bütün çıplaklığı ile Müslüman soykırımı ve İslam’i silme yok etme cereyan ederken  Müslüman’ın suskun kalması hiç bir şekilde düşünülemez.

Bizler, “Ailem Nerede” diye haykıran #Millet Nöbeti tutan kamp mağdurları Çin’in İstanbul başkonsolosluğu önünde 10 aydır bekliyoruz ve direniyoruz. Ve aramızdan bir grup oluşturup, Doğu Türkistan için Anadolu seferinin turunda bugün Amasya’dayız, Çin’in zulüm ve soykırımını Türk milletine birinci ağızdan anlatıyoruz.

Biz buradan Türkiye devletimiz ve hükümetimiz başta olmak üzere tüm dünya liderlerine, uluslararası kurum ve sivil toplum kuruluşlarına ve bütün insanlığa sesleniyoruz:

Eğer iddia ettiğiniz gibi güçlüden, zalimden değil, adaletten, hakkaniyetten, demokrasi ve insan haklarından yana iseniz lütfen artık Doğu Türkistan'da yaşananları görün ve gereğini yapın, vicdanınıza kulak verin.

Şayet bu durumu görmez ve gereğini yapmaz iseniz bugün Doğu Türkistanlıların başına gelenler yarın sizin başınıza gelecektir. Çin’in Pakistan’da, Afrika’da, Türkistan cumhuriyetlerinde yaptıklarına ve şimdi de İran üzerinden Müslüman coğrafyasında yapmayı planladıklarına bakın.

Emin olunuz ki, şayet bu soykırıma engel olmak için gereken somut adımlar atılmaz ise yaşanmış, yaşanan ve muhtemelen yaşanacaklardan bu zulüm ve soykırıma susanlar da en az zalim Çin iktidarları kadar sorumludurlar.

Doğu Türkistan Haberleri

Doğu Türkistanlı kadın 'Kur'an öğrettiği' için yıllardır cezaevinde tutuluyor
82 yaşındaki Doğu Türkistanlı toplama kampında vefat etti
Çin'in İstanbul Başkonsolosluğu önünde Urumçi protestosu
HRW’den Çin’in Sincan politikasına dair rapor
Antropolog Rahile Davut zalim Çin’in hedefinde