Doğu Türkistan Dayanışma ve Maarif Derneği’nin açıklamasının tam metni:
Çin’in İstanbul Başkonsolosu Cui Wei’nin medya aracılığıyla Doğu Türkistan ve oradaki Uygur Türkleri konusunda yaptığı açıklaması gerçekleri yansıtmıyor.
Başkonsolos Cui Wei açıklamasında, Doğu Türkistan’da Cami yıkmadıklarını aksine belki restore ettiklerini iddia ediyor. Ama biz Çin yönetiminin Doğu Türkistan’da birçok Camileri yıktığının ve kapattığının kanaatindeyiz elimizde bilgi ve belgeler var. Örnek göstermek gerekirse bir çok adresteki cami şuan yok edilmiş durumumdadır. Son olarak Çin yönetimi Doğu Türkistan’ın Hotan Vilayeti Keriye ilçesindeki 800 yıllık tarihi büyük camiyi yıktığı belgelendi. Ondan başka Kaşgar şehrinde onlarca adresteki Camiler yok edildi. Eğer Çinin İstanbul Başkonsolosu Cui Wei’in iddia ettikleri doğru ise restore ettikleri Camilerin fotoğrafları ve adreslerini göstersin! eğer Gösteremezse demek oluyor ki iddiası gerçekleri yansıtmıyor.
Doğu Türkistan’da şu an Uygur, Kazak, Kırgız olmak özre 3 milyondan fazla kişi Çin Nazi kamplarında tutuklu bulunuyor. Ama Çinin İstanbul Başkonsolosu Cui Wei, Çince ve mesleki eğitim merkezi kurduğunu iddia ediyor. Gerçekten Çince öğretmek istiyorsa neden sadece gençleri değil de 70- 80 yaşındaki dedeler ve neneleri de tutukladılar onların Çince öğrenmesine ne gerek var?
Uygurlara yasa öğretmek istediklerini iddia ediyorlar. O zaman neden Çinliler kendileri kampta yasa öğrenmiyorlar?
Çin ana yasası tarafından Doğu Türkistan’daki Uygurlara sözde‘’Uygur özerk bölgesi’’ statüsü verildi Ve Bölgenin resmi dili Uygur dili olarak belirlendi. öyleyse bölgenin yerel halkları olan Uygurlar neden Çince öğrenmeye zorlanıyorlar? yasa ya göre bölgenin resmi dili Uygurca olduğuna göre Uygurları Çince öğrenmeye zorlamak yerine Doğu Türkistan’a yerleştirilen Çinli göçmenlerin Uygurca öğrenmesi gerekmiyor mu? Madem kampta yasa öğrettiklerini iddia ediyor, neden Çin ana yasası tarafından Uygur halkı için tanılan ‘’ana dilinde eğitim hakkı’’ ve ‘’her kesin kendi inanç özgürlüğüne sahip’’ olduğu maddeler öğretilmeden ve uygulanmadan ve Kampta tutuklu bulunan Doğu Türkistanlıların namaz kılma, oruç tutma gibi dini özgürlüklerini yasaklıyorlar? ve neden Çin komünist partisinin, ‘’din afyondur’’, gibi ateisttik ideolojilerini içeren Mav’ın yazıları ezberlenmeye zorluyorlar.
Kampta Mesleki eğitim verdiklerini iddia ediyorlar ama kampta yüzlerce Doktur, profesör, akademisyen ve binlerce İş adamı tutuklu bulunuyor, onlar zaten meslek sahibi yani meslek kursuna gitmeye ihtiyaçları olmadığı halde Neden oraya hapis edildiler?
Çin konsolosun iddia ettiği gibi kampa hiç kimse kendi iradesi ile gitmiyor tam tersine tutuklanarak zorla oraya hapis edildiklerine dair kanıtlar belgelerle tescillenmiştir.
Doğu Türkistan Maarif ve Dayanışma Derneği olarak bizler Çin’in İstanbul Başkonsolosu Cui Wei,nin Uygur Türkleri ile ilgili yaptığı açıklamalarının gerçek dışı olduğunu kamuoyuna duyuruyoruz ve bu aldatıcı açıklamaları kınıyoruz ve reddediyoruz.
Çin yönetimine Doğu Türkistan’daki işkence kamplarını bir an önce kapatmaya ve mağdur olan tüm tutukluları ivedilikle serbest bırakmaya çağrıda bulunuyoruz.
Türk halkı Çin’in bu tür yalan açıklamalarına inanmayacaktır. Dolaysıyla Çin konsolosluğunu, baskı altındaki Doğu Türkistan halkı ile ilgili bu tür Aldatıcı açıklamaları yapmayı durdurmaya çağırıyoruz.