HAKSÖZ-HABER
Baas rejimin geçen yıl 21 Ağustos gecesi Şam’a bağlı Doğu Ğuta'da kullandığı kimyasal silah sebebiyle çoğunluğu kadın ve çocuk 1.500’ye yakın Suriyeli hayatını kaybetmişti.
Doğu Guta bölgesi içine giren Hammuriye, Arbin, Sepka, Keffar Batna, Muaddamiye'de, Cobar'da, Ain Tarma ve Zamalka'da çok sayıda kişinin katline yol açan kimyasal gazlı saldırının bugün birinci yıldönümü…
Saldırıda Esed güçlerinin sarin gazı kullandığı belirlenmişti.
İnsanların uykuda olduğu saatlerde kimyasal silahlarla düzenlenen saldırıda yaklaşık 1500 kişi feci şekilde hayatını kaybetti.
Nefes alma ve görme bozukluğu ile hastanelere kaldırılanların birçoğu Esed rejim güçlerinin hastaneleri bombalaması sonucu tedavi edilemeden veya bölgeye uygulanan amborgo yüzünden tıbbı malzeme yetersizliğine bağlı olarak can çekişerek hayatını kaybetti.
KIRMIZIÇİZGİ ve “ESED KULLANMIŞ OLAMAZ!” SAFSATALARI
Katliamla ilgili dehşet veren görüntüler yayınlanınca aralarında kimi İslamcı yazar ve kuruluşların da olduğu birçok Baas muhibbi çevreler “Esed’in kimyasal gaz” kullanarak kendi kalesine gol atamayacağını; zira ABD başta olmak üzere Batı’nın kimyasal gaz kullanımını kırmızıçizgi olarak kabul ettiğini yazmış/açıklamışlardı
Olay netleşmesine rağmen bir açıklama yapma gereği dahi duymayan bu çevreler o zamanlar suçu muhaliflere atacak kadar da ileri gitmişlerdi. ABD ve Batı ise kırmızıçizgi çoktan aşılmasına rağmen Esed’in katliamlarını izlemeye devam etmişler ve İran’la anlaşarak sadece Esed’in elindeki kimyasal gazların imhası ile yetinmişlerdi. Batı açıkça “Katletmeye devam edebilirsin ama kimyasalla olmasın!” diyordu.
Özgür-Der’den Protesto
Katliamın yaşanmasının hemen ardından ilk defa İslamcı bir kuruluş İstanbul’da İran Konsolosluğu önünde Esed’e destek veren İran’ı protesto eylemi düzenlemişti. Özgür-Der mensupları katliamdan İran’ı da sorumlu tutmuşlardı.
21 Ağustos 2013’te Suriye'de Esed rejimi tarafından Şam'ın Doğu Guta banliyösünde yaşayan sivillere düzenlenen kimyasal saldırı anı ve sonrasında yaşanan dehşet anları:
***