“Doğu Guta Kuşatması En Az 397 Sivilin Hayatına Mal Oldu”

Suriye İnsan Hakları Ağı (SNHR), Doğu Guta için hazırladığı özel raporda, Esed rejiminin bölgeye 5 yıldır uyguladığı ablukanın yol açtığı açlık ve ilaç yetmezliğinden 206’sı çocuk, 67’si kadın en az 397 sivilin öldüğünü açıkladı.

Suriye İnsan Hakları Ağı (SNHR), Suriye’nin Şam kentinin doğusunda yer alan Doğu Guta bölgesinde, Beşşar Esed rejimi ve destekçisi yabancı grupların uyguladığı ablukaya ilişkin özel rapor yayımladı.

AA’da yer alan habere göre, “Doğu Guta Ablukası Toplu Cezalandırma Türüdür” başlıklı raporda, “Kayıtlarımıza göre, Suriye rejiminin Doğu Guta’ya 5 yıldır uyguladığı ablukanın yol açtığı açlık ve ilaç yetmezliğinden kuşatmanın başladığı Ekim 2012’den bu yana 206’sı çocuk, 67’si kadın en az 397 sivil hayatını kaybetti.” ifadesi kullanıldı.

Raporda, ölenlerin çoğunluğunu başta bebekler olmak üzere yaşlılar, hastalar ve rejimin saldırılarında yaralananların oluşturduğu bildirildi.

Kuşatmadan çok sayıda bebeğin etkilendiği vurgulanan raporda, “Seher bebek, önceki gün Doğu Guta’ya düzenlenen abluka yüzünden gıda yetmezliği ve ilaçsızlıktan öldü.” değerlendirmesinde bulunuldu.

Raporda, ayrıca, “Rusya ile varılan gerginliği azaltma bölgeleri anlaşmasına rağmen Suriye-İran ittifakının ablukası sürüyor.” ifadelerine yer verildi.

“En Az 350 Bin Sivil Kuşatma Altında”

Rejiminin ve destekçilerinin Ekim 2012’de Doğu Guta’yı kuşatmaya başladığı hatırlatılan rapora, şöyle devam edildi:

“19 Ekim 2013’te abluka sertleşti. 2015 yılından bu yana, Suriye rejimi ile muhalif gruplar arasında varılan anlaşmalar neticesinde el-Vafidin kampı geçidi üzerinden Doğu Guta’nın bazı bölgelerine sınırlı sayıda bazı gıda ürünlerinin girdiğini kaydettik.”

Raporda, en az 350 bin sivilin kuşatma ve saldırılar altında yaşam mücadelesi verdiğine işaret edildi.

“Temel İhtiyaç Ürünleri Bitmek Üzere, Fiyatlar Katlandı”

Raporda, rejim güçlerinin Şam’ın doğusundaki Kabun ve Tişrin mahallerine şubatta askeri operasyon başlatarak Doğu Guta’ya açılan tünelleri ele geçirdiği anımsatılarak, “Şiddetlenen abluka yüzünden çocuk sütleri gibi temel ihtiyaç gıdalarını bölgede bulmak neredeyse imkânsız, ürünlerin fiyatları çok yükseldi.” değerlendirmesinde bulunuldu.

Bölgede bulunduğu takdirde söz konusu temel ihtiyaçların ve gıda ürünlerinin satın alınabilmesinin çok zor olduğu belirtilen raporda, “Bölgede bir kilo pirincin fiyatı yaklaşık 2 bin 300 Suriye lirası (18 TL), toz şekerin fiyatı ise 5 bin 700 Suriye lirası (45 TL). Un bitmek üzere.” ifadelerine yer verildi.

Raporda, sivillerin son bir aydır ihtiyaçlarını karşılamak için bölgede yetişen mevsimsel ürünler ve daha önce sakladıkları gıdalarla beslenerek hayatta kaldıkları bildirildi.

“Ateşkese Rağmen Saldırılar Devam Ediyor”

Raporda, gerginliği azaltma bölgeleri anlaşmasının ardından rejim ve Rus güçlerinin bölgeye saldırmaya devam ettiği, 22 Temmuz’dan bu yana aralarında 4 sağlık kuruluşu olmak üzere sivil yerleşim yerlerine 23 saldırı olduğu kaydedildi.

Raporun tavsiyeler bölümünde ise, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin (BMGK) insani yardımların girişine izin verilmesini öngören 2254, 2258, 2191, 2165 ve 2139 sayılı kararlarının uygulanması talep edildi.

Uluslararası toplumun bölgedeki sivillere verdikleri maddi yardım sözlerini yerine getirmesi gerektiği belirtilen raporda, Rusya’nın rejim ve İran’a baskı yaparak gerginliği azaltma anlaşması gereği insani yardımların girişine izin vermesi çağrısında bulunuldu.

Raporda, bölgedeki yaralı ve hastaların tahliyesine de izin verilmesi gerektiği ifade edildi.

SNHR raporunda, ayrıca, Birleşmiş Milletler (BM) Suriye Özel Temsilcisi Staffan de Mistura’ya çağrı yapılarak, ablukayı ve katliamları gerçekleştirenlerin açık dille kınaması talep edildi.

Suriye Haberleri

Ahmed el-Şaraa: Türkiye her zaman Suriye'nin yanında yer aldı, bunu unutmayacağız
Hakan Fidan: Doğru tarafta yer almış olmanın haklı gururunu yaşıyoruz
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Suriye devrim lideri Ahmed el-Şaraa ile görüştü
İşgalci Çin’den Suriye’nin yeni yönetimine Uygur küstahlığı
Suriye'de 14 yıl sonra köyüne kavuşan Semir Akça evini mayınlarla çevrili buldu