Doğru İz Hoş Seda Ahmed Şişman

Hayrettin Karaman

1970'li yıllarda, Ali Bulaç ile birlikte bizden bir randevu alıp Bekir Topaloğlu'nun evine geldiler, bize bazı tavsiyelerde bulundular, nasihat ettiler, biz de dinledik. İlk görüşmemiz böyle oldu. Biz daha yaşlı idik, onlar da iyi niyetli ve cesur idiler, hazmettik, biz de düşünce ve planımızı anlattık. Aradan yıllar geçtikçe, olaylar birbirini açıkladıkça aramızda daha yakın, daha sıcak bir ilişki oluştu. Her ikisiyle de birçok hizmetin içinde bulunduk.

Ahmed Şişman (merhum) neler yapmış?

Bunları gazetelerde okudunuz. Hizmet olarak yaptıkları hep güzel, bereketli ve semereli olmuş. Bunların bir kısmı "devam eden sadaka"; yani arkadan gelenlerin devam ettirdikleri, üzerinden yürüdükleri güzel izler.

Ensar Vakfı'ında yıllarca beraber yürüdük. 28 Şubat tsunamisi olmasaydı bugün vakıf Türkiye'ye yayılmış en büyük hizmet aracı olacaktı; ama yine de olacak, bayrak yarışı devam edecek.

Hasta olduğu için Ensar'daki ağır vazifesinden çekilmesini, tecrübe birikimi ile gençlere yardımcı olmasını istemiştik, o da bunu yapmıştı, ama imanı ve heyecanı ona dinlenme imkanı vermiyordu. Son gecenin gündüzünde bile Ankara'ya gitmiş, yeni dönemde hangi hayırlı işlerin yapılabileceği konusunda ilgililerle görüşmeler yapmış ve yorgun olarak evine dönmüştü.

Böyle bir tabiatı vardı; az ile, küçük ile yetinemiyordu. Umre ibadetinde muhterem eşleri ve biz ısrarla "sıcak saatlerde tavaf yapma, sıhhatini tehlikeye atma" dediğimiz halde o buna devam ediyor, serzenişlere ise her zaman ki "aldırmaz görünüşü" ile bir cevap verip geçiştiriyordu.

Yaşasaydı hizmetleri devam edecekti, ama önemli olan -er veya geç gelecek olan- ölümden sonra da hizmetlerin devam etmesi, amel defterinin kapanmamasıdır. İşte bu dünya hayatında kim "güzel bir seda, hayırlı bir iz" bırakıp da giderse onun defteri kapanmıyor. Kendi oğlu dahil genç ekip Ensar hizmetini devam ettirecekler, onun başlattığı veya katıldığı diğer hizmetler de hamiyetli ve gayretli insanlarımız elinde devam edecek. Birçok devlet başkanı veya devletlu ölmeden unutuluyor, ama gönüllerde devletlu olanlar unutulmuyor, unutulmayacak. Diyelim vefasızlar unuttu, melekler unutmayacak, yazıcılar yazmaya devam edecekler.

YENİ ŞAFAK