Doğan Grubu kalemşörleri, hep birlikte patronlarını savunuyorlar.
Patronun ne yaptığını, cezanın niçin kesildiğini bilmeden..
Gözleri kapalı, patron yalakalığı yapıyorlar.
Oysa her biri ayrı bir maval okuyarak “Olur mu, bu kadar ceza kesilir mi?” türünden, içeriği sıfır yazılar kaleme alacaklarna, patrona bir çağrıda bulunsalar, ne iyi olur.. Örneğin deseler ki; “Ey patron.. Şu tahakkuk ettirilen vergilerin gerekçesini, cezaların sebeblerini, sana gönderilen rapordan bize aktarsan. Şöyle bir okusak. Sen ne demişsin, Maliye ne demiş, bir okusak. Pek anlamasak da, karşılıklı olarak tezleri bir irdelesek. Sonra da yine seni savunsak.. Böyle kapalı gözle savunmak da biraz enayilik oluyor!” Böyle bir çıkışta bulunsalar, ne iyi olur değil mi?
Ama onlarda, bunu isteyecek cesaret nerdeee?!
Hemen hepsi, “Ben vergi işinden anlamam ama, ..” diye başlıyor söze..
Ondan sonra da, yılların vergi uzmanlarının yazdığı rapordaki cezalara, kıt akılları ile eleştiri getirmeye kalkışıyorlar..
Vergi uzmanı diye sundukları bir profesör, geçtiğimiz günlerde köşesinde, “Yargıtay kararı” verip, patronuna kesilen cezanın niçin yanlış olduğunu izaha çalışıyordu..
Behey Prof.!..
Sen vergi konusunda, Yargıtay kararını nasıl gerekçe yapabilirsin?..
Yargıtay kararı, Ticaret Kanunu hükümlerine dayanır! Şahıslar arasındaki ihtilaflar açısından verilen kararlardır onlar. Şahıslar arasındaki ihtilaflar ve şahıslar ile şirketler arasındaki ihtilaflar, Ticaret Kanunu’nda düzenlenir..
Vergi ise, devlet ile mükellefler arasındaki ilişkidir..
Dolayısıyla, vergi ile ilgili konular; Ticaret Kanunu’nda değil, vergi kanunlarında düzenlenir..
Böyle olunca da, bir konuda kesilen vergi doğru mudur, yanlış mıdır diye merak ederseniz, Ticaret Kanunu’na göre karar veren Yargıtay’ın kararlarına değil, vergi kanunlarına göre karar veren Danıştay’ın kararlarına bakmak gerekir..
Şu olabilir belki.. O konuda Danıştay’ın bir içtihadı yoktur. Vergi kanunlarında da o konu düzenlenmemiştir.Ve Ticaret Kanunu’na özel atıf vardır.. İşte o zaman, Ticaret Kanunu’na bakabilirsiniz.
Ama önümüze koyduğunuz konular, vergi kanunlarında düzenlenmeyen, Ticaret Kanunu’na atıf yapılan konular değil ki!..
Konunun uzmanları, Doğan medyasındaki anlı şanlı yazarların köşelerinde döktürdükleri o saçmasapan yazıları okuyup, emin olun gülüyorlar..
Öyle ki; bırakın Danıştay ile Yargıtay farklılığını.. Yargıtay içindeki ceza daireleri ile, hukuk dairelerinin kaynakları ve verdikleri kararlar arasında bile dağlar kadar fark vardır..
Her gördüğün sakallıyı, deden sanarsan, Doğan yazarları gibi saçmasapan görüşler serdedersin böyle..
Beyler, her gördüğünüz sakallıya “dede” diye sarılmayın.. Her gördüğünüz sonunda bir “tay” olan mahkeme kararını da, sizin işinize geliyor diye örnek göstermeyin..
Yargıtay başka.. Danıştay başka.. Ticaret Kanunu başka.. Vergi Kanunu başka.. Öğrenin artık bunları.. Önce tabiî vergi uzmanlarınız öğrensin.. Köşelerinden, “Yargıtay şu tarihli kararında şöyle diyor: ... ” diye vergi konusunda emsal karar getirmeye kalkışmasın..
Bu neye benziyor? Basketbol oyununu seyrederken, hangi hareketlerin kural ihlâli olduğunu öğrenmek için, futbol hakemine müracaat etmeye benziyor. Basketbol, elle oynanır.. Futbolda ise kaleciler dışında hiç kimsenin eli ile onaması mümkün değildir beyler..
Dolayısı ile sizin Yargıtay kararını gerekçe gösterip, vergi konusunda patronunuzu haklı göstermeye çalışmanız da, futbol kuralı ile basketbol oynatmaya benziyor!
Gelin, gözü kapalı neferlik yapmayın.. Önce ceza raporunu patrondan alıp okuyun. Sonra savunun!
VAKİT