PKK'nın Suriye'deki uzantısı olan PYD'nin lideri Salih Müslim'in Hürriyet'e verdiği röportajın perde arkasında neler var? Çünkü Müslim o röportajda Türkiye'ye "içiniz rahat olsun, Türkiye kendini güvende hissetsin ve Türkiye korkularından kurtulsun" gibi mesajlar veriyor.
PYD LİDERİ HÜRRİYET'E NE ANLATTI?
Şanlıurfa'nın Akçakale ilçesinin karşısındaki Tel Abyad'daki ABD ve PYD saldırıları sırasında bölgedeki binlerce kişi Türkiye'ye sığındı. Ardından Telabyad PYD tarafından ele geçirildi.
TELABYAD'DA ETNİK TEMİZLİK KORKUSU
Ancak ortada ciddi bir sıkıntı var. Tel Abyad şuan PYD'nin kontrolünde ve bölgedeki Türkmenlerle Araplar endişeli. Suriyeli direnişçiler PYD'nin Arap ve Türkmenlere yönelik etnik temizlik yaptığını açıkladı.
İDDİA ABD'NİN DE GÜNDEMİNDE
Bu durum Amerika'nın da gündemine girdi. Pentagon sözcüsü iddianın doğru olması halinde böyle bir durumun kabul edilemez olduğunu söyledi.
İşte tam bu noktada devreye giren Hürriyet, PYD lideri Salih Müslim'e, PYD'nin Arap ve Türkmenlere yönelik etnik temizlik iddialarını sordu.
PYD lideri Müslim, Hürriyet'e verdiği röportajda Suriyeli direnişçilerin etnik temizlik uyarısını reddetti, iddiaları yalanladı, Türkiye'ye sığınanların geri döneceğini söyledi.
Ayrıca Tel abyad'ın sadece PYD'ye bağlı YPG tarafından değil Arap ve Türkmenler tarafından kontrol altında tutulacağı iddiasında bulundu.
SALİH MÜSLİM HÜRRİYET'E GERÇEKLERİ SÖYLEMEDİ!
Suriyeli direnişçilerden bazı kaynaklar, Salih Müslim'in Hürriyet'e verdiği röportajdaki sözlerinin gerçeği yansıtmadığını söyledi.
Suriyeli direniş kanadına göre Müslim yalan söylüyor çünkü Tel Abyad'da şu an Özgür Suriye Ordusundan kimse yok bölgenin kontrolü sadece PYD'ye bağlı silahlı YPG militanlarının elinde.
Yani Müslim'in söylediği gibi PKK ya da PYD'nin Suriye'deki yapılanması için stratejik önem taşıyan Tel Abyad'ın yönetiminde Arap ve Türkmenlere yer verilme şansı pek yok gibi görünüyor. Çünkü direnişçiler, ÖSO'nun şu an Tel Abyad'da değil şehir dışında tutulduğunu söylüyor. Direniş kaynaklarına göre Tel Abyad'da yaklaşık bin kişiden oluşan YPG militanlarının dışında başka silahlı grup yok.
Çatışmalar sırasında Türkiye'ye sığınanların geri dönüşlerine gelince. Suriyeli bazı mültecilerin Türkiye'de kalmaktan yana oldukları gerekirse çölün ortasında bile kalmaya razı oldukları bunun karşılığında PYD kontrolündeki evlerine dönmeyi reddettikleri iddia edildi.
Suriyeli direnişçiler, Tel Abyad'dan kaçan Arap ve Türkmenlerin, PYD korkusu nedeniyle evlerine dönmekte zorluk çektiklerinin altını çizdi.
TEL ABYAD'DAKİ GERÇEK DURUM NEDİR?
Tel Abyad aslında bir Kürt bölgesi değil Arap ve Türkmenlerin yoğun yaşadıkları bir ilçe. 30 Haziran 2014'e kadar yani bir yıl öncesine kadar Özgür Suriye Ordusunun kontrolündeydi. 1 yıl önce bölge IŞİD'in eline geçti ve şimdi de PYD'nin kontrolünde.
PYD, Tel Abyad'ı IŞİD'ten alırken, Özgür Suriye Ordusunun bazı birliklerinin de yoğun desteği vardı. Ancak sınıra çekilen PYD bayraklarının ardından Özgür Suriye Ordusunun tüm üyeleri Tel Abyad'ın dışında, Halep-Rakka sınırındaki bir bölgeye çıkarıldı.
Suriyeli direniş kaynakları Tel Abyad'daki kontrolün sadece PYD'nin elinde olduğunun altını çizdi ve "bölgeyi Arap ve Türkmenlerle birlikte yöneteceğiz" diyen Salih Müslim'in açıklamalarını yalanladı.
Telabyad'dan kaçıp Türkiye'ye sığınan ve PYD'nin bölgeyi kontrol altına almasıyla geri dönmeye başlayanların çoğunun ise Kürt ailelerin olduğu iddia edildi. (Taha Dağlı)
SYKES-PİCOT'UN YENİ ARAÇLARI
Yeni Akit yazarı ve Ortadoğu Uzmanı Mustafa Özcan PKK'nın Suriye'deki kolu olan PYD'nin Batı'nın yeni amaçlarına hizmet eden araç olduğunu söyledi.
Öncelikli olarak şunu söylemek mümkün: Amerikalıların da itirafıyla birlikte bölgede ve Suriye'de PKK'nın devamı olan PYD etnik temizlik uyguluyor. Yine de bunun nedeni PYD'nin kendisine güvenmesinden çok IŞİD karşıtı koalisyona güvenmesindendir. Bilindiği gibi, ABD ve Batı alemi PKK'yı terörist bir yapı olarak kabul etmesine rağmen son tablonun gösterdiği gibi ayrım yaparak IŞİD karşısında PYD terörünü yeğliyor ve ona arka çıkıyor. Bu da örgütü güçlendiriyor.
PKK ve PYD'nin uzun vadeli hedefleri en geniş sınırlarda bir Kürt devletine ulaşmaktır. Kısa vadede ise Irak'ın kuzeyiyle alakalı gelişmelere paralel bir vaziyette Suriye'nin kuzeyini ele geçirmek ve mümkünse sınırlarını Akdeniz'e kadar uzatmaktır. Bu çerçevede ilan etmiş oldukları kantonları Arapları ve Türkmenleri tehcir ederek birleştirme yoluna gidiyorlar. Arkalarını Batılılara dayayarak Türkiye'ye meydan okuyorlar. Kısaca ulusalcı Kürtlerin günümüzde Amerikan eksenli ve aksanlı Sykes-Picot'nun yeri araçları olduğunu söylememiz yanlış olmayacaktır.
SYKES-PİCOT PİŞİRİLİYOR
El Hayat yazarlarından Selim Nassar'ın ifadesiyle, bölgede etnik ve mezhebi veya dini faylar veya hatlar üzerinden yeni bir Sykes- Picot tasarlanıyor veya pişiriliyor. Bunun merkezinde de ulusalcı ve dolayısıyla ayrılıkçı Kürtler yer alıyor. Bu nedenle de Kobani'de olduğu gibi Tel Abyad'da da koalisyon güçleri PKK ve uzantısı PYD'ye açıktan destek vermekte ve böylece Türkiye sınırlarını zorlamaktadır. Esat'ın günleri sayılı hale gelmişken Suriye'nin geleceğiyle alakalı Amerikalılar siyasi mühendisliğe hız verdiler. Şii bölgelerinde IŞİD'e karşı aceleleri yokken Kürt bölgesinde acil eylem planı uyguluyorlar. Eski Sykes-Picot'nun sahipleri olan Avrupalılar etnik ve dini veya mezhebi sınırlara göre yeni bir taksimin yapılmasına itiraz ediyor ama sınırlar içinde kalmak kaydıyla yeni düzenlemelere ses çıkarmıyorlar. Amerikalılar ise İsrail'in nokta-i nazarını esas alarak Sudan'da olduğu gibi bölgenin bölünmesine bir mani görmüyorlar. Henüz Bölgesel Kürt Yönetimini tam bağımsızlık için cesaretlendirmeseler de onları bu seviyeye getiren bizzat Amerikalılar değil mi?
PYD BAYRAĞI SINIRIMIZIN KARŞISINDAN İNECEKTİR
Türkiye siyasi istikrara ve hamle gücene kavuştuğunda PYD bayrağı sınırımızın karşısından inecektir. Şimdiki pozisyon geçici bir pozisyondur.
Son olarak; ne yazık ki, Türkiye mülteci akımı karşısında insani davranarak ayrım gözetmezken Kürt, Türkmen ve Arapları bağrına basarken PYD- PKK ittifakı Türkmenleri ve Arapları tehcir ederek, sürerek Kürtleri yerlerinde bırakıyor. Bu anlamda Türkiye ayrım yapmıyor ama ayrıma maruz kalıyor. Batı tarafından şımartılan Kürt ırkçılığının sırıtan yüzü budur. (Mustafa Özcan)
SABAH