Milliyet gazetesinin genel yayın yönetmeni Sedat Ergin, patronu Aydın Doğan’ı savunmak için çıkmış yola.. Çıktığı yol, hayli zorlu bir yol!
Ama o niyet etmiş bir defa..
Bize de düşen, yoldaki tümsekleri, kendisine göstermek!
Yoldaki gizlenen kusurları, halka aktarmak!
Buyrun o zaman, başlayalım göreve!
Ne diyor Sedat bey abimiz?
İfadeler aynen kendi köşesinden: “Doğan Yayın Holding (DYH) Başkan Yardımcısı Soner Gedik, 29 Ocak Perşembe günü Maliye Bakanı Kemal Unakıtan’ı Ankara’daki makamında ziyaret etti. Ziyaretinin nedeni, Maliye Bakanlığı’ndan bir gelirler kontrolörünün DYH’nin 2002 yılı hesaplarına ilişkin olarak yazdığı raporun bir bölümüne itiraz etmekti.”
Hukuk tahsiline başlayalı, neredeyse 30 sene oldu! Bir rapora itiraz etmek için Maliye Bakanı’nın ziyaret edilmesi gerektiğini, bugüne kadar hiç duymamıştım..
Ne Vergi Hukuku dersinde böyle bir şey okudum.. Ne de Doğan grubunun vergi profesörü Şükrü Kızılot’un günlük yazılarında böyle bir bilgiye rastladım.
Aleyhinde bir rapor düzenlenen şirket, itiraz etmek için, hemen soluğu Maliye Bakanı’nın makamında alacak!
Olur mu böyle bir şey? Tabii ki olmaz. Olmaz ama, Sedat bey abimiz, “Şecaat arzederken merd-i kıpti, sirkatin söyler” sözünün canlı bir örneğini sergilemek istiyor.
Sergiliyor da..
Soner beyin, Gelirler İdaresi Başkanı ile görüşmesi internete düştü ya.. Orada vergi alacakları için “çerez parası”na düşürme muhabbetleri ayan beyan ortaya saçıldı ya..
Şimdi farkında olmadan başka üçkağıtları anlatıyor, Sedat bey abimiz!
“Çerez parası” muhabbetini kapatabilmek için, daha önce duymadığımız başka muhabbetleri aktarıyor, “şecaat” arzederken, “sirkat”ini ifşa ediyor!
Maliye Bakanı ile gidip görüşmüşlermiş!
Ooooh ne alâ!
Beyler, aleyhinize bir rapor düzenlendi ise, o kadar avukatınız var! Şu gazeteden bu kadar, o yazardan şu kadar manevi tazminat almak için harcattığınız mesaiyi, o raporlarda varlığını iddia ettiğiniz yanlışlıklar için kullandırsanıza!. Ki, avukatlarınız da, raporlarla ilgili itirazlarını hazırlasınlar, versinler yetkili makamlara!
Ne demekmiş gidip Maliye Bakanı ile görüşmek?
Neyi görüşeceksiniz Maliye Bakanı ile? Bir açıklar mısınız?
Gelirler İdaresi Başkanı ile ilgili konuşmanız, internete düştü, öğrendik..
Haydi buyrun siz de, Maliye Bakanı ile yapılan görüşmeyi bir anlatın bakalım!
Anlatın da bilelim..
Tabii bu iş, “son görüşme”yi anlatma ile de bitmez!
Sedat bey abimiz, köşesini ikiye katlayacak şekilde bu konuya hassasiyetle eğildiğine göre, biraz kendisine ufuk açıcı sorular yöneltelim de, o da bizi aydınlatsın bakalım..
Buyur Sedat abi, aleyhinizdeki rapor için, hemen soluğu Maliye Bakanı’nın makamında aldığınıza göre, daha önce aleyhinize yazılan rapor ve ceza ihbarnameleri için de, kimlerle ve neleri konuştunuz, bir açıklayın bakalım..
Ama acele et, belki onlar da internete düşer sonra!
Hangi dosyalar mı?
Tek tek aktarayım sana.. Mesela, genel yayın yönetmeni olduğunuz gazetenin de davacıları arasında olduğu bir dava, Danıştay 10. Dairesi’nde 2001/1629 esas sayı ile görüşülüyor. Bu dava ile ilgili, bürokratlardan kimlerle görüştünüz? Hakimlerden kimlerle görüştünüz, internete düşmeden bir açıkla da, öğrenelim..
Bir başka örnek.. Doğan Yayın ve Hürriyet gazetesinin davacısı olduğu bir başka dava da, Danıştay 13. Dairesi’nin 2007/15570 esas sayısı ile derdest. O dava ile ilgili olarak, hangi hakimlerle görüştünüz, bir açıklar mısın?
Ankara 13. İdare Mahkemesi’nin 2007/385 esas sayılı dosyası da sizin patron ile ilgili.. O dosya ile ilgili olarak, kimlerle görüştünüz?
Dahası var.. İstanbul 3.Vergi Mahkemesi’nin 2007/80, 81, 82, 83 sayılı, 5. Vergi Mahkemesi’nin 2003/2623, 2006/627, 628, 629, 630 sayılı, 8. Vergi Mahkemesi’nin 2003/2326, 2003/2633 ve 2634 sayılı, 9. Vergi Mahkemesi’nin 2006/2323 sayılı dosyaları da sizin patron ile ilgili..
Söyle bakalım Sedat abi, bu davalarla ilgili hangi bakanlarla, hangi bürokratlarla, hangi hakimlerle görüştünüz? İnternete düşmeden, siz açıklayın da, sonra “Ne var canım bunda, biz başka bir sebeble ziyarete gitmiştik” savunmasına başvurmak zorunda kalmayasınız!
VAKİT