Mısır halkının Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi, bugün sözde mahkemeye çıkarıldı. Binlerce müslümanın katledildiği Mısır’da katiller Mursi’yi yargılıyor. Bu tiyatroya Diyarbakır’da düzenlenen kitlesel basın açıklaması eyleminde sert tepki gösterildi.
Özgür-Der Diyarbakır Şubesi tarafından organize edilen eyleme Diyarbakır’daki bazı sivil toplum kuruluşları temsilcileri destek verdi.
Ofis semtinde gerçekleştirilen eylemde, açılan pankartlar, taşınan dövizler ve atılan sloganlarla Mursi selamlanırken, askeri cunta da lanetlendi.
“Darbeciler Mursi’yi yargılayamaz”
“Darbeciler Mursi’yi yargılayamaz ve “Mursi ve Mısır’daki Müslüman kardeşlerimize bin selam” pankartlarının açıldığı eylemde, Esir alınan Mursi değil Mısır halkının iradesidir, Hukuksuzluğa ve laik zorbalığa karşı diren Mursi diren Mısır, Zorbalığa hayır Mursi’ye evet, İslami yönetime evet laik zorbalığa hayır zorbalığa hayır Mursi’ye evet, İslam düşmanı darbecilere karşı bütün ümmet tek yürek, Darbeciler yenilecek İslami hareket kazanacak, Serî hılde Mursî serî hılde Mısır, Bıjî serhıldan bıjî Îxwan!” şeklinde Türkçe ve Kürtçe dövizler taşındı.
Biz de mahkemeyi tanımıyoruz
Özgür-Der Diyarbakır Şube Sekreteri Mehmet Deniz’in yönettiği eylemde, Deniz, Mısır’da gerçekte halkın iradesinin, İslami hareketin ve insani değerlerin yargılandığını anımsatarak, Mursi’nin bu düzmece mahkemeyi tanımadığını kendilerinin de Mursi’ye yalnız olmadığını göstermek için burada toplandıklarını belirtti.
Mısır halkının onurlu temsilcilerine selam olsun
Deniz’in ardından sözü Özgür-Der Yönetim Kurulu Üyesi Abdulhakim Beyazyüz aldı. Mısır’da yapılan seçimlerde halkın yarısından fazlasının oyunu alarak cumhurbaşkanı olan Muhammed Mursi’nin dünyanın sessiz bakışları altından askeri cunta tarafından alaşağı edilme sürecini kısaca hatırlatan Beyazyüz, “Mursi Cumhurbaşkanı seçildikten sonra Mısır’ın kaynaklarını halk için kullanmaya başladı. Ortadoğu’daki ülke halklarının kendi kaynaklarına ve yöneticilerine kavuşmasına tahammül edemeyen küresel istikbar güçleri hemen harekete geçtiler. Cumhurbaşkanı ellerinde silah olanlarca görevinden uzaklaştırılarak, cezaevine gönderildi. Bu sırada Mısır halkı sokaklara döküldü. Halka karşı katliamlar yaptılar. Mısırlı Müslümanları terörize etmeye çalıştılar. Halk oyunlarını boşa çıkardı. Bütün uğraşlarına rağmen Müslüman Kardeşler silaha ve şiddete bulaşmayarak onurlu bir örneklik sergiledi. Biz de Mısır halkının bu onurlu duruşunu selamlıyoruz. Halkın gerçek temsilcilerinin onlar olduklarına inanıyoruz. Mursi’i yargılayanlar bir grup azınlıktır ve kendi değerlerine bile saygıları olamayan Batılıların kuklasıdır. O nedenle bugün yargılansalar bile bir gün elbet sunettullah yerini bulacak ve zalimler nasıl bir inkılâpla devrileceklerini bileceklerdir.” Şeklinde konuştu.
“Katil cunta ABD’ye kukla”
Eylem katılımcılar adına okunan basın açıklamasıyla devam etti. Özgür-Der Yönetim Kurulu Üyesi Beran Işık’ın okuduğu basın açıklaması, “İslami hareket engellenemez, Yaşasın Mısır direnişimiz, Katiller Mursi’yi yargılayamaz, Katil cunta ABD’ye kukla, Özümle gevşeme Allah bizimle ve Defol Sisi seninleyiz Mursi” sloganlarıyla kesildi.
Basın açıklamasının tam metni:
DARBECİLER MURSİ’Yİ YARGILAYAMZ!
YAŞASIN MISIR MÜSLÜMANLARININ ONURLU İNTİFADASI! KAHROLSUN KATİL CUNTA VE ASKERİ DİKTA!
3 Temmuz’da askeri darbeyle devrilen Mısır halkının meşru-seçilmiş Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi, bugün, cinayet şebekesi katil cuntacılar tarafından yargılanmak istenmektedir. Her şeyden evvel bizler; bu tiyatroyu tanımadığımızı, elleri Mısır halkının kanına bulaşan katil sürüsü ordunun bu cüretini lanetlediğimizi, direnişiyle bizlere örnek olan başta Muhammed Mursi olmak üzere İhvan mensuplarının yanında saf tuttuğumuzu ilan etmek için burada toplandığımızı belirtmek isteriz.
ABD ve İsrail’in başını çektiği batılı emperyalistlerin ve onların Ortadoğu’daki kuklalarının desteğini alan darbeciler, dünyanın suskunluğundan ve batının açık desteğinden cesaret alarak, darbeye karşı meydanları dolduran ihvan mensuplarından binlercesini şehit etti. 25 Ocak devrimiyle cezaevine gönderilen Mübarek’i serbest bırakan cunta, İhvan’ı yasaklayıp bütün liderlerini ve binlerce üyesini cezaevlerine doldurarak direnişi kıracağını, İhvanı yok edeceğini düşündü. Neredeyse bir asıra dayanan köklü İhvan geleneğinden habersiz olan darbeciler, şehadetin ve direnişin temel bir düstur olarak öğretildiği bu mektebin lideri Muhammed Mursi’yle pazarlık yapabilecekleri umuduyla aylardır onu esir tutmuş, Mursi’nin ilkeli ve tavizsiz tutumu karşısında acziyet içine düşmüşlerdir. Bugün Muhammed Mursi’yi nasıl ve niçin yargıladıklarını hiç kimseye anlatamamaktadırlar.
İhvan-ı Müslimin’in yiğit evlatları, Hasan el Benna’nın yarenleri ve Seyyid Kutubun sadık öğrencileri aylardır devam eden zulme sessiz kalmayıp meydanları terk etmeyerek, binlerce şehit vererek dünyada eşi benzerine az rastlanan onurlu bir direnişe imza atmışlardır. Aynı şekilde, esir alınmış olsa bile teslim olmayı reddederek, izzeti tercih eden Muhammed Mursi, tüm dünyaya, bizlere, gelecek nesillere bir Müslüman’ın zulüm karşısında izzetli duruşunun nasıl olması gerektiğini göstermiştir.
İyi bilinmelidir ki Mısır’ın darbecileri Mursi’nin ve İhvan’ın şahsında İslami hareketi tasfiye etmeye, İslami direnişi yargılamaya kalkışmaktadırlar. Batı’nın cuntaya açık desteğinin arkasında da bu gerçek yatmaktadır. Aynı durum, gün geçtikçe İslami tonu daha da belirgin hale gelen Ortadoğu ayaklanmalarına karşı batının ve yerli işbirlikçilerinin takındığı tutum için de geçerlidir. Batı, İslami hareketlerin toplumsal taban bulmasını, halkların adalet ve özgürlük arayışının kaynağı olarak İslami hareketlere yönelmesine asla tahammül edememektedir. Neredeyse 3 senedir Suriye’de zalim Baas rejimine ve ona destek veren işbirlikçilerinr karşı yılmadan direnen ve bu uğurda her türlü bedeli ödeyen-ödemeye devam eden Suriye halkının tericihi İslami direniş olduğu için Suriye halkı dünyanın gözü önünde soykırıma uğratılmakta her türlü vahşete maruz bırakılmaktadır. Bu durum, insanlık tarihi boyunca adalet ve özgürlük mücadelesi veren mü’min erlerin tuğyana karşı yürüttüğü onurlu direnişin devamı; hak ile batılın kadim savaşıdır. Şüphesiz hak gelmiştir ve batıl ise muhakkak yok olacaktır.
Bizler Diyarbakırlı Müslümanlar olarak İhvan’a ve Mısır halkının meşru Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi’ye karşı gerçekleştirilen bu haksız, hukuksuz ve alçakça saldırıları, baskıyı ve despotizmi şiddetle kınıyor ve lanetliyoruz. Cinayet şebekesi cuntacıların işlediği katliamlarda şehid düşen kardeşlerimizin şehadetlerinin Âlemlerin Rabbi olan Allah katında kabul edilmesini yüceler yücesi Rabbimizden bir kez daha diliyoruz. Bizler Muhammed Mursi’nin bugün duruşmada savunma yapmayıp, insaf sahibi herkesin vicdanında ve dünyanın huzurunda zalimleri yargılayacağına inanıyoruz. Mısırlı Müslüman kardeşlerimizin mücadelesi ile dayanışma içinde olduğumuzu, zalimlere karşı bugüne kadar ortaya koydukları direnişle iftihar ettiğimizi duyuruyor, Rabbimizden kardeşlerimize sabır ve güç vermesini, ayaklarını sabit kılmasını diliyoruz. Mısır’da askerî cuntanın karşısında kardeşlerimizin yanında olduğumuzu bir kez daha haykırıyoruz!
Yaşasın Mısır Müslümanlarının Onurlu Direnişi! Kahrolsun Cunta ve İşbirlikçileri!