Diyarbakır Özgür-Der Üniversite gençliğinin başlattığı Gençlik Seminerleri çalışmasında bu ay ki konu başlığı “Kur’an Ve Hayat” idi. Abdullah Lezgi’nin sunuculuk yaptığı seminerde Cihat Bakır Kur’an tilavetini okudu. Ardından Lezgi, sunumu gerçekleştirmesi için Sezgin Kartal’ı davet etti.
Kartal, sunumunda şu noktalara değindi.
Kur’an nasıl bir kitaptır?
Allah’ın indirdiği(ilahi kaynaklı) bir kitaptır. Bunun en büyük delili, arap harflerinden oluştuğu halde ilk muhatapların bunun bir benzerini meydana getirmekteki acizlikleridir. Beşer sözü değildir. Beşer sözü olsaydı içinde bir çok çelişkili, eksiklik ve kusur olurdu. Diğer ilahi kitaplardaki hakkı doğrulayan, tasdik eden bir kitaptır. Kur’an kendisinden önceki kitaplardan bahsederek onların asıllarının meşruluğunu ortaya koymuş ve kendinden önceki kitapların, daha sonra insanlar tarafından tahrif edilen kısımların doğruluğunu getirmiştir. İnzar edici bir kitaptır. Arapça bir kitaptır. Değişmez ve değiştirilemez bir kitaptır. Korunmuş bir kitaptır. Ölülere değil dirilere hitap eden bir kitaptır. İnşa edici ve aynı istikamete sevk eden bir kitaptır. Eksiksiz bir kitaptır.
Kur’an ne için indirilmiştir?
İman edilmesi, insanlara dünlerini, bugünlerini ve yarınlarını bildirmek, Allah adına sorumluluk yüklemek, kendisine tabi olunup yaşanması ve müminlerin imanını artırması için indirilmiştir. Allah Hz. Adem kıssasıyla insanı ne için yarattığını bize bildirmiştir. Kur’an, bizden önce yaşayan toplumların hayatlarından kesitler sunar. İyilerin ve kötülerin akıbetlerinden bahseder ki bugün vahye muhatap olan bizler kendimize çeki düzen verelim ve yarın için bir hazırlık yapalım. İnsanı kurtuluşa erdiren şey iman ve bu imanın ispatı olan salih amellerdir. Kuran’a inanmak; onun insanlık için bir kurtuluş reçetesi olduğuna inanmak demektir.
Kur’an nasıl okunmalıdır?
Kur’an hissedilerek okunmalıdır. Kur’an akledilerek okunmalıdır. Anlamak ve yaşamak için okunmalıdır. Kur’an, öncelikle okunmak içindir. Çünkü Kuran’ı okumadan anlamak, anlamadan yaşamak mümkün değildir. Kur’an duygusuz, düşüncesiz bir şekilde okunmamalıdır. Tam aksine onu okurken akıl ve kalp uyanık olmalıdır. Kur’an eğer sadece bilgilenmek, bir şeyler biliyor olmak veya birilerine karşı konuşacak bir şeylere sahip olmak için okunursa, elbette bir şeyler öğrenilebilir. Fakat bu bilinen şeyler kişi için yaratılışın gereğini yerine getirmek ve dosdoğru bir hayat tarzına sahip olmak için yeterli olmayacaktır.
Program sonrası küçük bir ikram eşliğinde hasbihal edildi.