Türkiye’nin iş kazalarında Avrupa birincisi olduğu belirtilen açıklamada, bu tür faciaların salt kaderle açıklanamayacağı kaydedildi.
Açıklamada facianın Türkiye’de işçilerin çalışma koşulları ile emeklerine karşı kendilerine verilen hakları bir kez daha gündemleştirdiği belirtilerek şu değerlendirmelere yer verildi:
“Hiç şüphesiz yaşanan kazalarda ağır iş koşulları, tedbirsizlik ve belki de denetimsizlik en önemli etkenlerdendir. Yaşanan onca maden kazası ve diğer iş kazalarına rağmen her yıl kazalarda yaşamının yitirenler ve yaralananların sayısının artması, bu hususta en temel sorumlu olan devletin denetim ve kontrol mekanizmalarını yeterince işletmediğini ve işçilerin çalışma koşulları konusunda uzmanlarca yapılan uyarı ve çalışmaları görmezden geldiğini göstermektedir.”
Basın açıklamasının tam metni:
İŞÇİ ÖLÜMLERİ SADECE KADER DEĞİL!
14.05.2014
13.05.2014 tarihinde Manisa’nın Soma ilçesinden gelen maden işçilerinin trafo patlaması sonucu göçük altında kaldığı şeklindeki haberi teessür ile öğrendik. Bu elim olay sonucu 238 can toprağa, ateşleri de yüreklere düşmüştür. Öncelikle olay nedeniyle yaşamını yitirenlere rahmet ve mağfiret, acılı ailelere de sabır diliyoruz.
Olayın oluş şekli ve olayda yaşamlarını yitirenlerin mesleği, Türkiye’de bir klasik haline gelen işçilerin çalışma koşulları ile emeklerine karşılık kendilerine verilen hakları tekrar tartışma konusu yapmıştır.
Bir Umut Derneği verilerine göre iş kazalarında Avrupa birincisi olan Türkiye’de, sadece basında çıkan haberlere göre 2013’te 1235 işçi hayatını kaybetmiştir. 2013’te ölen işçi sayısı, önceki seneye göre yüzde 70 artmıştır. 2013’te ölen işçilerin 103’ünün kadın, 59’unun çocuk ve 22’sinin göçmen olduğu tespit edilmiştir. Ulusal basına haber olmayanlar ve meslek hastalıkları nedeniyle ölenler ise bu sayılara dâhil değildir. Ayrıca sadece Soma’da 2011 yılından bu yana yaşanan iş kazalarında 11 kişi hayatını kaybetmiş 30’a yakın kişi ise yaralanmıştır.
Hiç şüphesiz yaşanan kazalarda ağır iş koşulları, tedbirsizlik ve belki de denetimsizlik en önemli etkenlerdendir. Yaşanan onca maden kazası ve diğer iş kazalarına rağmen her yıl kazalarda yaşamını yitirenler ve yaralananların sayısının artması, bu hususta en temel sorumlu olan devletin denetim ve kontrol mekanizmalarını yeterince işletmediğini ve işçilerin çalışma koşulları konusunda uzmanlarca yapılan uyarı ve çalışmaları görmezden geldiğini göstermektedir. Ayrıca Türkiye’nin Uluslararası Çalışma Örgütü'nün 176 numaralı Madenlerde Güvenlik ve Sağlık Sözleşmesi’ni imzalamayarak maden işçilerinin çalışma koşulları ile ilgili sözleşme kapsamındaki yükümlülüklerden kaçması bu katliam gibi kaza ile ilgili baş sorumlunun yine devlet olması sonucunu doğurmaktadır.
Bizler aşağıda imzası bulunan sivil toplum örgütleri olarak kazada yaşamını yitirenlere tekrar Allah’tan rahmet ve ailelere sabır dilerken olay ile ilgili olarak adli ve idari soruşturmalarla sorumluların tespit edilerek bir an evvel yargı önüne çıkarılmasını talep ediyor ayrıca olayın temel sorumlusu olan devleti, işçilerin çalışma koşulları hususunda evrensel standartlara uygun davranmaya davet ediyoruz.
Mazlum-Der Diyarbakır Şubesi
Özgür-Der Diyarbakır Şubesi