Orhan Miroğlu/ Star
Selahattin Demirtaş, 6-8 Ekim’de yaptığı çağrıya benzer bir çağrıyı Diyarbakır-Sur için yaptı.
Demirtaş bugün halkın sokaklara çıkmasını ve Sur’a yürümesini istiyor. Yürüyüşün başında o ve arkadaşları olacak mı bilmiyoruz, zayıf bir ihtimal.. Ama bu çağrının dört başı mamur bir provokasyon olduğu açıktır.
Demirtaş’ın siyasi bir proje olduğunu ortaya koyan korkunç bir çağrı. Demirtaş belli ki, elindeki son siyasi kozları, maç kişinin hayatına mal olursa olsun, sahaya sürecek. Ekim katliamını ve o katliamda hayatını kaybeden masum insanları unutmuş olarak tabi.
Sur’da güvenlik güçlerinin operasyonları devam ediyor. Yolun sonuna gelindi. Çok kan aktı. Kürtler ve Türkler, ülkenin bir parçasında, devam eden bu kanlı oyunu ibretle izliyorlar. Sur’da ve Cizre’de yabancı keskin nişancıların, askerlerimiz ve polisimizi vurup şehit ettiklerine tanık olduk.
Kürt halkının en haklı en masum taleplerine kan bulaştı, her şeyi kirlettiler..
Sur’da girilmemiş, önündeki çukurlar kapatılmamış kırk kadar bina var. Militanlar bu evlere sıkışmış durumdalar. Sivilleri esir almışlar ve valiliğin son bir haftada bir kaç açtığı güvenlik koridorlarından geçmelerine izin vermiyorlar.
İstedikleri daha fazla kan, gözyaşı ve daha fazla ölümdür.
Cizre’de deneyip sonuç alamadıkları bir planı, Sur’da denemek istiyorlar. Cizre’de güvenlik koridorunun açılmasını engellediler. Oysa son ölümler yaşanmayabilirdi.. Cizre halkı, hiçbir şekilde destek vermedi. PKK işgalinden sonra halk haraç mezat, yakınlardaki ilçelere sığındı. Bu ilçede şimdi hayat normale döndü, Cizreliler yavaş yavaş evlerine dönüyorlar artık.
Sur’da da olacak olan bu.
Demirtaş, hendekleri kapatmaktan söz ediyor. Sur’da kapatılacak hendek filan kalmadı pek. Ama Nusaybin’de daha bir ay önce 400 civarında olan hendek ve barikat sayısı, şimdi bin civarında.
Demirtaş kan dökülmesini istemiyorsa yüzünü buyursun Nuzaybin’e dönsün. Silahlı gruplara çağrı yapsın, terk etsinler Nusaybin’i. Kan dökülmesin ve kimse ölmesin.
Umarım Diyarbakır halkı bu anlamsız ve faydasız çağrılara uymaz.
Umarım Diyarbakır halkı, bu çağrıları boşa çıkarır.
HDP ve lideri, bu yolun yol olmadığını anlamalıdır artık. Bu zulmün böyle asil bir halka reva görülmesi ayrı bir işkence, ayrı bir haksızlıktır.
O hendeklerin önünde bekleyenler, hayatını kaybedenler halkın en yoksullarıdır ve yoksullar arasında HDP’li elitlerin hiçbiri yok.
Bu trajediyi durdurun artık!
Edi bese!