1952 yılında hizmete açılan Diyarbakır Havaalanı için en heyecanlı günlerden biri. Hac dönemi uçuşları sayılmazsa kentten ilk kez uluslararası bir sefer yapılacak. Bu nedenle havaalanının VIP bölümünde telaşlı bir koşuşturma sürerken taksicilerin bulunduğu alanda ise olan biten yakından izleniyor ve yorumlar yapılıyor.
İstanbul ve Ankara’dan Erbil’e gitmek isteyenlerin uçakla geldikleri son nokta Diyarbakır Havaalanı. Burada devreye taksi şoförleri giriyor ve yolcular Habur’a kadar taksilerle taşınıyor. VIP bölümündeki hareketliliğin yakından takip edilmesinin nedeni de bu. Çünkü gelen yolcular artık yaklaşık olarak aynı paraya uçakla üstelik kırk dakikada gidecekler.
‘İşimiz kırılacak ama olması gereken buydu’
Diyarbakır Havaalanı’ndaki durakta müşteri bekleyen taksi şoförlerinin genel düşüncesi böyle. Kazançlarının önemli bir bölümünü oluşturan ‘Irak yolcuları’ bundan böyle Türk Hava Yolları'na emanet. Adını vermek istemeyen bir şoför durumu şöyle özetliyor:
“Bizim buranın en çok iş yaptığı Diyarbakır-Silopi hattı artık yok. Haftada üç sefer yapılacağını söylüyorlar. Artık o üç güne denk getirip uçakla giderler. Kalan dört günde ancak acil gitmesi gereken yolcuları götürebiliriz. Onların da sayısı çok az olur. İşimiz kırılacak ama bunun da olması gerekiyordu. Önce buraya geliyorlar, biz Habur’a götürüyoruz oradan da başka bir arabayla Duhok, Erbil, Musul ve Kerkük’e gidiyorlar. Eziyetli bir yolculuk. Şimdi rahat edecekler.”
Diyarbakır Havaalanı’nda otopark işletmeciliği yapan Tarık Kardaş’ta aynı fikirde. Şoförlerin bu durum karşısında hoşnutsuz olduklarını ancak doğrusunun da bu olduğunu söylüyor.
“Yıllarca Kürt bölgesine yolcu taşıdık. Zor ve zahmetli oluyor yolcular için. Üstelik bu olaylar başladığından beri Silopi’deki sokağa çıkma yasakları nedeniyle insanlar gidemiyorlar. Bu gün karayolu ile gitmek istesen gidemezsin, Silopi’den geçiş yok çünkü. Tek çare uçak. Doğru olan da bu, her yere var uçuş Kürt Bölgesi’ne niye olmasın?”
‘Silopi’de mahsur kaldılar’
Havaalanında bulunanlardan bir kişi Irak’ın Kürt Bölgesi’nden bir ailenin bir haftadan beri Silopi’de otelde mahsur kaldıklarını anlatıyor. Öğretmen olan Abdülbaki Faris ve eşi Nur Faris Diyarbakır’dan Erbil’e gitmek üzere yola çıktıklarında Silopi’de PKK saldırıları sebebiyle ilan edilen yasak nedeniyle otelde mahsur kaldıklarını ve ne gidebildiklerini ne de gelebildiklerini anlatıyor telefonla Silopi’yi arayıp konuştuktan sonra.
Erbile uçuş
Diyarbakır’dan Erbil’e uçacak TK-846 sefer sayılı uçağın ilk yolcuları siyasiler, işadamları ve bölgedeki Sivil toplum Kuruluşları’nın temsilcileri. Yolcuların beklentisi uçakta Kürtçe anonsun da yapılması. Ancak anons Türkçe ve İngilizce yapılıyor. Uçak havalandıktan sonra ekranlarda Erbil ile ilgili tanıtıcı bilgiler dönmeye başlıyor. Erbil’de yatırımları bulunan işadamı Mehmet Fatih Kayhan bu seferin kendisi için çok önemli olduğunu anlatıyor.
“Diyarbakır’da yaşıyorum ve Erbil’de iki ayrı işyerim var. Karayolu ile gittiğimde kapıda 18 saat beklediğimi bilirim. Bazen işliyor, bazen sıkıntı oluyor ve yol eziyete dönüşüyor. Vallahi gitmem gerektiği halde yolu düşünüp gitmediğim zamanlar oldu. Erbil Kürtlerin İstanbul’udur. Sürekli gidilen bir nokta. Bu seferlerin başlaması çok iyi oldu. Ancak şimdi en büyük sıkıntı vize. Devletimiz Irak’a terör olaylarının artması sonucu vize uygulamaya başladı. Güvenlik kaygılı bir uygulama. Başvuranlar bir iki ayda ancak konsolosluğumuzdan vize alabiliyor. Eğer vize olmazsa bu uçaklar dolup taşar.”
‘Dört hafta bekledim’
Hogir T.E. adının tamamının yazılmasını istemiyor. Dubai, Irak ve Türkiye üçgeninde sürekli yollarda olan Hogir bu talebini ‘vizede sıkıntı çıkarırlarsa’ diye gerekçelendiriyor. Çünkü Türkiye’nin Erbil Başkonsolosluğu’na vize için yaptığı başvuru tam iki ayda, üstelik aracılara 1200 dolar ödedikten sonra sonuçlanmış.
“Ben soğutma sistemleri üzerine çalışıyorum. Dubai, İstanbul ve Erbil’de işyerim var. Türkiye’ye gelebilmek için vize başvurusunda bulundum. İstenen evrakları eksiksiz teslim ettim. Ama bir türlü çıkmadı. Sonra bir aracı firma işimi yapabileceğini söyledi. Karşılığında da 1200 dolar istedi. Yapmasam işlerim kalacak, mecburen kabul ettim. İnsanlar kuyrukta ve çok mağdur oluyorlar. Diyarbakır’a uçak seferleri de başladı. Bu vizenin kaldırılmasını istiyoruz.”
Ürdün örneği
Hogir, kaçak göçmen ve teröristlerin ülkeye girişlerinin engellenmesi amacıyla Şubat ayında uygulanmaya başlanan kaşe vizesi uygulamasına son verilmesinin yarattığı sıkıntının Ürdün örneği ile aşılabileceğini de ekliyor sözlerine.
“Ürdün’de vize uyguluyor Irak’a. Ama Kürt bölgesini muaf tutuyor. Öyle olunca sıkıntı yaşanmıyor. Türkiye Irak’a vize uygulamasını sürdürebilir ancak Kürdistan’ı bunun dışında tutarsa pek çok insan mağdur olmaktan kurtulacaktır.”
İlk sefer merasimi
Türk Hava Yolları’nın TK-846 Ordu uçağı Batman, Şırnak ve Duhok güzergâhı üzerinde yaklaşık 45 dakikalık uçuştan sonra Erbil Hava Alanı’na indi. Ucak aprona girerken bir havacılık geleneği olan ilk uçuş merasimiyle karşılandı. Pistin sağına ve soluna yerleştiren iki itfaiye aracı uçağın üzerine su sıktı. Erbil Valisi Nevzad Hadi’nin karşıladığı ilk yolcular ilk uçuşu VİP salonunda pasta keserek kutladılar. Vali Nevzad Hadi grubu ‘başımızın gözümüzün üzerine geldiniz’ diye karşıladı. Bu ifadeye pek çok Erbilli sahip çıkıyor. Diyarbakır’dan Erbil’e direkt uçuşlar hep beklenen bir şeymiş.
Erbil’de bir Diyarbakırlı
Evin Aslan Pertev iki yıldan beri iki kızıyla birlikte Erbil’de yaşıyor. Bir müteahhitlik firmasında çalışan Pertev’in eşi Mardin’de. Türk Hava Yolları’nın direkt Erbil seferine en çok sevinenlerden birisi de o. Çünkü artık hafta sonlarını bile eşiyle birlikte geçirebilecek.
“Eşim Mardin’de biz buradayız. Çocuklar okula gidiyor ve uzun süreli ayrılamıyoruz buradan. Eşimin de işleri nedeniyle böyle bir şansı yok. Çünkü gidelim dediğimizde gidiş dönüş iki gün yol sürüyordu. Hem yol risk taşıyabiliyor hem de sınır kapısında saatler boyunca bekliyorsunuz. 20 saat bekleyenler var. Ama şimdi hafta sonu tatiline bile gidebiliriz. Çok sevindik direkt uçuşlara. Eşim de aradı haber verdi artık o da rahatlıkla gelip gidebilir.”
‘Kürtçe anons’
Evin Aslan Pertev’in yeni başlayan uçuşlar için iki isteği var. Biri vize sorununun halledilmesi diğeri de Kürtçe anons.
“Uçaklarımızda Kürtçe anons duymayı çok isteriz. Sonuçta Kürt bölgesine çalışıyor ve yolcularının çoğu Kürt olacak. Bağdat ile yaşanan sıkıntılar ve IŞİD’in buraları işgal etmesi nedeniyle Erbil sıkıntılı günler geçiriyor. Ticaret ve inşaatlar durma noktasında. Uçak seferlerinin buralara hareket kazandıracağını düşünüyorum. Bir süre sonra haftada üç sefer yetmeyecektir. Ancak bu vize sorununun halledilmesi gerekiyor. Eğer kolaylık sağlanırsa ticaret ve sosyal hayat daha fazla gelişecektir.”
‘Aa Diyarbekr’
Erbil sokaklarında Diyarbakır’dan yeni başlayan uçuşları öğrenen pek çok kişi aynı tepkiyi veriyor. ‘Aa Diyarbekr’ diye reaksiyon gösteren neredeyse herkes en yakın zamanda Diyarbakır’a gitmek istediğini söylüyor. Tabi vize meselesine vurgu yaparak. Diyarbakır’da ise havaalanının yeni terminal binasından sonra ilk kez uluslararası uçuşlara başlaması bu uçuşun da Erbil’e gerçekleşmesi çok konuşulan konuların başında geliyor. Sırada 1 Mayısta başlayacak olan Kıbrıs direkt uçuşları var.
Kaynak: Al Jazeera