HAKSÖZ-HABER
Diyarbakır Bilgi ve Erdem Vakfının 2023-2024 yılı aylık “Has Bi’hal Buluşmaları” programının beşinci konuğu İhsan Deniz oldu.
Vakıf külliyesinde interaktif bir şekilde gerçekleştirilen programın yöneticiliğini Tuncay Yerlikaya üstlendi.
Yerlikaya’nın sorusu üzerine hayat hikayesi üzerine bir girizgah yapan Denüz hukuk okumasına rağmen İslami hassasiyetleri sebebiyle mesleğici icra etmek yerine farklı işlere yöneldiğini ve sonunda da noter olduğunu ifade etti.
Yerlikaya’nın “İslamcılık serüveniniz nasıl başladı?" sorusuna ise Deniz şu ifadelerle cevap verdi:
"İslami hassasiyetlere sahip aileden gelen bir bilinçle 14-15 yaşlarında Kur'anla tanıştım. Serüvenim aynı hassasiyete sahip arkadaşlar ile Kur'an ayetleri ışığında çalışmalar yapıp, öğrendiğimiz ayetleri not edip çoğaltarak dağıtmaya ve birlikte öğrenip yaşamaya çalışarak başladı."
70'li yılların sonunda İslami dergiler ve Seyyid Kutub'un Yoldaki işaretler'i gibi kitaplarla okumalarını artırdıklarını ifade eden Deniz yol arkadaşları ile birlikte aynı hassasiyete sahip insanlara ulaşmaya çalıştıklarını, onlarla birlikte sabah namazı etkinlikleri ve kitap okuma programlarıyla birlikte İslami mücadelede yer almak için ellerinden gelen gayretleri gösterdiklerini belirtti.
Tanıştıkları ve birlikte hareket ettikleri yol arkadaşlarıyla sadece namaz, Kur’an ve kitap okumaları ile yetinmeyip, bu kardeşlerin ekonomik ve sosyal problemleri ile ilgilendiklerini söyleyen Deniz imkânlar ölçüsünde Kur’an’ın emrettiği infak, zekât emirlerinin bilinciyle gönülleri fethetmenin hassasiyeti ile çalışmalar yaptıklarını anlattı.
Yerlikaya'nın süreçle ilgili yaşanılan zorlukları sormasına üzerine Deniz "1980 darbesiyle birlikte 80'li yıllarda toplumda gerek İslami cemaatlere gerekse farklı yapı ve örgütlere karşı korku hakimdi, aileler çocuklarını herkesten uzak tutmayı telkin ediyordu. Bu yüzden tebliğ çalışmalarını zor şartlarda da olsa, ulaşabildiğimiz ve etkilediğimiz az sayıda genç olsa da devam ediyor ve gündüz ağırlıklı çalışmalar, etkinlikler yapıyorduk. Zamanın sosyo-politik şartlarından dolayı İslami mücadeledeki 3-4 yılı geride bırakıp kendimizi muhasebe ettiğimizde, çok az sayıda insanı etkilediğimize şahit olduk. Buna rağmen çalışmalarımızdan asla taviz vermedik, vazgeçmedik. Zira amacımız asla nicelik olmadı. Müslümanlar olarak, Allah'ın dinini yaşama ve yaşatmak için üzerimize düşeni yapmaya çalışıyorduk."
Yerlikaya'nın Deniz'e "İslamcı şahsiyetin inşası nasıl olmalı?" sorusuna Deniz İslam'da ihlas ve samimiyetin çok önemli olduğu cevabını verdi. Her bir Müslümanın kendisine dönük, "Ben Allah'ın dininin neresindeyim?, "Allah ile aram nasıl?", "Kur’an ve İslam ile bağım ne durumda?" gibi sorular ile sürekli muhasebe yaparak Kur'an'ı düzenli okuyarak, okuduklarını anlayıp yaşayarak kimlik inşası oluşturması gerektiğini ifade eden Deniz "Bu bilinç ile sürekli Kur'an ve tefsir okuyup, ayetler bana iniyormuş gibi anlamaya çabalıyor, anladıklarımı çevremle paylaşarak nefsimi terbiye etmeye, İslam nimetini yaşamaya çalıştım ve çalışmaya devam ediyorum." dedi.
Yerlikaya, "Müslümanların kolektif mücadele fıkhı ile ilgili bir eski ve yeni kıyası yapılırsa neler söylemek istersiniz?" sorusuna da Deniz şu cevabı verdi:
"Allah'a kulluk ve İslami mücadele, samimiyet ile alakalıdır. Bizler, İslam ile ilk tanıştığımızda sahabe bilinciyle okuyup öğrendiğimiz ayetleri veya bize öğretilenleri anlayıp, inanıp olumsuz şartlara ve zorluklara rağmen, dünya hayatının bizi kuşatmasına müsaade etmeyerek İslam dini nimetini samimiyetle yaşıyorduk. Şimdiki zamanda ise konfor ve şartların rahatlığıyla birlikte dört durumdan dolayı Müslümanların ve cemaatlerin İslam’ı yaşamalarındaki gevşemeden bahsedebiliriz. Bunlar ise Allah'ın rızasının gözetilmemesi, kul Hakkı hassasiyetinin azalması, kardeşlik hukukunun dağılması ve mahremiyet sınırlarının aşınmasıdır. Kur'an'ın üzerinde durduğu temel esaslardaki zafiyetler, samimiyeti zedeledi."
Deniz konuşmasının sonunda İslami mücadelede ailenin tüm fertleri ile cemaatle birlikte namaz kılmanın, Kur’an okumanın ve infak vermenin önemini kendi çocuklarından ve torunlarından örnekler vererek vurguladı ve her bir Müslümanın Allah'a karşı sorumluluklarının bilincinde olup, bu bilinçle İslam'ın yaşatılması için temiz bir nesil yetiştirmek zorunda olduğunun altını çizdi.
İzleyicilerimden gelen soru ve katkılarla program sona erdi.
Haber: Şehymus Şenyiğit