Diyanet İşleri Başkanı Neden Hedef Alınıyor?

Uluslararası sistem Recep Tayyip Erdoğan'ı neden hedef seçtiyse, Mehmet Görmez de ondan hedef seçildi.

Diyanet İşleri Başkanı neden hedef alınıyor?

Abdülkadir Selvi/Yeni Şafak

Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez neden hedef alınıyor diye düşünüyorum.
Aslında Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez neden hedef alınmıyor diye sormak gerekiyor.
Mehmet Görmez, klasik bir Diyanet İşleri Başkanı olsa, Diyanet İşleri Başkanlığı varlığı ile yokluğu belli olmayan bir kurum olsa, hedef alınmazdı.

Ama sen Afrika'daki açlarla, Nepal'deki depremzede ile ilgilenirsen hedef alınırsın.
Hani bir reklam vardı ya, ”Bu Türklerde çok oluyor” diye. Bu Diyanet'te çok oluyor doğrusu!
Afrika'da İslam dinini anlatmak, camiler yapıp, Kur'an öğretmek, unutulan Latin Amerika ülkelerindeki Müslümanları keşfedip, onlarla zirve düzenlemek, Balkanlardaki dini eğitimle ilgilenip, Türk dünyasına müfte yetiştirmek senin neyine? 
Eğer bunları kendine dert edinirsen uluslararası sistemde seni hedef haline getirir.
Recep Tayyip Erdoğan'ı neden hedef alıyorlarsa, Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez'i de ondan dolayı hedef alıyorlar.
Biri uluslararası sistemin hedeflerine engel olarak görülüyor. Afrika'daki açlık çeken Müslüman kendi derdini unutup, “Recep Tayyip Erdoğan'a selam söyle” diyorsa, Gazze'de İsrail zulmü altında inim inim inleyen Filistinli genç ,”Benim sesimi duyacak bir Recep Tayyip Erdoğan var” diyorsa, uluslararası sistem Erdoğan'dan tabi ki rahatsız olur. O nedenle “One minute” çektiği zaman onun kalemini kırmaya çalışır.

Bir döngü var.
Önce Recep Tayyip Erdoğan'la başlıyorlar.
Sonra sıra Başbakan Davutoğlu'na geliyor.
Onu bırakıyorlar bu kez sıra MİT Müsteşarı Hakan Fidan'a geliyor.
O zaman anlıyorum ki sırada Diyanet İşleri başkanı Mehmet Görmez var.
Hatta sırayı karıştırdıkları zaman arayıp uyarmak geliyor içimden.
Peki, Diyanet İşleri Başkanını niye hedef alıyorlar?
“Onlar bizim hocamızı itibarsızlaştırdı. Bizde onların hocalarını Hayrettin Karaman'ı ve Mehmet Görmez'i itibarsızlaştıracağız” diye karar alan paralel yapının operasyonu var işin arkasında. Ancak Görmez için kendi medyalarını kullanmıyorlar. Daha çok arka bahçe olarak kullandıkları yayın organlarına servis ediyorlar.
Ne yapmış Mehmet Görmez?

1 milyon liraya makam aracı almış. Her Cuma namazı hoca efendi 'ey cemaat, camimizin ihtiyaçları için yardım toplayacağız' desin. Biz cami önlerinde yeni yapılacak olan cami için para toplayalım, bizim Diyanet İşleri Başkanı ise Diyanet Vakfı'nın kesesinden kendisine 1 milyon liraya Mercedes aldırsın. 
Yapılmak istenen tam da bu. Müthiş bir algı operasyonu. Ama gerçek böyle değil. 

1-Makam aracı Diyanet Vakfı'nın bütçesinden değil, DMO tarafından alınmış. 
2-Makam aracı 1 milyon liraya değil, 322 bin liraya alınmış.
Diyanet'e 3 ay sonra teslim edileceği bildirilen makam aracı tam da Papa'nın Türkiye ziyaretinden 1 gün sonra teslim edilmiş. Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez ise evine gitmek üzere aracının başına gelince, yeni aracı orada görmüş.
3-Şimdi sıkı durun. Mehmet Görmez o araca hiçbir zaman binmemiş. İlk gün evine bırakmışlar. Ondan sonra o aracın kapalı garaja çekilmesi talimatını vermiş. Hala orada duruyor. Mehmet Görmez alim ve fazıl bir zattır. İslam'a ve ümmete hizmetten başka da bir gayesi yoktur. Makama, mevkiye, saltanata, zevk-ü sefaya dönüp göz ucuyla bakacak biri değil.
Mehmet Görmez makam aracını kullanmıyor. Hala eski araçla gidip geliyor. Ama gelin görün ki, algı operasyonu yapanlar boş durmuyor. Neymiş efendim Papa Türkiye'ye geldiğinde Reno Symbol kullanmış, bizim Diyanet İşleri Başkanı ise S-500 Mercedes'e biniyormuş. 
Peki niye yazmıyorsunuz mütevazı Papa'nın! 6 jeti olduğunu? Türkiye'ye gelmek üzere özel uçağına lüks makam aracıyla gittiğini… 

Aman da aman. Diyanet İşleri Başkanı bir de makam aracında oyun oynayabilmek için özel bir paket sipariş etmiş. Gir internetten bu aracın özelliklerine. Mercedes S-500'e neler yüklenebileceğini öğren, sonra yaz babam Mehmet Görmez makam aracında oyun paketi siparişi verdi diye. Bunun adına da gazetecilik de?
Adam binmediği makam aracı için niye oyun siparişi versin? Görmez hocaya kalsa o aracı bugün iade ederdi. Bazı insanlar var ki, makamlardan güç alırlar, bazı adamlar da vardır ki oturdukları makama güç verirler. Mehmet Görmez oturduğu makama güç verenlerden biridir.

Bir de Jakuzi meselesi var ki, anlatmasam olmaz. Bizim Diyanet İşleri Başkanı ne yapmış biliyor musunuz? Haber şöyle,” Kendisine 1 milyon liraya Mercedes makam aracı aldıran Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez'in jakuzili lojman için 500 bin lira harcama yaptırdığı ortaya çıktı” Mehmet Görmez hem de bunu Hac ve Umre paralarından yapmış. Sayıştay'da bunu tespit etmiş. Biz cami önlerinde para toplayalım, Görmez hoca jakuzili lojmanına 500 milyarlık ultra lüks tadilat yaptırsın. 
Bence bu Diyanet İşleri Başkanını asalım. Sayıştay'ın tespitini de idam yaftası diye boynuna asalım. 

Peki, işin aslı ne?
1-Lojmanda tadilat Mehmet Görmez zamanında değil, Ali Bardakoğlu'nun Diyanet Başkanı olduğu dönemde yapılmış. 500 bin lira değil, 250 bin lira harcanmış.
2- Mehmet Görmez döneminde lojmana 60 bin lira tadilat yapılmış. O da Görmez, “alt katta misafirlerimin kalabileceği bir yer yapılsın. Misafirlerimi evimde ağırlamak istiyorum” dediği için. Ayrıca evde jakuzi yok. Yok. Yok.
Bunları niye yazdım?
Uluslararası sistem Recep Tayyip Erdoğan'ı neden hedef seçtiyse, Mehmet Görmez de ondan hedef seçildi.
10 Şubat 2015 tarihinde İsrail'in en radikal düşünce kuruluşlarından Moshe Dayan'da “Türk Diyanetinin yeniden canlanması” başlıklı yazı çıktı. Milliyet Gazetesi yazarı Kadri Gürsel'de 15 Mart 2015 tarihinde Al Monitor'de, ”Yeni Türkiye'nin kültür emperyalizmi aygıtı: Diyanet” başlıklı bir yazı yazdı.
Her iki yazıda da Diyanetin, yurtdışındaki faaliyetlerinden duyulan rahatsızlık işleniyor. 
İsrail'in, Diyanetten rahatsızlığını anlıyorum da size ne oluyor?

Yorum Analiz Haberleri

Camiler Ermeni, Rum ve Yahudilere de satılmış
Sosyal medyanın aptallaştırdığı insan modeli
Dünyevileşme ve yalnızlık
Cuma hutbelerindeki prangalar kırılsın
Batı destekli spor projeleri neye hizmet ediyor?