Dış politikada bir prestij meselesi: Fotoğraflar

Ezgi Toprak, fotoğraflar üzerinden oluşturulan algıya dikkat çekerken doğru bilgilenmenin yolları hakkında detaylar aktarıyor.

Ezgi Toprak / Teyit

Dış politikada bir prestij meselesi: Fotoğraflar

Fotoğraflar zamanda bir duraksama, bir donma olarak görülebilir. Ama hayat akar. Bir bağlam ve anlam içinde. 

Peki bir fotoğrafa bakarken, fotoğrafın çekildiği bu tekil anın öncesi ya da sonrasını hiç düşündünüz mü? Fotoğraf kareleri, özellikle de dış politikada kolayca bir “prestij” meselesi haline gelebiliyor. Kareler bir biçimde bağlamından da koparılarak paylaşılabiliyor. Türkiye ve dünya tarihinde bunun çokça örneğini görmek mümkün. 

Anlık fotoğraflar, olayın bütününü yansıtabilir mi? 

Suudi Arabistan veliaht prensi Muhammed bin Selman, 22 Haziran 2022 tarihinde Türkiye’ye resmi bir ziyarette bulunarak Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’la görüştü. Bu ziyaret iki ülke için de önemliydi. Çünkü 2018 yılında Suudi gazeteci Cemal Kaşıkçı, Suudi Arabistan’ın İstanbul Başkonsolosluğu’nda öldürülmüş, gazetecinin cesedine ulaşılamamıştı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, cinayetten Suudi yönetimini sorumlu tuttuğunu açıklamış, iki ülke arasındaki ilişkiler kopma noktasına gelmişti.

Görüşme sonunda, iki ülkenin ortak bildirisinde, siyasi, ekonomik, askeri, güvenlik ve kültürel ilişkiler dahil yeni bir işbirliği döneminin başladığı vurgulandı. Görüşme sonrası aynı andan iki farklı fotoğraf servis edildi

Cumhurbaşkanlığının yayınladığı fotoğrafta Muhammed bin Selman’ın Erdoğan’ın elini kendisine doğru çektiği görülse de, her iki lider de olağan bir duruş sergilemiş.

Cumhurbaşkanlığının servis ettiği fotoğraf.

Suudi kaynaklardan yayınlanan fotoğrafta ise durum biraz farklı. Bu fotoğrafta Erdoğan, Muhammed bin Selman’ın önünde eğiliyormuş gibi görünüyorSosyal medyada ve gazetelerde bu durum Suudi prensin “üstünlüğü” olarak yorumlandı. 

Suudi kaynakların servis ettiği fotoğraf

Gelelim bu iki fotoğrafın öncesi ve sonrasına. Erdoğan’ın aşağıya doğru baktığı bu anı Anadolu Ajansı’nın yayınladığı videoda görebiliyoruz. İki lider, bir süre tokalaşarak poz veriyor. Tokalaşma biterken de Cumhurbaşkanı Erdoğan, arkasındaki koltuğa oturmak için hafif eğiliyor. Tıpkı Erdoğan gibi, saniyeler sonra Muhammed bin Selman da kafasını hafifçe eğdikten sonra koltuğuna geçiyor. 

Yani Suudi basınının servis ettiği bu görüntü aslında sadece bir an; ancak o anı yakalamak dış politikada bir “itibar veya prestij” meselesi olarak kullanılabiliyor.

Bir fotoğraf karesi nasıl yorumlanırsa öyle anlam kazanıyor

Benzer bir başka olay, Türkiye ve Yunanistan savunma bakanlarının görüşmesinde de yaşandı. İki ülkede karşılıklı açıklamalarla süren bir gerginlik söz konusu. Bu gerginlik devam ederken, 16 Haziran 2022’de Türkiye Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, Yunan mevkidaşı Nikos Panagiotopoulos’la görüştü. Bu görüşmeden yayınlanan fotoğraflar ise, iki ülkede birbirinden farklı yorumlanarak paylaşıldı. 

Türkiye’de paylaşılan fotoğraflarda, Hulusi Akar’ın mevkidaşı Panagiotopoulos’a karşı sert bir tavır aldığı, hatta “ayar verdiği” söylendi

Fakat bu fotoğraf kareleri de bir videodan alınmış. Yunan gazeteci Kostas Sarikas’a göre, Türkiye Milli Savunma Bakanlığı’nın da paylaştığı bu anlar, Türkiye’nin kendi lehine göstermek istediği görüntüler. Yayınlanan bu görüntülerde Akar’ın sert tavırları olsa da, videonun genelinde ikili arasındaki görüşmede samimi oldukları görülebiliyor. 

Böyle bakıldığında, meselenin bir fotoğraf karesinin nasıl yorumlanmak istendiğin, yani niyet olduğunu söylemek mümkün. 

“Bir kare fotoğraf, Meydan Larousse ansiklopedisi gibidir”

Siyasilere ait bu kıyaslamalar bir ilk değil. Dünyada ve Türkiye’de bilinen onlarca örneği var. Eski Almanya Başbakanı Angela Merkel ve eski ABD Başkanı Donald Trump’ın G7 zirvesindeki fotoğrafı da onlardan biri.  

Ama biz Türkiye için en bilinenlerine bir bakalım. 

1999 yılında dönemin Başbakanı Bülent Ecevit ABD Başkanı Bill Clinton’la Oval Ofis’te bir görüşme yapmış, bu görüşmede Clinton’ın Ecevit’le koltuğa yaslanarak konuşması ise gündem yaratmıştı. Zira bu olayla Türkiye’nin ABD karşısında itibarının düştüğü ima edilmişti.  

Ecevit ve Clinton Oval Ofiste görüşürken. (AA-Mustafa Abadan)

O gün bu fotoğrafı çeken isim gazeteci Mustafa Abadan’dı. Teyit’in ulaştığı Abadan, iki liderin Oval Ofis’e doğru yürüdükleri sırada şiirden bahsetmeye başladıklarını söylüyor. Ecevit’in şair yönü biliniyor. İki lider konuşurken onları takip eden Abadan, “Aramızda üç dört metre var yoktu, o konuşmayı yapanları iki şair olarak düşündüm ve fotoğraflarını çektim” diyor. 

Abadan, Ecevit’in genellikle fotoğrafta olduğu gibi ellerini birleştirerek durduğunu, fotoğrafı çekerken kötü bir anlam çıkabileceğini düşünmediğini söylüyor. Fotoğraf yayınlandıktan sonra, Anadolu Ajansı’nın önüne tepki göstermek için toplananlar bile olmuş, fakat kimse fotoğrafın hikayesi için Abadan’a ulaşmamış. 

Ecevit sonrasında Abadan’a, bugün dahi hatırladığı bir cümle kurarak, “Sakın üzülmeni istemiyorum, ben o fotoğrafı neden çektiğini biliyorum” demiş. 

Abadan, yıllar sonra ilk kez birinin bu fotoğrafın hikayesini duymak için aradığını söylüyor. Ona göre, bir kare fotoğraf Meydan Larousse ansiklopedisi gibi, çünkü anlattığı çok fazla şey var. 

2002 yılına gelindiğinde, dönemin Başbakanı Ecevit, bu kez ABD Başkanı George Bush’la görüşmüş, Türkiye basınının manşetlerine, Bush’un Ecevit’in karşısında eğildiğini gösteren fotoğraf karesi yansımıştı. Yıllar sonra, Clinton karşısında kaybedilen itibar, bu fotoğrafla geri kazanılmıştı.  

ABD Başkanı Bush’un Ecevit’in önünde eğildiğini gösteren o an. (AA - Hikmet Saatçi)

Benzer bir durum 2021 yılında Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın da başına gelmiş, Erdoğan’ın ABD Başkanı Joe Biden karşısında eğildiği iddia edilen bir fotoğraf paylaşılmıştı. Financial Times bu fotoğrafı manşetine taşımıştı

Ancak işin aslına bakıldığında Erdoğan, Biden karşısında eğilmiyor, oturduğu yerden kalkmaya çalışıyordu. 

Teyit, daha önce de liderlerin başka ülkelerin liderleri önünde eğildiği iddiasıyla paylaşılan fotoğrafları incelemişti.

Fotoğrafı ya da videoyu farklı bir anlatıda sunmak yanlış bilgi sorununu doğurabilir

Liderlere ait bu fotoğraf kareleri yanlış bilginin yayılmasına da sebep olabiliyor, fotoğraflar bağlamından koparılarak paylaşılabiliyor. 

Bağlamdan koparma, doğru bir bilginin, içinde bulunduğu olaylar veya ilişkiler örgüsünden koparılarak farklı bir anlatı içinde sunulduğu yanlış bilgi türü. Olay örgüsü verilmeden paylaşılan fotoğraf kareleri de bu yanlış bilgi türünün en basit örneklerinden biri. 

Bağlamından koparılarak paylaşılan fotoğraflar basitçe hazırlanabiliyor. Çünkü fotoğraf üzerinde bir oynama yapılmasına gerek yok. Fotoğraf karesini farklı bir anlatı içinde sunmak yeterli.  

Bu fotoğrafların elbette siyasal iletişimde de paylaşılma motivasyonları var. Konuyu, Ankara Sosyal Bilimler Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Bölümü’nden Dr. Ayşenur Kılıç’a sorduk. 

Kılıç’a göre, meselenin siyasal iletişim çalışmaları içindeki değerlendirmesine, gündem belirleme ve çerçeveleme kuramı üzerinden bakılabilir. Bu kavramlar temel olarak, medyanın insanlara ne düşüneceğini değil, ama ne hakkında düşüneceğini belirlediğini söyleyen yaklaşımı anlatıyor.

Kılıç, uluslararası haberlerde fotoğrafların bağlamından koparılmasının belli motivasyonları olduğunu, bunlardan birinin, fotoğrafların sadece uluslararası ilişkilerde değil, aynı zamanda iç siyasette de etkili olmasından geçtiğini söylüyor. Hükümetler de, dış ilişkilerinin yanı sıra aynı zamanda kendi seçmen kitlesini de dikkate aldığı için, politikalarına kamuoyunda bu fotoğraflarla meşruiyet kazandırabilir.  

Benzeri videolarda da geçerli. Bir video manipüle edilmemiş, videoda herhangi bir düzenleme yapılmamış olabilir. Fakat yine de görüntü eksik sunularak, sadece belli bir kısmı alınarak kullanıldığında bağlamından yoksun bırakılabilir. Ya da videonun başı veya sonunda belirli kısımlar verilmeyebilir ve ifadeler tam tersi bir niyeti işaret ediyormuş gibi öne sürülebilir.  Soyutlama ve değinmeme denilen bu kavramlar da yanlış bilgi türlerinden.

Bu yüzden yanlış bilgiye maruz kalmamak için, haber teyit mekanizmalarını, uluslararası haberleri değerlendirmede devreye sokmak önemli. 

Dr. Ayşenur Kılıç’a göre, fotoğrafın araştırılarak kaynağının teyit edilmesi, kaynağın bahsedilen ülke ile politik ilişkileri, aynı kaynağın, bahsedilen ülke hakkında yaptığı diğer haberlerin değerlendirilmesi, haberin hangi ajanstan servis edildiği ve fotomuhabirinin güvenilirliği gibi birçok konuya dikkat etmek gerekiyor.

Haber Haberleri

Suriye yeni bir hikayeye başlarken bize düşen sorumlulukların farkında olmalıyız!
Sistematik bir katliamı "Bahane" olarak görme hezeyanı
Türkiye’deki Suriyeli muhacirler Halep’e dönmeye başladı
Şeyho Duman vefat etti
BM temsilcisine Hamas protestosu