Erdoğan, konuşmasında, "Varlıklarına yönelik sayısız saldırıya rağmen Kıbrıs Türkleri, hamdolsun kendi topraklarında başı dik, onurlu ve özgür bir şekilde yaşıyor." diyerek, "Onca zulme, işkenceye, ihanete rağmen, mücadele sancağımızı asla yere düşürmedik. Mücahitlerimizin ve Mehmetçiğin destansı mücadelesiyle zafere ulaştık." ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Kıbrıs meselesinin Kıbrıs Türk halkının meşru haklarını, güvenliğini temin edecek şekilde sürdürülebilir çözüme kavuşturulması önceliğimizdir." şeklinde konuştu.
"Bugün Kıbrıs'ta iki ayrı halk, iki ayrı devlet vardır." diyen Erdoğan, "Egemen eşitlik temelinde iki devletli çözümün müzakere edilmesi gerekiyor." ifadelerini kullandı.
Erdoğan, "Kuzey Kıbrıs'ta yaşayıp da kendi Cumhurbaşkanını Güney Kıbrıs'ın başındaki sözde yöneticilere şikayet edenlerle Güney Kıbrıs güç devşireceğini zannediyorsa aldandığını ve aldanacağını bilmelidir." dedi.
Kıbrıs'ta 1963'te silah zoruyla bozulan, 1974'te Yunan cuntasının darbesiyle ortadan kalkan ortaklığı Rumlarla tesis etmenin mümkün olmadığını belirterek, "Kıbrıs meselesinde tek mağdur vardır, o da yıllardır yok sayılan, hakları gasbedilen Kıbrıs Türkleri'dir." dedi.
Erdoğan, hidrokarbon kaynakları ile ilgili de "Garantör ülke olarak bizim de KKTC'nin de, diplomasi oyunlarına artık tahammülümüz kalmamıştır." ifadelerini kullandı.
"Maraş'ta atılan adımın amacı yeni mağduriyetler oluşturmak değil, bilakis mevcut mağduriyetlerin giderilmesini sağlamaktır." diyen Erdoğan, "Doğu Akdeniz'de ülkemizin ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin adil bir şekilde yer almadığı hiçbir denklem barış ve istikrar üretemez." şeklinde konuştu.