Müslüman azınlığa yönelik şiddet olaylarının giderek arttığı Orta Afrika Cumhuriyeti’ndeki (OAC) Hristiyan ve Müslüman toplumların dini liderleri ülkedeki Müslümanları hedef alan şiddet ve yargısız infaz olaylarını birlikte kınadı.
AA’ya konuşan Bangui Başpiskoposu Dieudonne Nzapalainga ve İmam Oumar Kobine Layama, barış içinde birlikte yaşama arzusunda olduklarını vurguladı.
Ouango bölgesindeki St. Paul Katolik Kilisesi’nde AA’ya konuşan Nzapalainga, OAC’deki Müslümanlara karşı saldırılar düzenleyenleri “barbar" ve "insanlık dışı caniler” olarak niteledi. Müslümanlara yönelik saldırıları kınayan Nzapalainga, “Bu kişilerin yaptığı Hristiyan inanışına aykırıdır” dedi. “Komşunuzu, kendinizi sevdiğiniz gibi sevin” sözünün Hristiyanlığın kutsal kitabı İncil’de açıkça belirtildiğine işaret eden Nzapalainga, buna karşılık aşırılık yanlılarının her dinde bulunabileceğini dile getirdi.
İmam Layama ile birlikte, kendi dini toplumlarını din temelli şiddet konusunda uyarmayı sürdürdüklerini vurgulayan Nzapalainga “Biz birbirinizi öldürmeye son verin diyoruz. Ancak onların bu nefret davranışını tamamen değiştirmek için zamana ihtiyaçları var” dedi.
OAC’de Müslüman ve Hristiyanların yıllarca birlikte yaşadıklarını anlatan Nzapalainga şu anki krizin yakında sona ereceği ve iki toplumun uzlaşarak birlikte barış içinde yaşayacakları konusunda iyimser olduğunu dile getirdi. Nzapainga, “Layama ve benim, dini gerginlikleri ortadan kaldırmak için yaptığımız çalışmalar, birlikte varolma ve kardeşliğin bir örneğini oluşturuyor” dedi.
AA’ya yaptığı açıklamada Nzapainga gibi Müslümanlara yönelik yargısız infazları kınayan Layama, şiddetin yakında sona ermesini ümit ettiğini dile getirdi. Layama, “Din temelli şiddetin sona ermesi ve insanların uzlaşması ve daha önce olduğu gibi yaşamaları için dua ediyoruz” diye konuştu
Yaptığı açıklamada, ülkedeki bazı Müslüman çevrelerce, “Müslümanların hergün yaşadığı acıları görmezden gelerek Hristiyan liderlerle çok fazla zaman geçirdiği” şeklinde kendisine yöneltilen eleştirilere de değinen Layama, bu eleştirileri önemsemediğini belirtti.
Bazı Müslüman gruplarca geçen ay Bangui’de düzenlenen bir basın toplantısında kendisinin görevden alınması yolunda yapılan çağrı hatırlatılan Layama, “Basın toplantısını düzenleyenler sadece bir kaç kişiydi. Ben halk tarafından seçildim ve barışın baş savunuculuğunu yapmak için diğer inanç gruplarının liderleriyle birlikte çalışmayı sürdüreceğim” dedi.
"HÜKÜMET VAHŞETE KAYITSIZ KALDI"
Öte yandan Orta Afrika Cumhuriyeti'nde Ulusal Geçiş Konseyi üyesi ve eski bakan Cyrus Emmanuel Sandy, hükümeti, vahşete ve işlenen suçlara kayıtsız kalmakla suçlayarak vatandaşlarının güvenliğini sağlaması çağrısında bulundu.
Sandy, AA'ya demecinde, çoğu, mevcut liderler tarafından bilinen suçların cezalandırılmamaya devam etmesi halinde konseyin tepki vereceğini belirtti.
Cyrus Emmanuel Sandy, milletvekili arkadaşları Jean-Emmanuel Ndjaraoua'nın 9 Şubat'ta başkent Bangui'de Hıristiyanların oluşturduğu anti-balaka milisleri tarafından öldürülmesinden ve hükümetin vatandaşlara yönelik vahşete kayıtsız kalmasından sonra tepki göstermeye ve gerçekleri gözler önüne sermeye mecbur hissettiklerini söyledi.
Suç işleyenlerin çoğunun yönetimdeki kişilerce bilindiğini belirten Sandy, bu kişilerin halen serbest olduğunu, yasa ihlallerinin hükümet tarafından ciddiye alınmadığını vurguladı.
Eski Seleka mensupları, anti-balaka grubu ve diğer silahlı grupların herkesin bilgisi dahilinde binaları yağmaladığını, kadınlara tecavüz ettiğini, insanları parçaladığını ifade eden Sandy, yöneticilerin çok konuşup, çok söz verdiğini ancak harekete geçmediğini kaydetti.
(AA)