Dindar rektörler neden mi fişleniyor?

28 Şubatçıların efsaneye dönüşen bir jargonları vardı: Bin yıl sürecek! Yani size eziyetlerimiz son bulmayacak çünkü siz çağdaşlaşmanın önünde kesin bir engelsiniz. Sizin ortadan kaldırılmanız gerek, hiçbir resmi kurum ve özel alanda olmamalısınız!

HAKSÖZ HABER

Türkiye siyasi tarihine "postmodern darbe" olarak geçen ve "Etkileri gerekirse bin yıl sürecek" denilen 28 Şubat 1997'deki Milli Güvenlik Kurulu (MGK) toplantısının üzerinden 24 yıl geçti. 28 Şubatın artıkları ise hala ne yargılandı ne de o günler için özür diledi. Aksine kinlerini ve nefretlerini arttırmaya devam ettiler. Tıpkı muhalif olmanın ardına sığınan Sol gibi!

24 yıl önce üniversitelere bile alınmak istenmeyen başörtülü öğrencilerin büyük bir kısmı yurtdışında veya Türkiye’de zor da olsa eğitimini tamamladı ve meslek sahibi olabildi. Daha da güzeli, bir zamanların mağdurları kendilerini okula adayıp, akademisyen olma yolunu seçerek kendilerine yaşatılan acıların bir daha başkaları için yaşatılmaması için çaba sarf etti. Kimisi bunu gerçekten başardı, kimisi başarısından etkilenerek başarısını salt kendisinden bilip eylemleriyle örneklikten uzak tavırlar sergilemeye başladı. Yine de bu geçmişteki zalimleri aklamadığı gibi geçmişte kendisine yaşatılanları unutması anlamına da gelmedi.

Türkiye’de muhalif olduğunu iddia eden ve sosyalist çağrılarda bulunan kesimlerin söylem ve tavırları hiçbir zaman bir realite gibi algılanmadı, kendi fanatikleri haricinde. Çünkü söylem ve eylemlerin uyumsuzluğu ne sosyalizmin ilkelerini açıkça göstertebildi ne de gerçekte ne istediklerinin anlaşılmasını. Türkiye’de siyasal ve sosyal anlamda yaşanan her olay Sol muhaliflerin gerçek arzularını ortaya çıkardı: Din ve dindar düşmanlığı!

Tıpkı 28 Şubatçılar gibi onlarda da din ve dindarlara karşı olmak; muhaliflik ve ilerileşme adımı olarak görüldü. Bugün de yapılan her olumsuz eylem doğru veya yanlış dindar olan insanların başına kakılmaya çalışılıyor. Boğaziçi Üniversitesi’ndeki fişleme olaylarının bir benzerini (ki ilk yapan her zaman Sol’dur!) haber sitelerinde görebiliyoruz. Sol haber sitesi, liste adı altında açıkça fişleme yaparak, din ile ilişkili bölümlerden mezun olan Rektörleri sıraladı. Haberinde gerekçe olarak hiçbir açıklama sunmayan Sol haber sitesinin amacının dindar kimliği yıpratma olduğu açıkça görülüyor.

Yorum Analiz Haberleri

Meşru olanı savunursan karşılığını elbet görürsün!
Türkiye solu neden hala Esed rejimini savunuyor?
Sosyal medyada görünürlük çabası ve dijital nihilizm
İran aparatlarının komik antipropagandalarına vakit ayırmak bile coğrafya için zaman kaybı...
Nasıl ki ilk Müslümanlar tüm zorluklara rağmen direndiyse Gazzeliler de öyle direniyor!