TSK'da disiplin mahkemesi başkanı iken disiplinsizlik bahanesi ile ordudan uzaklaştırılmak, o gün herkesi şaşırtmıştı." diyerek, o günleri anlattı.
Arif Çelenk, medyanın, o dönemde kendine verilen rolü çok etkin bir şekilde yerine getirdiğini söyledi. Çelenk, "O dönemde mütedeyyin insanlar dahi, acaba söylenenler doğru mu diye sorgular duruma getirildi. Ben ordudan atıldım ve benim gibiler işimizden aşımızdan olmamız, çalıştığımız kurumdan koparılmamız yetmiyormuş gibi, sivil sektörde iş almamızda büyük baskılar oldu." dedi. 28 Şubat 1997 Milli Güvenlik Kurulu kararlarından on sekiz maddenin üçünün, ordudan atılanlarla ilgili olduğuna dikkat çeken Çelenk, bu maddelerin, 'Ordudan ilişiği kesilenler hakkında işe alınmayacak, işe alanlarla ilgili işlem yapılacak' şeklinde olduğunu söyledi.
Çelenk, "1996 yılının aralık ayında, TSK'dan atıldıktan sonra Sakarya Belediyesi'nde başkan yardımcısı olarak göreve başladım. O gün valilik aracılığı ile belediyeye bir yazı gönderilir. Yazıyı hala saklıyorum, yazıda 'Belediyenizde ordudan atılmış kişiler var mı? Hakkında hangi işlemi yaptınız? Şeklinde cümleler karşısında şok oldum. O baskı öyle büyük bir fırtına idi ki 28 Şubat darbesini gerçekleştirenler öyle bir oh çekti ki bütün millet yıkıldı. Buna rağmen millet, değerlerine sahip çıktı aniden esen fırtına karşısında kenetlendi. Siyasi parti ve etnik yapı gözetmeksizin, millet, bin yıl sürecek denen psikolojik harekat karşısında ortak tavır sergileyerek, bugün darbenin iyisi kötüsü olmaz, hepsinin karşısındayız diyor. Allah, bir daha o günleri bize yaşatmasın." şeklinde konuştu.
28 Şubat sürecinde yaşadıklarını, "Hala o günlerin üzerimizde kırıntısı var. Eşim ve çocuklarım daha çok etkilendi. O süreçte eğitim müesseselerinin olduğu yerden kıtaya sürgün edildim. Önce Sakarya'ya ve ardından tugayla birlikte Diyarbakır'a gönderildim. Silvan, Lice derken ardından tekrar Sakarya'ya getiriliyorsunuz ve sonra da ilişiğiniz kesiliyor. Bu psikolojik uygulama karşısında sinir katsayınız tamamen bitiyor." şeklinde anlattı.
Disiplinsizlik suçu ile ordudan atılanların hiç birinde disiplin suçu görülmediğini belirten Arif Çelenk, kendisi gibi ordudan uzaklaştırılanların, o dönemlerde olaylar karşısında psikolojik destek aldıklarını söyledi. Çelenk, şöyle devam etti: "28 Şubat sürecinde ordu içerisinde görev alıp da atılma ve sürgün konumunda olan kişiler arasında eşi ve çocukları dahil neredeyse tamamı psikolojik tedavi almıştır. Bir anda statünüz tamamen elinizden alınıyor. Bugün hala o günün siyasilerini ve yargı mensuplarını hatırladığım zaman hala tüylerim diken diken oluyor."
Ordulu ve dört çocuk sahibi Arif Çelenk, şimdi Bursa'da belediye meclis üyeliği ve Bursa Yıldırım Kent Konseyi Başkanı görevi ile hizmette bulunuyor. Arif Çelenk, "Bir zamanlar yorgun binbaşı olarak ordudan atıldım ama milletin albayı olarak halkın içerisinde, milletin değerlerine bağlı olarak, millete hizmet etmenin şevki ve mutluluğunu yaşıyorum." şeklinde konuştu.(zaman)