HAKSÖZ HABER
Anayasa Mahkemesi 2017 senesinde Danıştay’ın içtihat kararına rağmen Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi dersinin Anayasa’ya aykırı olduğunu ilan etti. Dersten muaf tutulmak isteyen ve kendisini “ateist” olarak tanımlayan bir öğrencinin ise bu isteğinde haklı olduğu için manevi tazminat bedeli olarak 20 bin TL ödenmesi gerektiğine de hükmetti.
Açıklanan karara AYM’nin 15 üyesinden 7’si itiraz etti. Karardan anladığımız kadarıyla Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi dersinin yalnızca İslam dinine ait ibadetleri öğrettiği ve “İslam’ın Türk milletinin çoğunluğu tarafından uygulanan ve yorumlanan şekline ilişkin bilgilere odaklandığı” için aykırılık teşkil ettiğine karar verildi.
AYM’nin kararından da anlaşılan Din dersi müfredatının diğer birçok derste olduğu gibi değiştirilmesi gerektiği. Peki, bu değişim AYM’nin istediği gibi olursa “din” dersinden geriye din kalır mı? Gerçekten cevaplandırılması gereken soru bu!
Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi dersi öncelikle dini bir kültürel forma indirmesi sebebiyle sakat bakış açısından doğuyor. Derse sonradan yapılan eklemelerle bir nebze olsun işlevsel hale getirilirken yine de ihtiyacı karşılamaktan uzak olduğu söylenebilir. Ateist öğrencinin veya AYM’nin nasıl bir ders istediğini bilmiyoruz ama bazı şeylerin değişmesi gerektiği aşikar!
Asıl düşündürücü olan ise ebeveynlerin çocuklarına istedikleri bilgileri verebilme haklarını vurgulayan AYM, Kemalist ritüellerin boca edildiği müfredattan bu akıl ve ahlak dışı ritüellerin çıkartılmasını da isteyebilecek mi?