"Diclekent Neden 'Özyönetim' Nimetlerinden Faydalanamıyor?"

Yakup Köse, bugünkü yazısında PKK/HDP'nin "özyönetim" politikasını eleştiriyor.

Yakup Köse / Star

İnternette Diyarbakır’la alakalı “caps” diye isimlendirilen bir fotoğraf dolaşıyor. Fotoğrafta Diyarbakır’ın iki farklı yerinden görüntü var. İlki Diclekent’ten. Altında “zengin semti” yazıyor. İkinci görüntü ise Sur’dan. Onun altında da “fakir semti” yazıyor.

Sur, bildiğiniz üzere PKK’nın “özyönetim” ilan edip işgal ettiği Diyarbakır’ın ilçesi. Hendek kazarak devletçilik oynayan PKK, kurtarmayı vaat ettiği halkın evlerini gasp ediyor. Halk “özyönetim”den öylesine memnun ki kaçmaya fırsat kolluyor! Halktan parası olup da “özyönetim”e rüşvet verenler çoluk çocuğunun canını kurtarıyor. Fotoğrafta da yazdığı üzere fakir semtte halk parayı nerede bulacak da PKK’ya rüşvet verip canını kurtarabilsin.

“Özyönetim”in tesis ettiği hendek ve çatışma ortamından dolayı yiyecek bulamayan halka polis ekmek ve temel gıda maddelerini veriyor. “Özyönetim ne iş yapıyor?” diye haklı olarak soracaksınız. “Özyönetim”in henüz halka ekmek ve aş vermeyi düşünecek vakti yok. Sabredin, Sur’un dört bir yanını hendeklerle donatsınlar ona da sıra gelecek. Hem halk ekmek bulamıyorsa hendekten çıkan çamuru pişirip yesin! Demokrasilerde çareler tükenmez. “Demokrat PKK gerillası” demokrasi için hendek kazarken halkın “ekmek, aş” demesi nankörlükten başka şey değildir! Yaşasın halk için hendekli mücadele!..

Sloganımızı attıktan sonra gelelim Diclekent’e. Fotoğrafta görebildiğim kadarıyla İstanbul’un Nişantaşı, Beşiktaş, Kadıköy ayarında bir yer. İngilizce restaurant ve kafe tabelaları da mevcut! Ne yazık ki Diclekent’e “özyönetim” nimetleri henüz ulaşmamış. Bırakın hendeği, ilaç niyetine bir kanalizasyon kazısı bile yok. Oldukça sakin bir semt görünümde. Sur’daki aksiyon ve heyecan Diclekent’in yanından bile geçmiyor.

“Özyönetim”in nimetlerinden neden Diclekent de faydalanmıyor diye araştırınca ulaştığınız netice “vay canına” dedirtiyor. Meğer, “özyönetim” diye bir yerlerini yırtan HDP’li yöneticilerin çoğunluğu Diclekent’te oturuyormuş! Hemen benim gibi fesatlık düşünmeyin. HDP’li yöneticiler “özyönetim” haklarından vazgeçip önceliği Sur halkına vermiş olabilirler. Yoksa onlar da evlerinin önünde hendek kazılmasını, kurşunların çocuklarının kundaklarını sıyırıp evlerinin duvarlarını delmesini, çatışmalardan dolayı hastalarını hastaneye götüremeyip hastasının inlemelerini dinlemek istemezler mi sanıyorsunuz?! Onlar da PKK’nın “özyönetim”inin nimetlerinden faydalanmak isterler ama devrimci fedakârlık gösterip TC yönetiminde yaşamayı tercih ediyorlar. Bu devrimci duruşa, bu demokrat tavra şapka çıkartılmaz da ne yapılır a dostlar?! Gerçi şapkayı çıkartınca kel gözüküyor ama olsun HDP’nin Eş Başkanı Figen Yüksekdağ’ın kahkülü keli örter...

Kürt halkını İslâm’dan uzaklaştırmak amacıyla kurulan PKK ilan ettiği “özyönetim”de camilerin yakılması Kemalizmle paralellik gösteriyor. Kemalizm bitti sıra PKK’da!

Yorum Analiz Haberleri

"Suriye'den bize ne?" yaklaşımını besleyen körlük
Suriye devrimine çarpık ve indirgemeci yaklaşımlar
Yılbaşında normalleşen haram: Piyango
Yapay zeka statükocu mu?: ChatGPT'de cevaplar neye göre değişiyor?
Devrim ile derinleşen kardeşlik: Suriye & Türkiye