Akşam gazetesinde yer alana habere göre; Savcı Mehmet Selim Kiraz’ı katleden DHKP-C, Suriye’de destek verdiği Esed ve PYD’den Kobani’de kamp alanı istedi. Türkiye sınırına yakın bir alanı isteyen DHKP-C'nin örgütünün en büyük destekçisi ise Esed.
DHKP-C Suriye’nin kuzeyinde bir silahlı eğitim kampı kurabilmek için PYD ile görüşmeler yapıyor. Kobani olaylarında PYD yanında çatışmalara katılan çok sayıda örgüt militanının ölmesi, bu tür bir kamp açılarak tecrübesiz savaşçılara PKK tarafından yoğun eğitim verilmesi talebini gündeme getirdi. DHKP-C, ‘atılım yılı’ ilan ettiği 2013’ten beri bol miktarda silah, mühimmat ve lojistik malzeme satın alıyor. Yayın çalışmalarını geliştiren bulunan DHKP-C, ülke içinde yeni finansman kaynakları bulmuş durumda.
DHKP-C’nin bu isteğine peşmerge grupları sıcak bakmazken Suriye PKK’sı destek veriyor. Peşmergenin olumsuz tavrının iki nedeni var. DHKP-C militanlarının bir kısmı PYD ile birlikte savaşırken bir kısmı da Esad rejiminin en önemli milis güçlerinden İskenderun Sancağı Kurtuluş Cephesi saflarında Suriye ordusunda görev yapıyor. Peşmerge, ikili oynayan DHKP-C militanlarının her an ihanet edeceğinden korkuyor. Ayrıca, DHKP-C eğitim kampının ikinci bir Kandil haline dönüşebileceğini, bunun da Türkiye’nin şiddetli tepkisine yol açacağını, İskenderun Sancağı Kurtuluş Cephesi'nin bugünkü yönetimi 1980 yılında DHKP-C’den ayrılmış bir hizip olan Marksist-Leninist Silahlı Propaganda Birlikleri grubunun elinde. Bu örgüt militanları Beşşar Esat’ın Şabbiha adı verilen insan kasaplarıyla birlikte sistematik olarak Müslüman katliamı yapıyor.
İskenderun Sancağı Kurtuluş Cephesi içinde Türkiye’den giden çok sayıda militan var. DHKP-C’nin PYD ile birlikte savaşan taraftarları ise genellikle Avrupa’dan gelenler. Şu anda Suriye’de savaşan çok sayıda Alman, Fransız, Belçika ve Hollanda vatandaşı aşırı sol militan var. Selefi gruplara katılanlar konusunda Türkiye’ye haksız suçlamalar yönelten Avrupa medyası nedense bu konuda sessiz.