Mehmet Garip Tanyıldızı / Akşam
Koçbaşı
Bazı odakların ve ülkelerin siyasi veya stratejik amaçlarına hizmet etmek için etki ajanları olduğundan söz edilir.
Bir takım isimlerin bu minvalde faaliyet gösterdikleri kanaati birçoğumuzda oluşmuştur.
Bu kişiler, bazen bütün mesailerini açıkça hizmet ettikleri odağın gündemine ayırır.
Bazen de başka kollarda faaliyet gösterirken gerektiğinde devreye girerler.
Etki ajanları hizmet ettikleri odağın lehine algı yönetimi için gündemdeki tartışmalara dahil olurlar.
Mevcut gündem bunun için elverişli değilse etki ajanı bir siyaset mühendisine dönüşür.
Gündem oluşturmak veya gündemi değiştirmek için elinin altındaki tüm imkanları kullanır.
Ancak etki ajanını tamamen şeytanileşmiş, kötücül ve karikatürize bir tip olarak düşünmek doğru değil.
İdeolojilerin de "etki ajanları" vardır.
Politik bir amacı benimsemiş biri, doğal olarak, gündeme etki etmeye çalışacaktır.
Bu noktada, önemli olan gündemin gerçek mi yoksa yapay mı olduğu meselesidir.
Gündemdeki konuda kendi görüşünü savunmak farklıdır, gerçek gündem aleyhinize olduğu için yapay gündem oluşturmak farklıdır.
Gerçek gündemle ilgili söz söyleyemeyenler yapay gündem oluşturmaya girişirler.
Farklı odakların etki ajanları da ideolojilerin etki ajanları da bu yapaylıkla ifşa olur.
Sporun siyasete malzeme edilmesi yeni karşılaştığımız bir durum değil.
Taraftar kitleleri tepkisel yoğunlukları, hızlı örgütlenebilmeleri ve rahat mobilize oldukları için ideolojik yapılar tarafından kolayca manipüle ve provoke edilebiliyor.
İdeolojik örgütler bu anlamda taraftar gruplarını sahada öne sürülecek bir koçbaşı olarak görüyor.
Bunun en bariz örneğine Gezi Parkı protestoları sırasında şahit olduk.
Gezi Parkı'nda radikal ideolojik örgütlerin yanında polisle çatışan taraftar gruplarıydı.
Geçtiğimiz günlerde de benzer bir durumla karşı karşıya kaldık.
Dezenformasyonla sosyal medyada oluşturulan algıyla bir istismar siyaseti devreye sokuldu.
Yapay bir gündem oluşturarak adeta bir kaşık suda fırtına koparılmak istendi.
Ancak, ideolojik örgütlerin bu stratejisi başarısız olmaya mahkum bir çaba.
Çünkü ilk anda büyük bir etki gösteriyormuş izlenimi oluşturan bu hareketlilik bir su köpüğü gibi.
Taraftar gruplarının ideolojik bütünlükten uzak olmaları ve lümpen yapıları sebebiyle bu çaba kalıcı olmuyor ve sonuç vermiyor.
Üstelik tribünlerde veya sosyal medyada koparılan yaygaranın ülkenin genelini yansıtmadığını daha önce çok defa tecrübe ettik.