Devletin Ordusu, Ordunun Devleti ve Mısır

Yusuf Ziya Cömert, Mısır’da ordu müteahhidi Muhammed Ali’nin çağrısıyla başlayan gösterileri değerlendirdiği yazısında, ordunun ülkedeki ağırlığına dikkat çekerek bunun son olaylardaki muhtemel etkisini analiz ediyor.

Yusuf Ziya Cömert’in Karar’da yayımlanan yazısı (02 Ekim 2019) şöyle:

Müteahhit Deyip Geçmemek Lazım

Mısır, iki Muhammed Ali’yi iyi bilir.

Bunlardan birisi, bizim de çok iyi tanıdığımız, dünya şampiyonu Müslüman siyahi boksör Muhammed Ali.

İkincisi, bizim Muhammed yerine Mehmet diye söylediğimiz, modern Mısır’ın karakterinde büyük etkisi olmuş Kavalalı Muhammed Ali Paşa.

Şimdi üçüncüsü çıktı. Videolarıyla Mısır’ı karıştıran, Sisi’yi tedirgin eden devlet müteahhidi ve artist Muhammed Ali.

Bu ilginç bir vaka. Nedense kimse bu vakanın ilginç tarafını konuşmuyor.

Senelerce büyük ihaleler almış, büyük projeler yapmış.

Devletten nemalanmış, nemalanmış, sonra yan çizmiş. Mısır rejimine karşı bayrak açmış.

Devletle çıkara dayalı bir ilişkiye girmiş, cebini devletten doldurmuş, devletin güvendiği adam.

Güveniyorsun, ama bir gün seni satıyor.

Barcelona’da yolsuzlukları, kirli ilişkileri anlatan videolar doldurup sosyal medyada paylaşıyor.

Başkası yapsa fazla sorun olmaz.

Devletin içindeki tiplerin menfaat ilişkilerinden haberdar olan bir müteahhit olunca tesir ediyor.

Demek ki müteahhit deyip geçmemek lazım.

Başka ülkelerde de çıkabilir mi önce menfaatlenip sonra mızıkçılık yapan müteahhitler?

Bilemem.

***

Mısır’da en kuvvetli yapı, Mısır Ordusu.

‘Bir zamanlar bizde olduğu gibi’ demeyeceğim. Çok daha fazlası.

Şöyle anlatayım. Mısır menşeli bir laf:

“Her ülkenin ordusu vardır. Mısır’da ise ordunun Mısır’ı vardır.”

Mısır ordusu birkaç büyük holdingin sahibi. Birkaç holdingin altında yüzlerce şirket faaliyet gösteriyor.

Bu holdingler Mısır ekonomisini elinde tutuyor.

Fabrikaları, marketleri, otelleri, çiftlikleri bir sürü ticari kuruluşları var. Buzdolabından televizyona, pastadan otomobile, her şey üretiyorlar. Marketlerde rütbeli subaylar kasiyerlik yapıyor, o kadar yani!

Pazar yerlerinde tezgah kurup hıyar satan, domates satan askerler de görebilirsiniz. Aile bütçesine ek gelir sağlamak için değil, silahlı kuvvetler adına satıyor domatesi.

Bir çok beş yıldızlı oteli askeriye işletiyor.

Yani bizdekiyle kıyaslanamaz.

Nasır’dan beri bütün darbeler ve karşı darbeler bu ordunun gözetiminde gerçekleşmiş.

Sisi darbesi dahil.

Fakat Sisi yıpranmış görünüyor.

Sadece anti-demokratik uygulamaları, işkenceleri, muhalefete yaptığı şiddetli baskılar sebebiyle değil.

Öyle uygulamalar her zaman vardı. Mısırlılar hoşlanmasa da sineye çekiyordu.

Sisi darbesinden sonra Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri Sisi’ye çok yardım yaptı, bunları dünya kamuoyu biliyor.

Tabii Suudi Arabistan ve BAE bu yardımın karşılığını istiyor.

Mesela Yemen’e asker göndermek olarak istiyor.

Sisi isteksiz. Sadece denizden destek verebileceğini söylüyor. Yemen’e asker çıkarmıyor.

Hatta bu sebeple bir miktar Mısırlı işçi Suudi Arabistan’dan geri gönderilmiş.

Ayrıca, Kızıldeniz’de, Şarm el-Şeyh yakınlarında Mısır’a ait, Veliahd Salman’ın turistik projeleri için çok uygun Tiran ve Sanafir adaları var. Sisi bu adaları Suudi Arabistan’a verdi.

Kiralık falan değil. Öylece teslim etti adaları.

Tabii ki Mısır’da bu çok eleştirildi.

Sisi’yi vatana ihanetle suçlayanlar oldu.

Mısır ordusu kendisini bu gibi suçlamaların dışında tutmak isteyebilir.

Bu yüzden Mısır ordusunda bir kesimin Sisi’ye mesafeli durduğu düşünülebilir.

Muhammed Ali bir askeriye müteahhidi.

Ve Mısır’da, ordunun bir kesiminin Ali’yi koruduğu, hatta teşvik ettiği konuşuluyor.

Sisi, Muhammed Ali’yi İspanya’dan almaya uğraşmış. Fakat İspanya “Yeni bir Kaşıkçı vakası istemeyiz” diyerek vermemiş.

‘Ordu Sisi’yi artık taşımak istemiyor, bütün günahları ona yükleyip kendisini sıyırmayı planlıyor’ desek komplo teorisinde aşırıya kaçmış oluruz.

O halde, -İlk çıkıştaki ivmenin kaybolmasını, gösterilerin gevşemesini hesaba katarak- daha ölçülü bir teoriye yönelelim.

Belki de askeriye, Muhammed Ali’yi kullanarak Sisi’yi uyardı.

Aman, takılıp kalmayalım komplo teorilerine.

Olacaklara bakalım.

Yorum Analiz Haberleri

Sosyal medyanın aptallaştırdığı insan modeli
Dünyevileşme ve yalnızlık
Cuma hutbelerindeki prangalar kırılsın
Batı destekli spor projeleri neye hizmet ediyor?
Kemalizm’e has bu Laiklik Fransa’da bile yok!