Devlet Bahçeli Gezi Olayları Sırasında Ne Dediğini Hatırlıyor mu?

​​​​​​​Gezi İddianamesinde suç kabul edilen bir çok konuşmanın o dönemde bazı kişiler tarafından çok daha ağırları söylenmiş olması rağmen bu kişilerin isimleri neden iddianamede geçmiyor sorusunu sordurtuyor.

Gezi olayları sırasında MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin sarfettiği sözler:

“İstanbul Taksim Gezi Parkı’nda yaklaşık beş gündür yaşanan olaylar iktidarın tavrını ve tercihini göstermesi bakımından son derece anlamlıdır. Burada yaşanan ilkel görüntüler Türkiye’yi küçük düşürmüş ve ileri demokrasinin maskesini de aşağı indirmiştir. Ağacı sökerek, yeşil alanları kapatarak alış veriş merkezi yapma niyetinde olan ve Topçu Kışlası inşa etmek amacı güden AKP iktidarı ülkemizin her tarafına yayılan itirazlarla karşılaşmıştır. Biber gazlı müdahaleler, şafak vakti operasyonları, aşırı ve orantısız güç kullanımı, karşılıklı düşmanca muamelelere varan şiddet sahneleri ülkemizin ne duruma geldiğini açıkça kanıtlamıştır... Başbakan, bakanlar ve bazı AKP’li yöneticilerin polisi zan altında bırakan açıklamaları, fırsatçıların önüne atan yaklaşımları ve üstelik biber gazını ölçülü kullanma konusundaki uyarıları utanmazlıktır...”

“Gezi Parkı’na dozerlerle girilmesi, buna karşı koyanlara sert muameleler gösterilmesi toplumsal infialin ilk kıvılcımını tutuşturmuştur. Sabaha karşı düzenlenen polis baskınları, yaka paça yapılan gözaltılar, biber gazlı müdahaleler, insanlıkla bağdaşmayan şiddet sahneleri Gezi Parkı’nı kâbusa çevirmiştir. AKP hükümeti saldırdıkça kalabalıklar artmış, tahammülsüzlük gösterdikçe olaylar büyümüş ve yurt sathına yayılmıştır. Siyasi irade polisi göstericilerin üzerine salmıştır. Orantısız saldırıları ve yürekleri burkan şiddet tablosunu onaylamadığımız gibi telin ettiğimizi de buradan ifade etmek istiyorum. Ve mutlaka polise gazlı, plastik mermili ve tazyikli suyla saldırı emri verenler hakkında gerekli tüm hukuki işlemlerin yapılmasını ve bunun da geciktirilmemesini bekliyorum....”

“Başbakan Erdoğan’ın küçümseyici dili, sırtını dayadığı faiz lobisine birden bire saldırması; tencere, tava çalan vatandaşlarımızı aşağılaması ve Taksim’deki projelerden vazgeçmeyeceğini diklenerek duyurması Türkiye’yi ucu açık ve tahmini mümkün olmayan boğuşmalara götürme riski taşımaktadır. Herkes bilmelidir ki, Türk milletinin rahatını ve huzurunu bozacak her karışıklığın, her bunalımın ve her kaybın sorumlusu Başbakan Erdoğan ve hükümetinden başkası olmayacaktır. Unutulmamalıdır ki, sokakların sakin bir şekilde tahliyesi, tatmini ve teskini yerine Esadlaşmak, Hüsnü Mübarekleşmek ve Kaddafileşmek dirliğin imhasına, birlikte yaşamanın mahvına neden olacaktır.” 

Yorum Analiz Haberleri

Meşru olanı savunursan karşılığını elbet görürsün!
Türkiye solu neden hala Esed rejimini savunuyor?
Sosyal medyada görünürlük çabası ve dijital nihilizm
İran aparatlarının komik antipropagandalarına vakit ayırmak bile coğrafya için zaman kaybı...
Nasıl ki ilk Müslümanlar tüm zorluklara rağmen direndiyse Gazzeliler de öyle direniyor!