Dersimin Genelkurmaydaki Sır Belgeleri - 2

Genelkurmay’ın Dersim gizli belgelerinde, Dersim olayının gazetelerde ikinci ve üçüncü sayfalarda kullanılması istendiği ortaya çıktı.

Genelkurmay’ın Dersim gizli belgelerine göre, Bölgeden 7954 kişi ölü ve diri çıkarıldı, 14 bin kişi uzaklaştırıldı.

VATAN GAZETESİ, GENELKURMAY ARŞİVİNDEKİ BAZI DERSİM BELGELERİ HABERİNE BUGÜN DE DEVAM ETTİ:

'Dersim'i İkinci Sayfada Kullanın' Ricası

Cumhurbaşkanlığı ve Genelkurmay Başkanlığı Dersim belgelerinde, idam edilen Seyit Rıza’nın Meclis’ten kendisi ve aşireti için hayat güvencesi istediği ortaya çıktı.

Belgeler arasında ayrıca, 11 Mayıs 1937’de Dersim Harekatı’yla ilgili 4. Umumi Müfettişliği Askerlik Muşavirliği’nde kayıtlı yazı dikkat çekiyor. Genelkurmay yazısında, harekat öncesinde askeri personele “Suçsuzlara kadın ve çocuklara şefkat gösterin” emri veriliyor.

SUÇSUZLARA, KADIN VE ÇOCUKLARA ŞEFKAT GÖSTERİN

(11 Mayıs 1937’de Dersim Harekatı’yla ilgili 4. Umumi Müfettişliği Askerlik Muşavirliği’nde kayıtlı yazı) Harekatın yapılmakta olduğu bölge halkı Türk neslinden kan kardeşlerimizdir. Bunlara Kürt denilmemelidir. Muhtelif sebep ve tesirler altında bunlar öz dillerini kullanmakta ihmal etmekle beraber çoğu Türk diliyle konuşurlar. Asırlardan beri kendi başlarına iptidai aşiret teşkilat ve ananesiyle yaşamışlardır. Bu bölgede masum ve devlet kanunlarına itsatli insanlar çoktur. İptidai hayattan ve aşiret reislerinin istibdadından kurtulmak isteyenler de vardır. Bugünkü hareketin maksadı yalnız hareket emrinde kayıt ve işaret edilen bölgedeki suçları tenkil ve tedip etmektir. Masum halkın bu hareketten mutazarrır olmamaları hükümetin maksadı itibariyle lazımdır. Bunun için kıtalarımızın silahla karşı koyanlar hakkında en şiddetli şekilde hareket etmekle beraber suçsuzlara bu nisbette şefkat gösterilmesi icap eder. Kadın ve çocuklar hakkında Türk ordusunun yüksek necabeti esirgenmeyecektir. Köylülerden tedarik edilecek bütün ihtiyacın bedeli peşin olarak behemehal ödenmelidir. Hiçbir köylüden parasız bir şey alınmamalıdır.

SEYİT RIZA TESLİM OLDU

(11 Eylül 1937’de jandarma Mıntıka Komutanı yerine Kazım imzasıyla yazılan Seyit Rıza’nın teslim yazısı) Seyit Rıza’nın bizzat Hüseyin ve Batlet oğlu Rıza namındaki iki avenesiyle kayıtsız, şartsız ve silahsız olmak üzere saat yirmi ikide Erzincan Jandarması’na teslim olmuş oldukları arz olunur.

İDAM EDİLEN SEYİT RIZA’NIN SÜNNETSİZ OLUŞU

(4. Umumi Müfettişi H. Alpdoğan’ın 30 Aralık 1937’de Dahiliye Vekaletine Dersim’le ilgili yapılan haber propagandalara ilişkin yazısı) Erzincan, Nazimiye, Mazkirt ve Hozat membalarından alınan haberlerde; muhalefet suçundan mahkum olup batı vilayetleri hapishanelerine gönderilen mahkumların götürüldükleri yerlerde idam edilecekleri, sünnetsiz erkek çocukların Ermeni ad verilerek Hıristiyan memleketlere sürülecekleri, evli olmayan Tuncelili kızların Türk gençlerle ve Türk kızlarının da Tuncelili erkek gençlerle evlendirilecekleri ve bunun için henüz evlenme çağına girmemiş olanların kendi aralarında çabuk evlendirilmeleri, gelecek sene ilk baharında Tunceli halkının başka yerlere nakil edileceği bildirilmektedir. İdam edilen Seyit Rıza’nın sünnetsiz oluşunun halka nahoş görülmesi menfaat düşkünlerine ilham ve propagandaya vesile olmuştur.

TUNCELİ’DE BIRAKILMASI CAİZ GÖRÜLMEYENLERDEN 14 BİN KİŞİ

(5 Haziran 1939 tarihli Genelkurmay Başkanı Mareşal imzasını taşıyan Dahiliye vekaletine talep yazısı) Tunceli’de bırakılması caiz görülmeyenlerden 14 bin kişinin garp vilayetlerine nakil ve bunların mezkur vilayetlere ait köy ve kasabalarda müteferrik bir şekilde iskanı hükümetin muhtelif tarihlerde ısdar ettiği kararnamelerle tensip ve tasvip edilmişti. Alınan raporlardan şimdiye kadar 12 bin 435 kişinin garba nakledilmiş olduğu anlaşılmaktadır. Muhtelif tarihlerde nakledilen mezkur halkın ve bilhassa bunların arasındaki şeyh, ağa vesaire gibi ileri gelen eşhasın iskan edildiği mıntakalarda ikamet edip etmedikleri hakkında yapılan yoklama neticesinin işarına müsadelerini saygı ile arz ederim.

BATIDA NEREDE İSTİHDAM EDİLDİLER?

(28 Temmuz 1938’de Başvekil tarafından Genelkurmay Başkanlığı’na yazılan yazı) Tunceli’de yapılacak ordu manevrasının birinci safhasını teşkil edecek olan taramada, memnu ilan edilecek olan mıntıka halkı memleketin muhtelif yerlerine tevzi edilecektir. Bu miktar evvelce 2 bin kişi olarak tesbit edilmişken halen 7 bine çıkarılmıştır. Bu listelerden 1500 kişinin aşağıdaki merkezlerde iskan edilmeleri muvafık olacaktır. İzmit Kağıt Fabrikası 50 kişi, Keçiborlu kükürt madeni 50 kişi, Karabük Demir Çelik Fabrikası 250 kişi, Zonguldak Kömür Madenleri 600 kişi, Fethiye Krom Madeni 300 kişi, Divriği Demir Madeni 250 kişi. Yukardaki hususların icrası için sarfı lazımgelen para tesbit olunarak tedarik ve tediyesi temin olunacaktır.

GGAZETE YÖNETİCİLERİNE ‘DERSİM’İ İKİNCİ SAYFADA KULLANIN' RİCASI

(Dahiliye vekilinin 29 Ağustos 1937’de yazdığı gazetelerin Dersim yayın politikasına ilişkin yazı) Dersim Hareketi’nde hükümetin programı adetleri mahdut müsellah asileri ele geçirerek Cumhuriyeti Adliyesine tevdi etmek ve orada yol, köprü, mektep, karakol ve kışlalar yaparak bir taraftan Cumhuriyet kanunlarının hakimiyetini tesis etmek, diğer taraftan da Cumhuriyetin temin ettiği huzur, refah ve medeniyetten bu zavallı, cahil ve görgüsüz vatandaşları da istifade ettirmektir. Binaenaleyh arkadaşlardan acil ricam şudur; Dersim havadislerini ve hadiselerini yalnız bu noktai nazardan tetkik etmek, askeri harekattan bahsetmemek, hükümetin evvelce derpiş etmiş olduğu programın tatbik edileceği ve neticenin yakında katiyetle elde edileceği fikrini yaymak, müsellahen bu harekete iştirak edenlerden başkaları hakkında hiçbir surette idareten bir karar alınmayacağını yazmak, Dersim havadislerini ikinci, üçüncü sayfalara intikal ettirerek vakayı hattı layıkına irca etmek, bu ricalarımı bu akşamdan itibaren sayın gazeteci arkadaşlarımdan hulus ve ciddiyetle dilerim. Resen İstanbul’da münteşir gazetelerin mesul sahiplerine, İzmir, Mersin, Trabzon, adana, İstanbul vilayetlerine yazılmış bilgi için Başvekalete, Cumhurbaşkanlığı Umumi Katipliği’ne, Genelkurmay Başkanlığı’na ve Dahiliye Vekaletine arzedilmiştir.

YASAK BÖLGE İÇİNDE TOPLU NÜFUS KALMAMIŞTIR

(3. Ordu Müfettişi Org. K. Orbay’ın 4 Kasım 1938’de Genelkurmay Başkanlığı’na, Dersim hareket neticesiyle ilgili yazısı): Genelkurmay Başkanlığı’ndan telakki olunan talimata göre de 3. Ordu tarama bölgesindeki halkın tamamen silahtan tecridi. Bu bölgenin her sene ayrı ayrı sahalarında beliren haydutluğa tamamiyle nihayet verilmesi vazifeleriyle tavzif edilmiştir. Bu vazifeleri alan 3. Ordu mütdetleri Genelkurmay Başkanlığı’nca tespit buyurulan ve 10 Ağustos sabahından 16 Ağustos akşamına kadar 7 gün devam eden 1. safha ile 6 Eylül saat 12.00’de başlayıp 16 Eylül akşamına kadar 10 gün devam eden 3. safhada aşağıda yazılı sonuçları elde edebilmiştir. İcra vekilleri heyetince çevresi tespit buyurulan 3 numaralı yasak bölgelerden nakil edilenler yekunu 1170’tir. Bu bölgeler halkından mukavemetleri dolayısıyla musademe neticesi ölü olarak ele geçirilenlerin yekunu da 1855’tir. Bu suretle 3025 nüfus yasak bölgeden eksilmiştir. Yasak bölge içinde toplu nüfus kalmamıştır. Köy, kom, mezra, ev bırakılmamıştır. Tarlalar hatta bir kısım meşelikler yakılmıştır. Yasak bölge dışında nakil edilenler yekunu 1662 ve mukavemet ettikleri için de 3267 nüfus musademe ile eksilmiştir. Yukardaki hulasalara göre 3. Ordu tarafından Tunceli’de iki defada ceman 17 günde yapılan tarama hareketinden elde edilen sonuç şudur; Tarama bölgesi içinden ölü, diri 7954 nüfus çıkarılmıştır. 4. Umum Müfettişliği’nden isimleri verilen 101 kişiden 75’i ele geçirilmiştir. Bunlardan aile ve yakınlarından mukavemet edenler ölü ve mütebakisi diri olarak yakalanmıştır. 1019 silah toplanmıştır.

CESETLERİN ALTINDA KALIP KURTULANLAR TBMM’YE BİLGİ VERMEK İSTİYOR

Dersim olaylarını incelemek için oluşturulan TBMM Dilekçe Alt Komisyonu’nun Dersim’e giderek, hayatta kalan Dersimlilerle görüşeceği öğrenildi. TBMM Dilekçe Komisyonu Başkanı Mehmet Daniş, “Dünyadaki benzer olayları da inceleyeceğiz. Mesela Arjantin’de kayıp kızlar, Almanya’da Naziler gibi” dedi.

Dersim alt komisyonunun hazırlık çalışmaları şekillenmeye başladı. Başbakanlık arşivlerinden Tunceli İskan Defteri’ne ulaşan komisyon, burada 32 il ve 109 ilçeye nakillerin yapıldığı ve 2 bin 907 aile, 14 bin 411 kişinin kayıtlarına rastladı. Komisyon Başkanı Mehmet Daniş, yaptıkları çalışmaları şöyle anlattı:

32 İLE NAKİL

Başbakanlık Devlet Arşivleri’nden 4 DVD elimizde, içerisinde 2 bin 500 belge var. Devlet Arşivleri Genel Müdürlüğü’nde Mülga Köy Hizmetleri İl Müdürlüğü’ne ait 164 kutu evrak var. Yaklaşık 4-5 bin belgeye denk geliyor. Başbakanlık Devlet Arşivleri’nden gelen Tunceli İskan Defteri bulunuyor, 4 DVD’nin içinde. Burada 32 il, 109 ilçeye nakillerin yapıldığı görülüyor. 7 defterde 2 bin 907 aile, 14 bin 411 kişi olarak bu kayıtlara rastladık.

CESETLERİN ALTINDA KALARAK KURTULANLAR

Dersim olayı sırasında çocuk yaşta olanlar, cesetlerin altında kalarak kurtulduğunu ifade edip, Komisyonumuza bilgi vermek isteyenler var. Ailesinden sadece kendisinin kaldığını ifade eden, 1934 doğumlu bir hanımefendi var; “100 dönümlük arazinin asker tarafından kışla yapıldığını, iadesinin mümkün olup olmadığını” soruyor.

DERSİM’E GİDEBİLİRİZ

Geniş bir çalışma olacak. Belgelerin toplanma tarihine göre de Komisyonumuzun çalışmaya başlamasını öngörüyoruz. Dünyada benzer olayların yaşandığını, o olaylara devletlerin farklı şekilde açılımlar sağladığını biliyoruz. Mesela Arjantin’de kayıp kızlar, Şili örneği var, Almanya’da Nazilerle ilgili çalışmalar var. Dersim’e belki komisyonumuzla ziyarette bulunup; halen orada yaşayan insanların düşüncelerini dinleyebiliriz.

KÖŞK’TEN 2 BİN CİVARINDA BELGE GELECEK

Kurumlardan uzman talep edeceğiz. YÖK’e yazdık. Cumhurbaşkanlığı’ndan daha önce Seyit Rıza’nın yargılanmasına yönelik belge istemiştik. Bir kısmı yeni geldi. Şimdi Cumhurbaşkanlığı’ndan 2 bin civarı belge gelecek.

***

İLGİLİ HABER:

 

Dersim Harekatının Genelkurmay'daki Sır Belgeleri -1

 

Yorum Analiz Haberleri

Meşru olanı savunursan karşılığını elbet görürsün!
Türkiye solu neden hala Esed rejimini savunuyor?
Sosyal medyada görünürlük çabası ve dijital nihilizm
İran aparatlarının komik antipropagandalarına vakit ayırmak bile coğrafya için zaman kaybı...
Nasıl ki ilk Müslümanlar tüm zorluklara rağmen direndiyse Gazzeliler de öyle direniyor!