Dersim Tamam da Sabiha Gökçen Ne Olacak?

Biraz Hitler, biraz Musolini, bir Stalin hayranlığı. Biraz İngiliz muhibliği, biraz Yunan kardeşliği, biraz Fransa.. İsviçre’den medeni, şuradan ceza, şuradan ticaret hukuku, al sana çağdaş bir cumhuriyet!

Dersim tamam da, Sabiha Gökçen ne olacak!

Abdurrahman DİLİPAK

Muğlalı’nın adı kışladan silindi de, Sabiha Gökçen Havaalanı’nın adı ne zaman değişecek? Nevzat Tandoğan’ın adı ne zaman silinecek bulvardan?.. Bir sürü zalim adamın adını meydanlara, binalara verdiler, utanmadan, sıkılmadan..

Muğlalı ilk ve tek değildi. Şimdi o zaman horlananlara iade-i itibar yapılıyor.. Birileri bu kişileri niye bu kadar yücelttiler dersiniz.

Evet, şimdi CHP’nin Dersimli genel başkanı çıksın bakalım bu işin içinden, çıkabiliyorsa..

CHP Tunceli Milletvekili Hüseyin Aygün’ün, “Dersim katliamının sorumlusu devlet ve CHP’dir. Atatürk de bu olaylardan haberdardır” sözleri ile başlayan tartışma CHP’de de geçmişle hesaplaşmaya dönüştü..

Kılıçdaroğlu’nun omuzları bu tartışmanın yükünü taşıyamayacak kadar zayıf..

Aygün öyle anlaşılıyor ki “utana sıkıla” söylüyor bu sözleri. Mustafa Kamal için “Haberdardı” diyor.. Haberdar değil, emri veren kişi idi. Sabiha Gökçen de onun manevi kızı değil mi? Kızını gönderiyor.. Mustafa Kamal “tek adam”dı. Mustafa Kamal varken İsmet İnönü’nün adı mı okunur? Bu işi yapan şahıslar değil, devlet. Devletin ordusu, polisi. Jandarma. Politikacısı, bürokratı.. Kim bunlar, CHP değil mi? Tek adam ve tek parti her şeye hakim değil mi?

Hüseyin Aygün ve ona destek verenler ne yaptıklarının farkındalar mı? Aygün’e sormak gerek, peki bayım siz nerede bulunuyorsunuz? Orada ne yapıyorsunuz? Ah CHP ah!

Kimin sofrasına oturuyor ve kimin kılıcını sallıyorsunuz, bir bilebilsem..

Yıllarca, Alevisini, Kızılbaşını, Nuseyrisini, Türkünü, Kürdünü nasıl da bir arada tuttular.. “Stockholm Sendromu”, CHP Sendromu olsa gerek.. Hem Türkçü geçineceksin, hem Arabı, hem Kürdü kırdıracaksın, hem de bunları kendine bağımlı kılacaksın.. CHP’nin en büyük başarısı bu..

Bektaşi dergahında ortada Hz. Ali, bir yanda Mustafa Kamal, bir yanda Hacı Bektaşı Veli resmi. CHP’liler bunu da başardılar.. Ya hu “Hacı” demeyi yasaklayan CHP değil mi? Bir “Hacı” ile Mustafa Kamal’ı nasıl bir araya getirirsiniz? Bunlar böyle! Zorunlu din dersi diye bir zamanlar bu derslerde ayet ve hadisten çok Kamal’ın fikirlerine yer veriyorlardı. Ellerinden gelse Alevilerine yaptıklarını Sünnilere de yapacaklar, TSE damgalı bir din üreteceklerdi. “Dinde reform” için çok çalıştılar ama olmadı..

CHP bu, ilk hedef dini tümden ortadan kaldırmaktı. “Türkün dini Kemalizm”dir diyenler oldu. Sonra “Ahkam ayetlerini çıkartalım, yerine nutuktan parçalar ekleyelim” dediler ama olmadı.. “Türkün yeni amentüsü” de, yeni mevlid de tutmadı. Baktılar oluyor, daha önce “hacı-hoca” sıfatlarını yasaklayanlar, bu defa devlet eli ile hac ziyaretleri düzenlemeye başladılar, hocaları devlet kadrosuna memur olarak aldılar..

Sadece elbisemizi değil dilimizi, dinimizi, değerlerimizi, kimliğimizi, genlerimizi değiştirdiler sanki. “On yılda 15 milyon genç yarattık her yaştan” derken bunu söylüyor olsalar gerek..

Biraz, Hitler, biraz Musolini, bir Stalin hayranlığı. Biraz İngiliz muhibliği, biraz Yunan kardeşliği, biraz Fransa.. İsviçre’den medeni, şuradan ceza, şuradan ticaret hukuku, al sana çağdaş bir cumhuriyet!

Aslında bu CHP’nin varolmaya hakkı yok. “Cumhuriyet (…) Partisi” olmaz. Adlarını değiştirip “Cumhuriyetçi (…) Parti” olsunlar. Ve anayasanın başlangıç maddesi ve and şeklinde tek parti döneminin eseri olan devletin resmi ideolojisine ve 2. kurucu kadrosuna sadakat andından bir kurtulamadan Türkiye’de normalleşme hayal.

Bu darbeler, bu terör, bunların sebep olduğu yoksulluk bu zihniyetin başımıza bela ettiği sonuçlardır.

Tevhidi tedrisat, bunlar için resmi ideolojinin misyonerliği anlamına geliyordu.

CHP eşi menendi olmayan bir parti. Hem azınlık cuntasıdır, hem Cumhuriyetçi, hem monarşiye karşıdır, hem tek adamcı. Hem laikçidir mesela, hem hilafet fonunu yönetendir, dini kontrol etmek ister. Kendi ideolojisini mutlaklaştırma ve dinleştirme çabasındadır. Halkçıdır, ama kendi ilkeleri üzerinde halkın tasarrufunu engeller.. CHP bu, hem Türkçüdür, hem de bu milletin alameti farikası olan ne varsa ona karşıdır. Türkiye’de asıl sorun Ergenekon’dan önce CHP’dir.. Dersim yasasının arkasındaki tenkil, tedip, tehcir zihniyetidir..

Aslında bir süreden beri Can Ataklı’nın da dile getirdiği bir şey var: “Defalarca söylüyorum, bu CHP’nin kapanması lazım. Bu CHP’yi müze yapmak gerekiyor. Yerine adam gibi bir şey çıksın, artık sosyal demokrat mı olur başka bir şey mi olur. Bu ibişlerle bu parti olmuyor.” CHP varolmayı hak etmiyor.. CHP ile bu iş olmayacak.. CHP varolduğu sürece Türkiye’de taşlar yerine oturmayacak.. Hüseyin Aygün cesaretini toplayıp bunları da görse.. Aygün doğru yönde ileri doğru bir adım attı. Ama gerçek bundan ibaret değil. Selam ve dua ile..

YENİ AKİT 

Yorum Analiz Haberleri

Sosyal medyanın aptallaştırdığı insan modeli
Dünyevileşme ve yalnızlık
Cuma hutbelerindeki prangalar kırılsın
Batı destekli spor projeleri neye hizmet ediyor?
Kemalizm’e has bu Laiklik Fransa’da bile yok!