Tunceli’nin Hozat ilçesine bağlı Saka Sure köyü, 1938 yılında 10’u çocuk, 21 kurban vermişti. İddiaya göre Baran ailesinden dokuz, Canan ailesinden de 11 kişi bir samanlıkta diri diri yakılarak öldürüldü. Her iki ailenin evlatları bu yıl katliamın meydana geldiği noktada anıt yapmaya çalışırken, topraktan kimi kemiklerin çıktığı fark edildi.
Hüseyin Baran, kemiklerin fotoğraflarını çekerek, toplu mezarın açılması için Hozat Cumhuriyet Başsavcılığı’na başvurdu. Başsavcılık, zamanaşımı nedeniyle kovuşturmaya yer olmadığına hükmetti. Baran ailesinin avukatı Cihan Söylemez’in itirazı üzerine kararı değerlendiren Erzincan Ağır Ceza Mahkemesi, “kemiklerin insan kemiği olup olmadığı, insan kemiği olması halinde ölüm tarihi ve sebeplerine ilişkin araştırma yapılmaksızın karar verildiğini” belirterek, kararı kaldırdı ve soruşturmaya devam edilmesini istedi.
Radikal gazetesinin haberine göre, mahkeme, “cenazelerin bulunması amacına yönelik kapsamlı bir kazı ve araştırmanın yapılmasını, bulunması muhtemel kemikler üzerinde laboratuvar analizi yapılarak, insan kemiği olup olmadığının tespitini, insan kemiği olması halinde muhtemel ölüm yılı ve nedenlerinin ve akraba DNA eşleştirmelerinin yapılarak yakınlarına teslimini” istedi.
SAVCILIKTAN İKİNCİ "GEREK YOK" KARARI
Hozat Başsavcılığı bu kez toplu mezarın bulunduğu mezraya jandarmaları gönderip, “toprak yüzeyinde kemik olup olmadığını” araştırdı. Ve “herhangi bir insan ve hayvan iskeletine ait kemik parçasının görülmediği” gerekçesiyle 26 Eylül’de ikinci kez kovuşturmaya yer olmadığına karar verdi. Avukat Cihan Söylemez tekrar itiraz etti.
Tunceli Sulh Ceza Hakimi Muhammed Gündoğdu, AİHM Büyük Dairesi’nin Varnava ve Diğerleri/ Türkiye kararını dayanak gösterdi ve Türkiye’nin 1955 ve 1974 yılları arasında kaybolan 15 Kıbrıslı Rum’un başvurusu üzerine 2009 yılında mahkum edildiğini hatırlattı. Hakim Gündoğdu, soruşturmaya devam edilmesini kararlaştırdı.
Bunun üzerine savcılık, bugün bölgede kazı yapma kararı aldı.