HAKSÖZ-HABER
Sirkeci Tren Garı’nda düzenlenen 13. Uluslararası Dergi Günleri kapsamında Özgür-Der Genel Başkanı Rıdvan Kaya “İslami Şahsiyet İnşası” başlıklı bir sunum yaptı.
Konuşmasında insanların nefslerine dönük saldırılara sabırla yaklaşması gerektiğini belirten Kaya, bununla birlikte Allah’ın dinine dönük düşmanlıklara ve zulme karşı ise mücadele edilmesi gerektiğinin altını çizdi.
“Muhatap olunan bir olumsuz durumu görmezden gelmek elbette nefse zor gelir ancak öfkenin sürüklediği noktaya düşmemek Mü’minliğin şiarından gelir.” diyen Kaya, nefse yönelik bir saldırıya sabır edilmesi halinde küçük düşülmeyeceğini, aksine Allah katında şerefin artacağını söyledi.
Fussilet Suresi 34. ayetteki “İyilikle kötülük bir olmaz. Sen kötülüğü en güzel bir şekilde önle. O zaman seninle arasında düşmanlık bulunan kimse, sanki candan bir dost olur.” ifadesini hatırlatan Kaya, nefse zor gelen hamlelere karşı güzel bir üslup ve sabırla cevap verilmesi gerektiğinin altını çizdi.
Kaya, “Zaaflı tutumların çok arttığı bir dönemden geçiyoruz. Şunu unutmayalım ki ölçülerimizle çelişen bir şey bizi hayırlı bir sonuca ulaştırmayacaktır.” diyerek, küçük olarak başlayan açılmaların zamanla derin uzaklaşmalara sebep olabildiğini belirtti.
Güç ve refah arayışının fıtri olduğunu fakat bunların amaç haline gelmesinin bir sapma olduğunu bildiren Kaya, “Hayat içerisinde elbette hepimizin müreffeh bir hayat talebimiz olabilir ancak dünyaya kapılan bir hayat Mü’minlere yakışmaz. Biz güç ve imkan arayışını Allah rızası için istemeliyiz, bunun dışındaki talepler bizi ancak dünyevileştirecektir.” dedi.
Kaya, “Kendimizle muhasebe yapmalı ve kendimize şunu sormalıyız: ‘Bizim vaktimizi büyük ölçüde dolduran ameller gerçekten Rabbimizin istediği işler midir?’ İşlerimizin çoğu bizi Rabbimizin rızasından uzaklaştırıyorsa hesap yapmalıyız fakat bunu yaparken bizden daha olumsuz olanlara bakıp kendi yapıp etmelerimizi yeterli bulmayalım.” diyerek, insanların namaz kılmayan, infak etmeyen insanlara bakıp kendilerini yeterli görmek yerine Allah resulü ve ashabını örnek alması gerektiğinin altını çizdi.
“Ne olursa olsun!” şeklinde hareket eden insanların dünyevi amaçlarına ulaşabileceklerini ancak bu durumun Allah rızasına uygun olmadığını söyleyen Kaya, öncelikle dinin doğru anlaşılması gerektiğini anlattı.
“Dini doğru anlamak için ortamı doğru tespit etmeliyiz. Allah’ın ayetlerine karşı müstağnileşen bir akıl asla selim akıl değildir. Mutlaka sahih bir usül olmalı. Kuranı doğru anlamak Resul’ü doğru anlamaktan geçer. Bu konuda hassas olunmalı.” diyen Kaya, Kuranın anlaşılmasının değil onun yaşanmasının hedef olması gerektiğini söyledi.
Hucurat Suresi’ndeki “Ey iman edenler! Seslerinizi, Peygamber’in sesinin üstüne yükseltmeyin.” ayeti hatırlatan Kaya, bu ayetin anlamına ilişkin olarak “Bazen sesimizi ya da isteklerimizi Resul’ün sesinden daha yüksek çıkararak onun belirlediği yoldan başka yere mi gidiyoruz?” diye muhasebe yapılması gerektiğini anlattı.
Kaya, “Emrolunduğumuz gibi dosdoğru olmaktan kaçınma çelişkilerini çok yaşıyoruz. Bu tebliğ önünde önemli bir engel. Yapmayacağımız şeyi söylemek temel sorunlardan birisi. İman edenlerin tutarlı yaşaması gerekiyor.” diye konuşarak iyiliği emredip kötülükten men etmenin de bir hayat tarzı olması gerektiğinin altını çizdi.
Kaya ayrıca “İnsan hayat içerisinde hem öğrenir hem öğretir. Uyarılarımızı yaparken insanların durumunu tahlil etmek gerekiyor, ‘Biz doğruyu söyler ne olduğuna bakmayız!’ diyemeyiz. İnsanların izzetine şerefine halel getiremeyiz.” diyerek üslup uyarısında bulunurken öte yandan giderek kimsenin kimseyi uyaramadığı bir ortam oluştuğunu oysa uyarılan insanın önemsendiğini düşünmesi gerektiğini kaydetti.
“Camide saf düzeni için uyarıda bulunduğunuzda bile insanlar rahatsız oluyor. En yakınlarınızı bile bir problem konusunda uyardığınızda kızıyorlar.” diyen Kaya, birisi uyardığında “Allah razı olsun” denilmesinin esas olduğunu anlattı.
“Uyarı her düzeyde olmalı. Herkes Hz Ömer’e yönelik ashabın “yanlış yaparsan seni kılıçlarımızla düzeltiriz” uyarısını menkıbe gibi anlatırken, Hz Ömer’in tırnağı olamayacak birileri en basit şekilde bir eleştiriye, uyarıya muhatap olduğunda öfke nöbetine yakalanabiliyor. Bu yüzden de Allah Teala yapıp etmelerimize bereket ihsan etmiyor.” diye konuşan Kaya, “Aynı evi paylaştığımız ailemizi, dostlarımızı ya da iş arkadaşlarımızı uyarabiliyorsak ve uyarılan da şükrediyorsa bizde hayır vardır.” dedi.
Program soru-cevap ve katkılarla sona erdi.