Mehmed Göktaş / Doğruhaber
“Ben Deprem! Gitmedim, buradayım!”
“Gitmedim, gitmeyi de düşünmüyorum, buradayım” diyor deprem.
İyice öğrendik ki küçük de olsa fay hattı geçmeyen bir karış toprağımız yokmuş. Şu anda sadece son deprem bölgesi değil dört bir yandan sallanıp duruyoruz.
Deprem ve benzer felaketler her şeye rağmen bir müddet sonra unutulur veya “o günler ne günlerdi” diye acı hatıralarıyla yâd edilirdi.
Fakat bu defa öyle olmadı, deprem artık bizimle beraber kaldı, birlikte yaşıyoruz. Bütün hesaplarımız bozulmuş durumda, herkes kendisine yeni yeni programlar yapıyor ve uyguluyor. Ayağımızın bastığı yer sallanıp duruyorsa elbette bu dünyaya artık başka bir gözle bakmak durumundayız.
Hepsinden önemlisi insanımızın, dünya hayatına bakışı değişiverdi. Dünya depremli dünya imiş, depremleriyle dünyaymış, şimdi bunu çok daha iyi anlıyoruz. Daha açıkçası dünya ölümlü dünya imiş. Bundan önce ölümü böylesine burnumuzun ucuna kadar getirip yaklaştıran bir olay olmamış, ölümü hiç bu kadar yakından tanımamıştık.
Sözü fazla uzatmayalım ve asıl söylemek istediğimizi söyleyelim; insanımız hiç bu kadar Rabbine yakın olmamıştı.
Bize şah damarımızdan daha yakın olduğunu şu bitmeyen depremlerle daha yakinen anladık.
Bizi yaratanın O olduğunu, nefislerimizin bize fısıldadığı her şeyden haberdar olduğunu, göğüslerimizde gizlediğimiz her şeyi bildiğini artık kabulleniyoruz.
Nerede olursak olalım her an bizimle beraber olduğunu kesilmeyen şu sallantılarla daha iyi idrak ediyoruz
Eninde sonunda O’na döneceğimize sadece laf olarak değil kesin kes iman ediyoruz.
Bütün bunları nereden mi biliyoruz?
Ellerini ceplerine götürdüklerinden, cömertlik damarlarının kabarmasından biliyoruz.
Merhamet duygularının coşmasından, birdenbire başkalarını daha çok düşünmeye başlamasından biliyoruz.
Daha somut bir şey söyleyeyim mi? Camilerimizin böylesine dolup taşmasından biliyoruz.
Özellikle bu ramazanın bir başka ramazan olacağını, insanımızı birbiriyle görülmedik bir sıcaklıkla kucaklaştıracağını düşünüyorum.
Bunlar bizim bir bakışta görebildiklerimizdir. Daha bizim göremediklerimiz, sosyal hayatımıza olumlu anlamda daha nelerin olacağını Allah bilir.