Aydın Ünal / Yeni Şafak
ACIYAMAN Umut yeşeriyor
Depremin ilk günlerinde gittiğim Kahramanmaraş ve Adıyaman’ı bu hafta sonunda tekrar ziyaret etme fırsatım oldu.
Şehirlerin her köşesinde iş makinaları harıl harıl çalışıyor; binlerce kamyon enkazı taşıyor. Yine de daha çok iş var.
Hem Maraş hem Adıyaman adeta hayalet şehre dönmüşler. Sokaklarda, caddelerde, bulvarlarda o eski canlılıktan eser yok. Akşam olunca şehirler karanlığa gömülüyor; çünkü sakinlerinin yarısı gitmiş, diğer yarısı çadırlarda, konteynerlerde yaşıyor.
Devlet tüm imkânlarıyla bölgede. Şehirleri ayağa kaldırmak için ne gerekiyorsa yapılıyor.
Adıyaman’da, yaklaşık 5 bin konutun inşa edileceği, yeni bir Adıyaman’ın kurulacağı bölgeye gittik. Orada da ayrı bir hummalı çaba var. Hafriyat kaldırılıyor, bazı evlerin temelleri atılmış bile. Yetkililer 1 ay içinde çok sayıda evin kaba inşaatının biteceğini söylüyor. Adıyaman “Acıyaman” oldu, şimdi aslına dönmek, yeniden Adıyaman olmak için umudu yeşertiyor.
DAYANIŞMA OBASI
İstanbul merkezli United Grup isimli şirketin, Kahramanmaraş Kılavuzlu Dayanışma Obası’ndaki iftarına davetliydik.
Evet, “çadırkent” değil, “oba”…
Dünya Etnospor Konfederasyonu, Kırgızistan ve Kazakistan’ın da destekleriyle, içinde etkinlik alanlarının da bulunduğu 240 geleneksel Türk çadırını depremzedelerin hizmetine sunmuş. İçleri ferah, soğuğa ve yağmura dayanıklı çadırlar 228 aileyi barındırıyor.
Konfederasyon Başkanı Hakan Kazancı, deprem bölgesinde şu ana kadar 725 çadır kurulduğunu, kısa süre içinde çadır sayısının 2 bine çıkacağını ifade ediyor.
ÇOCUKLARI SEVİNDİRMEK
Deprem bölgesindeki en hayırlı iş çocukları sevindirmek olsa gerek… O sarsıntıları yaşamış, yakınlarını kaybetmiş, hatta kimi enkaz altından çıkmış, evsiz kalmış çocukların sevinmelerinden, gülmelerinden, neşeyle çığlık atmalarından daha değerli hiçbir şey yok.
United Grup, iftar ikramı sonrasında obadaki 400 kadar çocuğa saatlerce süren bir eğlence sundu. O saatler boyunca çocuklar her şeyi unuttular, doyasıya eğlendiler. Bir anne gelip, şirketin yöneticilerine dakikalarca teşekkür etti, dua etti. Depremden sonra çocukların ilk kez bu kadar eğlendiklerini, mutlu olduklarını söyledi. Deprem bölgesinde belli ki böyle bir eksiklik var. Çocuklara ulaşacak daha çok etkinliğe ihtiyaç var.
METANET
Depremin üzerinden 70 gün geçti. Bazı depremzedeleri çadırlarında ziyaret ettik, geçen süre sonunda ne durumda olduklarını sorduk, hallerini sual ettik.
Tek göz bir çadırda hayat sürmek elbette kolay değil. Yine de hallerine şükrediyor, müthiş bir metanet sergiliyorlar. Hükümete inanıyor, kalıcı konutlara geçecekleri günü umutla bekliyorlar. Kırgınlık, küskünlük, öfke, kızgınlık emaresi yok. Çok haklı olarak buruklar, kırılganlar ama acıyla yoğrulmuş Anadolu insanının o genlere işlemiş vakar ve metanetini taşıyorlar. Onlar dile getirmediler ama “unutmak” onlara yapılacak büyük haksızlık olur. Yaklaşan Ramazan Bayramı’nda hatırlanmayı ziyadesiyle hak ediyorlar.
BİLAL ERDOĞAN İLE KARŞILAŞMA
Kahramanmaraş’taki obada Bilal Erdoğan’la karşılaştık, iftar sofrasında bir süre sohbet ettik…
İlk günlerden itibaren bölgedeymiş. Oba çadırlarının kurulması başta olmak üzere birçok yardım faaliyetiyle bizzat ilgileniyor. Depremzedelere moral veriyor. Öncülük yaptığı STK’ların etkinliklerini koordine ediyor. En çok da gençlerle vakit geçiriyor, sorunlarını dinliyor, çözüm buluyor. Bütün bunları yaparken de tevazuundan hiç taviz vermiyor. Afetin büyüklüğünün farkında ama şehirlerin ayağa kalkacağına yürekten inanıyor ve umudunu etrafıyla paylaşıyor.
SÜREKLİLİK ÖNEMLİ
6 Şubat depremi sonrasında Türkiye tek yürek oldu, yardım olup bölgeye yağdı. Gerçekten hiçbir milletin sergileyemeyeceği bir dayanışma sergiledik. Ancak bu yardımlaşma ve dayanışmanın uzun soluklu olması gerekiyor. Yaraları sarmak, evsiz kalanları bir çatıya kavuşturmak, şehirleri ayağa kaldırmak vakit alacak. Deprem ve depremzedeler gündemimizden hiç çıkmasın. Ramazan ve ardından Ramazan Bayramı’nda hep aklımızda olsunlar. Özellikle de çocuklar… Bu bayramda şekeri en çok depremzede çocuklar hak ediyor. Unutmayalım, unutturmayalım…