Ali Karahasanoğlu’nun Yeni Akit’te yayımlanan konuyla alakalı köşe yazısı (11 Haziran 2019) şöyle:
Koç Gibi Bir Şirket Sıfır Vergiden Hiç mi Hicap Duymuyor?
Diyorlar ki: “Koç Holding’in şirketi Setair bir ticari kuruluş. Parasını alıp faturasını kesip KDV’sini ödediyse, sorun nerede? Adam kimle ticaret yapacağını da artık size mi soracak?”
İlk bakışta, haklı bir itiraz gibi görünüyor.
Ama kurcalayınca..
Pislik ortalığa saçılıyor..
Ne diyorlar?
“Parasını alıp!”
Biz de soruyoruz: “Parasını aldınız mı?”
Belgesini gösteremiyorlar..
Ne diyorlar? “Faturasını kesip.”
Biz de soruyoruz: “Faturasını kestiniz mi?”
Cevap?
“Ticari sırdır.”
Ne diyorlar? “KDV’sini ödedi ise”
Biz de soruyoruz: “KDV’si ödendi mi?”
Belgesini gösteriyorlar mı?
Hayır..
O zaman, onlar soruyordu, “Sorun nerede” diye.
Biz cevap verelim:
“Sorun her yerde!”
Onlar soruyorlar:
“Adam kimle ticaret yapacağını da artık size mi soracak?”
Biz cevaplayalım..
2018 yılında matrahsız beyanda bulundu isen.. Yani sıfır lira kurumlar vergisi tahakkuk ettirdi isen..
Evet, bana soracaksın, kiminle ticaret yapacağını.
Asgari ücretli sabit gelirlilerin bile yılda 6 bin liradan fazla vergi ödediği Türkiye’de, 600 milyon liralık demirbaşı olan bir şirket, sıfır lira vergi tahakkuk ettiriyorsa, 30 milyon asgari ücretli o şirkete soracak: “Kimi uyutuyorsun sen?”
Şaka yapmıyorum..
Koç Holding’in yaptığı açıklamadaki, şu ifadeleri okuyunca..
“Müşterilerimizin ticari sır niteliği taşıyan bilgilerine duyduğumuz saygıyla, daha fazla detay paylaşmayı iş ahlakımıza uygun bulmuyoruz. Oluşan mevcut gündem itibariyle bu durumu izah ediyor olmaktan ötürü de hicap duyuyoruz.”
Merak ettim..
“Hicap duyuyorlar”mış ya..
Müşterilerinin ticari sır niteliğindeki bilgilerini konuşmaktan bile hicap duyuyorlarmış ya..
Daha fazla detay sunmayı iş ahlakına aykırı buluyorlarmış ya..
“Bu şirketin eti ne, budu ne.. Ödediği vergi ne?” diye merak ettim..
Türkiye’nin en büyük holdingine ait Setair şirketinin sitesine girdim..
Özel jetler iki tane.
İki de helikopterleri var..
Bir de deniz otobüsü..
Son aldıkları jetin fiyatı 60 milyon dolar imiş..
Yuvarlak bir hesap yaparsak..
Şirketin envanterindeki malvarlığı..
Asgarisinden 200 milyon dolar civarında..
Koç gibi, her şeye para gözü ile bakan bir holding!
200 milyon dolarlık sermayeyi bir şirkete bağladı ise..
Ne kazanacaktır?
Ne kazanırsa, o şirketin faaliyetini sürdürecektir?
Araştırıp buluyoruz, vergi beyanlarını..
2016 yılında “sıfır lira..”
“Kazanamadık abi” diyor..
“Kazanamadık” deyince de..
“Sıfır lira” tahakkuk ediyor..
2017 yılında “45 bin liracık kazandık” diyor..
200 milyon doları kendi bankasına koysa..
Faizi tavsiye anlamında söylemiyorum ama..
Onların kolay para kazanmayı ne kadar sevdiklerini bilirsiniz.
O anlamda sorguluyorum: 45 bin liranın kat kat fazlasını, oturduğun yerden kasana koyarsın..
Geldik son yıla.. 2018 yılına..
2018’de ne kazanmışlar?
Yine matrahsız.. Yine sıfır lira..
Hani diyorlar ya..
“Havacılık sektöründe 1990’dan bu yana hizmet veren şirketimiz Setair, ticari bir işletmedir.”
30 yıla yakın süredir özel uçak taşımacılığında faaliyet gösteren bir şirketiniz..
3 yılın ikisinde, sıfır lira kazanıyorsa..
Hangi akıllı işadamı, o şirketi faaliyetini devam ettirir?
Ve daha önemlisi..
Müşterinin bilgilerini açıklamaktan hicap duyanlar..
“Matrahsız” beyanname doldurmaktan, hiç mi hicap duymazlar?
•
Diyorlar ki:
“Koç’tan açıklama:
Setair şirketimiz; ücreti mukabili, faturasını da keserek İmamoğlu’na uçak kiralamıştır.
Ama geçmişte başkalarına da (mesela 3 Mart’ta) Binali Bey’e de helikopter ve uçak kiralamıştır.”
Hani bu CHP’liler utanmasalar..
CHP’ye teşne olanlar utanmasalar..
Adaylarının özel jet ile Trabzon, Giresun, Samsun, Ordu, İstanbul, Dalaman seferleri karşılığında..
Yani nerede ise 3 günlük özel jet masrafları karşısında..
Binali Yıldırım’ın, aday olduğu İstanbul’un yapılaşma yoğunluğunu tespit için yaptığı yarım saatlik helikopter seferini aynı gibi gösterecekler..
Belki bir adım daha ileri giderler..
Kendilerine üç günlük özel jet tahsisini hatırlatanlara..
“Nanik.. Sizin adayınız Binali Yıldırım da.. Fatih’den, Kasımpaşa’ya taksi ile gitti.. Naaaaber?”
Koç açıklamasında geçiyordu ya: “İlaveten Sayın Binali Yıldırım’ın da 3 Mart’ta Setair’den kiralanan helikopter ile yolculuğu tercih ettiğini bu vesileyle ifade etmek isteriz.”
Tam şu kıvamda eklemeyi yapmışlar: “İlaveten Sayın Binali Yıldırım’ın da, 10 Haziran günü, seçim çalışmalara kapsamında Esenler’e giderken taksi kullandığını bu vesileyle ifade etmek isteriz.”
Ekrem’i sorarken, Binali’yi söylemek..
Jeti sorarken...
Helikopteri hatırlatmak..
Üç günlük tahsisi sorarken..
Yarım saatlik kiralamayı söylemek..
Koç’a da tam yakıştı!
Kimle iş tuttuklarını, itiraf etmiş oldular..
Bazı şeyleri gizlemek isterken, ayan beyan ortaya çıkardılar..
•
Trabzon, Giresun, Samsun, Ordu macerasını bitirdik..
Şimdi sıra geldi Dalaman’a..
Göcek’e..
Şimdi soru şu: “Ekrem İmamoğlu’nun, Koç’un jeti ile Karadeniz turu attığını öğrendik de.. Aynı jet ile.. Önce İstanbul’a gelip, orada muhabirleri bırakıp.. Ailesi ile Dalaman’a gittiğini öğrendik de.. Göcek’te hangi işadamının yatına bindi, onu henüz öğrenemedik?”
Koç’dan gelen cevap gibi..
Ekrem Bey de şimdi..
Lütfen..
“Özel hayat, o benim tatilim” diyecek..
Yesinler sizin özel hayatınızı..
Yesinler tatilinizi.
Göcek’te şununla bununla çektirdiğin fotoğrafların sosyal medyada yayınlansın..
Sıra “yat”a gelince..
İşadamları ile rant paylaşımı muhabbetine gelince..
“Özel hayat..”
Lüküs hayat..
Ne güzel ayak!..