Demedi demeyin!

Abdurrahman Dilipak

2012’ye hızlı giriyoruz demiştim.. Perşembe günü, eğer son anda bir Gatakulli olmaz ise, bir Genelkurmay Başkanı şüpheli olarak savcılıkta ifade verecek.. Bu arada Danıştay davası ile ilgili ulaşılan yeni bilgiler sonucu davanın seyri değişecek. Yeni gözaltılar, tutuklamalar.. Ve tabii Seyfi Oktay olayından açılan kapı, yargıdaki Ergenekon baskısının gün yüzüne çıkmasına sebeb olacak.

O zaman inşallah şu bizim 312 General davası da çözülür, Güven Erkaya davası, Çetin Doğan, Hurşit Doğan davası da.. MKE’de intihar süsü verilen cinayet davası da çok kişinin başını yakacak.. Hele şu Muhsin Yazıcıoğlu davası bir açılsın, arkasından, o yolu izleyerek faili meçhullerle ilgili bir dizi yeni dava açılır..

12 Eylül dosyası da açılacak şu günlerde, 28 Şubat da. Çevik Bir de ifade vermeye gelecek, Kenan Evren de Tahsin Şahinkaya da Büyükanıt da Karadayı da..

Media içindeki birtakım isimlere de gelecek sıra, sermaye, finans çevrelerindeki isimlere de. Daha petrol kaçakçılığı, uyuşturucu kaçakçılığına sıra gelmedi.

Kayıtdışı siyaset, kayıtdışı ekonomi ile beslenir.. Kara para, Mafia hesaplaşması daha başlamadı.. Yurtdışındaki hesap sahiplerinin hesaplarına girilmedi daha..

Siyaset ve bürokrasi dünyasında daha çok kişinin başı yanacak..

Finans dünyasında fırtınalar kopacak. Yargıda deprem yaşanacak.

Üniversitelerde dönen dolaplar, sahte bilirkişi çeteleri, sahte diplomalı, üst düzey bürokratlar meselesi gibi bir sürü pislik..

Demedi demeyin, 2012’de, dünyayı bilmem ama, Türkiye’de ve bölgemizde kızılca kıyamet kopacak.. STK dosyası açılmadı daha.. DTÖ’ler, yani demokratik kitle örgütleri, yani odalar, barolar, birlikler, özerk kurullar, sendikaların defteri açılmadı daha..

“Cemaat”lere de uzanacak bu iş, “Loca”lara da.. Şeyh de var kadrolarında bunların fahişe de.. Sağcı da solcu da Alevi de Sünni de İslamcı da var, laikçi de.. Yanar döner tipler de.. Olmayan yok ki. Bu işlerin bir de, dış ayağı var. Oraya gelmedi sıra..

TSK, MİT, Emniyet, MGK, hepsinin içinde geçmişle ilgili bir sürü soruşturulması gereken kişiler ve olaylar var.. Başbakanlık arşivi de gözden geçirilecek, Çankaya arşivi de, TBMM arşivi de.. Mustafa Kemal gerçeği de sorgulanacak, İstiklal Mahkemeleri de..

Rejimin yaşayan “kara kutusu” Demirel’e de gelecek sıra. Gün gelecek, Sezer’e de sıra gelecek. Göreceksiniz, Maraş, Çorum, Sıvas, Başbağlar davaları yeniden açılacak.. Menemen gerçeği ile de yüzleşeceğiz..

Said Nursi’nin mezarı da bulunacak, Şeyh Said’in mezarı da. Tıpkı İskilipli Atıf’ın bulunduğu gibi. Yakın tarih yeniden yazılacak, Çanakkale de Kurtuluş Savaşı da yeniden yazılacak.. Yavaştan, derinden, sindire sindire..

Belki bu işin çok hızlı seyretmemesinin bu faydası var.. Sosyal mediada, okullarda, radyolarda, televizyonlarda, internette bunlar konuşuluyor, tartışılıyor.

Sözün gücü gerçeklerin ortaya çıkmasına sebeb oluyor..

Yalanları savunanların ise niyetlerini, geçmişin günahının sorumluluklarını taşıyanların kim olduğunu görüyoruz.. Kimileri de, ortaya çıkan gerçekler sayesinde konumlarını yeniden gözden geçiriyorlar..

Def-i mazarrat celbi menafiden evladır. Bana kalırsa Anayasa ve diğer problemlerin hepsinden önce bu beladan kurtulmamız gerek ve sonra da aileyi ihya etmemiz, sonra bu tecrübelerin damıtıldığı yeni bir anayasaya ihtiyacımız var.

Bu işler çözülürse, terör ve ekonomik kriz, siyasi kriz de kendiliğinden dibe vurur.

Göreceksiniz, bu iş OYAK’la sınırlı kalmayacak. Askeri vakıflar, yabancı vakıflar, bazı kurumlar, İş Bankası gibi daha birçok kuruluşa dokunulacak..

Darbe dönemlerinde yağmalanan hazine arazilerine de bir bakmak gerek..

Devlet bir yandan şu yurtdışına kaçırılan paralara da el atsa.. Dubai, İsviçre, Cayman adaları, Amerika..

Bana kalırsa son dönemeç dönülmek üzere. Ve bir adım sonra kozmik odadasınız.

Selâm ve dua ile..

YENİ AKİT