Sinan Ön / Haksöz Haber
Yıllardır süregel bir tartışmamız var. Tartışmadan da öte beklentimiz. Yeni, sivil, insanı önceleyen bir Anayasa… “Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir” diye yazan bir mecliste milletin sözünün, fikrinin ve inancının bir değeri olsun istiyoruz. Dolayısıyla ,“Bizim değiştirilmesi teklif dahi edilemez maddesi ile sorunumuz var.”
Anayasal tecrübemizi 1808’de ilan edilen ve anayasal nitelikteki ilk belge olarak kabul gören, Sened-i İttifak anlaşmasına kadar götürebilmek mümkün. Bu belge ilk olması yanında, anayasal mantığımızı anlamamamız açısından da önemli çünkü giriş kısmında: “Sarsılan devlet otoritesini kuvvetlendirmek” amacına yönelik olduğu yazıyor.
Bu belgenin kabulünün üzerinden iki asırdan fazla geçti. Osmanlı’da Tanzimat ve meşruti monarşi tecrübesi yaşandı. Rejim değişti, Cumhuriyet ilan olundu. “Demokrasi benimsendi.” Yasama, Yürütme ve “Yargı”lama olmak üzere güçler ayrılığı ilkesi kabul edildi. Ancak hiç taviz verilmeyen bir olgu var: “Devlet otoritesini kuvvetlendirilmek…”