"Değerden yoksun bilgi her zaman yıkıcıdır…”

Yaşar Süngü geçtiğimiz günlerde hayatını kaybeden Ersin Nazif Gürdoğan'ın düşüncelerini irdeliyor.

Yaşar Süngü / Yeni Şafak

Ersin abi gitti düşünceleri kaldı

Ben onun makamında ve bulunduğu konumda olup da onun kadar mütevazı çok az insan gördüm. 2022 yılında sonsuzluğa uğurladığımız öykü ve deneme ustası Yeni Şafak yazarı Rasim Özdenören çok gezdiği ve gezdiği yerleri farklı bir bakış açısıyla anlattığı için ona zamanın seyyahı diyordu.

Onun en önemli özelliğini de şu cümlelerle anlatıyor Rasim Özdenören; “Ersin Nazif Gürdoğan rahat, kıskanmasız, açık ve hep veren el olma sevdalısı.”

Herkesin Ersin abi diye hitap ettiği bir insan olan işletme ekonomisi uzmanı Prof. Dr. Ersin Nazif Gürdoğan’ı İstanbul’dan Eskişehir’e ebedi yolculuğuna uğurladık.

**

Ersin abiyle ilk gazetede tanıştık. Sonra ortak alanımız olan ekonomi çevrelerinde sık sık görüştük. Hatta bir ara birlikte ortak bir proje üzerinde fikir alışverişi yaptık ama devamı gelmedi. 2016 yılına kadar Yeni Şafak gazetesinde köşe yazarlığı yaptı.

İktisat profesörü ve yazarı olan Ersin Nazif Gürdoğan’ın Teknolojinin Ötesi. Kültür ve Sanayileşme. Görünmeyen Üniversite. Kirlenmenin Boyutları Hicaz’dan Endülüs’e. Zamanı Aşan Şehirler. Günler Akarken. İki Dünyanın Hesaplaşması, olmak üzere 15 ayrı eseri bulunuyor.

**

Hakkında yazılan “Bir Güzel İnsan Ersin Nazif Gürdoğan” adlı kitapta kendisinden şöyle bahsediliyor;

“Yazılarında, hiç kimseyi kırmayan, mütevazı, çok geniş bir okuma evrenine sahip, kendini güncellemeyi başarmış, dünyanın gidişatını okuyabilen ve geleceğe yönelik öngörülerde bulunabilen bir aydın kimlikle karşı karşıya kalınmaktadır.

Nazif Hoca anlık tanışmaları kalıcı dostluklara dönüştürmede de oldukça mahirdir. İlişki yönetiminde ustadır. Candan ve samimi davranır.

Nazif Hoca’da; Yunus Emre’den, Taptuk Emre’den, Nasrettin Hoca’dan, Hacı Bektaş-ı Veli’den, Hacı Bayram-ı Veli’den mutlaka izler görürsünüz.

Çok geniş bir çevre, yardımseverlik, bilgiyi paylaşma, işi kolaylaştırma, zorluğu değil kolaylığı gösterme, tebessüm, hüsnüniyet; bunlar Nazif Hoca’nın alametifarikasıdır.”

**

Gezi yazılarında yaptığı gibi ekonomiye de farklı bakıyordu Ersin Hoca.

Onun yazılarını okuduğunuzda ekonomi mi yazmış kültürel bir yazı mı yoksa sosyolojik tespitlerin olduğu bir fikir yazısı mı olduğunu ayırt edemezdiniz.

Çünkü yazılarında hepsi vardı.

Onun için önemli olan ekonomik rakamların arkasındaki şeylerdi.

Ve insanı insan yapan değerlere şöyle dikkat çekiyordu;

“İnsani değerlere her zamankinden çok daha fazla ihtiyacımız var.

Nasıl tarım toplumları sanayi toplumlarına dönüşmüşse, sanayi toplumları bilgi toplumlarına dönüşmüşse önümüzdeki yıllarda da mutlaka bilgi toplumları değer toplumlarına dönüşmek zorunda.

Günümüzün en önemli güç kaynağı bundan böyle değerler olacaktır. Değersiz bilgi her zaman yıkıcıdır…”

“Dünyadaki bütün kuruluşlar aralarındaki yarışta, “Kazan Kazan” stratejisi izlerlerse, dünyanın kaynakları, bütün insanların zorunlu ihtiyaçlarını karşılar, herkes için hayatı kolaylaştırırlar. Ancak devletler gibi, kuruluşlar da güçlendikleri zaman, aralarındaki yarışta “Kazan Kazan” barış stratejisinden daha çok “Kaybet Kaybet” savaş stratejisi izlemeyi seçerler.

Bu yüzden insanlığın çoğunluğu, bolluk içinde değil, yokluk içinde yaşamaktadır.

İyilikleri özendirmede, kötülükleri önlemede yarışmak, bütün kuruluşların görevidir.

Kökleri “Kaybet Kaybet” olan ağaçların, meyveleri “Kazan Kazan” olmaz.

Kuruluşların yarışma dünyasında, kazananlar kazandıranlardır.

**

Ersin abiyi İsrail ve ABD hakkındaki düşünceleri ile uğurlayalım;

“İsrail’in iç ve dış politikasını Yahudi geleneği değil, Yirminci yüzyılın en bulaşıcı hastalığı olan ırkçılık belirliyor. Filistin topraklarını kan ve gözyaşı göllerine çeviren “Siyonizmdir.”

“İsrail Filistin’deki varlığını, Amerika’nın kayıtsız şartsız desteğiyle sürdürmektedir. New York’ta Tel Aviv’den daha çok Yahudi yaşamaktadır. Siyonistlerin kutsal şehirleri, Kudüs değil “Jew York”, olarak bilinen New York’tur.”

Yorum Analiz Haberleri

“Esed’in düşüşüyle Rusya 'süper güç' olmaktan çıktı”
Döktüğün kan yetmedi mi hala utanmadan konuşabiliyorsun?
"Suriye'den bize ne?" yaklaşımını besleyen körlük
Suriye devrimine çarpık ve indirgemeci yaklaşımlar
Yılbaşında normalleşen haram: Piyango