Dediler ki: "Ey babamız! Gerçek şu ki; biz gittik, yarışıyorduk... O esnada Yusuf’u kurt yemiş..."

“Akşam olunca ağlayarak babalarına geldiler. Dediler ki; 'Ey bahamız; Yusuf’u eşyalarımızın yanına bırakarak yarış yapmaya gitmiştik, o sırada onu kurt kapıverdi.'” (Yusuf 16- 17)

“Akşam olunca ağlayarak babalarına geldiler. Dediler ki; ‘Ey bahamız; Yusuf’u eşyalarımızın yanına bırakarak yarış yapmaya gitmiştik, o sırada onu kurt kapıverdi. Ama biz doğruyu söyleyenler olsak bile sen bize inanacak değilsin.'" (Yusuf Suresi 16-17)

Yüreklerindeki o korkunç kıskançlıklarından başka bir şey düşünemediklerinden, doğru düzgün bir yalan bile uyduramamışlardır. Oysa, Hz. Yakub’un Yusuf’u yanlarında götürmelerine izin verdiği anda, içlerindeki o korkunç dürtüleri denetleyip gemlemeyi başarabilselerdi, tüm bunları yapmamış olabilirlerdi. Ancak, bir daha bu fırsatı ele geçiremeyiz korkusuyla, hemen bu işi bitirmekten başka bir şey düşünmemişlerdi. Onların ne denli acele ettikleri, kurt yalanından başka bir şey uyduramamalarından da anlaşılıyor. Hz. Yakub onlara, Hz. Yusuf’u kurtların yemesinden korktuğunu, bu konuda özellikle dikkatli olmalarını kendilerine daha dün tembihlemiş olmasına karşın, hemen ertesi gün Yusuf’u kurtlara yem etmiş olmaları, hiç de akla yatkın bir kılıf değildi.

Onların bu noktada ne yaptıklarını ayetlerdeki biçimiyle görelim:

“Akşam olunca ağlayarak babalarına geldiler.”

“Dediler ki; 'Ey bahamız, Yusuf’u eşyalarımızın yanına bırakarak yarış yapmaya gitmiştik, o sırada onu kurt kapıverdi.'”

Yalan söylediklerinin besbelli olduğunun kendileri de farkındadırlar. Nitekim bu yüzden şöyle diyorlar:

“Her ne kadar söylediğimiz doğru ise de bize inanmayacaksın.”

Söylediğimiz doğru da olsa, sana hiç de inandırıcı gelmeyecek. Bizden kuşkulandığından ötürü, söylediğimizi inandırıcı bulmuyorsun.”

Hz. Yakub, gerek izlenimlerinden, gerekse yüreğinin kendisine fısıldadığı sözlerden Hz. Yusuf’u kurtların yemediğini anlamıştı. Resmen oğullarının bir düzmecesiyle karşı karşıyaydı. Oğulları düzmece bir öykü, olmadık bir hikâyeyle yaptıklarını örtbas etmeye çalışıyorlardı.

FİZİLALİL KUR’AN

Kur'an Haberleri

Hüküm, yanlızca Allah’ındır. O, kendisinden başkasına kulluk etmemenizi emretmiştir
"Ey zindan arkadaşlarım, birbirinden ayrı Rabler mi daha hayırlıdır, yoksa kahhar olan bir tek Allah mı?"
"Allah’a herhangi bir şeyi şirk koşmamız bizim için olacak şey değildir"
“Doğrusu ben, Allah'a iman etmeyen, ahireti de tanımayanların ta kendileri olan bir topluluğun dinini terkettim."
Zindan arkadaşları Yusuf'a dediler ki: "Bu rüyalarımızın ne anlama geldiklerini bize anlat”