HAKSÖZ HABER
Gelecek Partisi heyeti, Türkiye’nin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın imzasıyla İstanbul Sözleşmesi’nden çekilmesini Danıştay’a taşıdı.
Partinin genel başkan yardımcıları ve kadın üyeleri, İstanbul Sözleşmesi’nin feshinin iptali için bugün Danıştay’a başvuruda bulundu.
Danıştay’a verilen dava dilekçelerinin ardından açıklama yapan Gelecek Partisi Genel Başkan Yardımcısı Seren Yıldız Öztürk, İstanbul Sözleşmesi’nin sadece kadını değil, ailenin tüm üyelerini koruduğunu öne sürdü.
Sözleşmeden çıkmayı hata olarak gören Öztürk, sözleşmenin yeniden hayata geçirilmesi talebinde bulundu.
Kadına karşı şiddeti önlemek iddiasıyla uzun bir süredir Türkiye gündemini meşgul eden İstanbul Sözleşmesi, nihayet feshedildi. Laik, seküler, sol ve Kemalist çevrelerin hararetle savunduğu bu sözleşme, kadın haklarını öne çıkardığı gibi aynı zamanda cinsiyetsiz toplum ve sapkınlığa da yasal bir zemin bulma çabasını yansıtıyordu.
İstanbul Sözleşmesi’nin feshedilmesinin seküler çevreleri rahatsız etmesinin anlaşılır bir yanı var. Ancak, maneviyatçı, muhafazakâr ve mütedeyyin kadrolara sahip Gelecek Partisi’nin bu sözleşmeyi savunmasının nasıl bir gerekçesi var?
Davutoğlu ve ekibi, hem Türkiye’deki seküler kesimi memnun etmeye çalışarak hem de siyasi hesaplar için ifsada ses çıkarmayarak nasıl bir “Gelecek” sağlamayı umuyor?
İstanbul Sözleşmesi’nde Deva Arayanlar
Siyaset arenasında yeni olan DEVA Partisi de İstanbul Sözleşmesi’ni savunan partiler arasında. Başta Genel Başkan Ali Babacan olmak üzere parti temsilcileri ve üyeleri, kararın imzalanmasının ardından şiddetli tepkiler gösterdiler.
DEVA Partisi Kadın Kolları Başkanlığı, İstanbul Sözleşmesi’nin feshinin iptali için imza kampanyası başlattı.