Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi Toplantısı'na katılmak üzere Viyana'ya gelen Davutoğlu, Avrupalı Türk Demokratlar Birliği (UETD) Avusturya şubesi tarafından, uluslararası öğrenci derneği WONDER'de konferans verdi. Büyük devletlerin tarihe bıraktıkları izlerle anıldığını söyleyen Davutoğlu, Viyana başta olmak üzere dünyanın birçok ülkesinde şehitler bulunduğunu aktardı. Her yurt dışı gezisinde ilk olarak şehitlikleri ziyaret ettiğini belirten Davutoğlu, "Şehitlere vefa borcumuzu ödemeden biz yeni bir siyasi idealin temsilcisi olamayız" diye konuştu.
Vizyonu olan ve karar verebilen ülkelerin yükseleceğini, diğerlerinin vizyonu olmayıp karar veren ülkelerin yerinde sayacağını, vizyonu olmayan ve karar vermeyen ülkelerin ise düşüşe geçeceğini savunan Davutoğlu, "Hamdolsun Türkiye hem stratejik vizyona sahip hem de çok cesur kararlar alabilen bu anlamda kararların gereğini yapabilen güçlü ve muktedir bir ülkedir. Bunun arkasındaki sır özgüven, meşruiyet ve vizyondur" ifadelerini kullandı.
"ASIL HEDEF HALKIN ÖZGÜVENİNİ SARSMAK"
Türkiye'de yaptıkları esas devrimin özgüven devrimi olduğunu ifade eden Davutoğlu, son 12 yıl içinde halkın kendine güvenmeyi öğrendiğini, her meselenin altından kalkabileceğini ve her sorunu çözebileceğini gördüğünü söyledi. Gezi olayları ve 17 Aralık operasyonunun asıl hedefinin "halkın özgüvenini sarsmak" olduğunu aktaran Davutoğlu, "Hiç heveslenmesinler bu millet bir kere ayağa kalktı mı bir daha yerinde duramaz özgüveni sarsılmaz. Özgüvenimizin sarsılmasına izin vermeyeceğiz.
Şimdi siz gelin muhasebe yapın. Bir çözüm sürecini yaşadık. Son bir yıldır hiçbir ailenin ocağına evlat acısı düşmedi. 30 yıllık yarayı kapatmaya çalıştık, kapattık ve inşallah kapatacağız. Birileri bundan rahatsız oldu. Türkiye'nin yumuşak karnı olarak bu meselenin devam etmesini isteyenler 2013 yılında çözüm sürecine başlamamızdan rahatsız oldular. Rahatsız olabilirler ama bilsinler ki ezelde kardeş olan bu milletin arasına bir daha fitne sokamayacaklar. Ebediyete kadar sokamayacaklar" dedi.
Türkiye'nin IMF'ye son borcunu ödediğini hatırlatan Davutoğlu, "Allah bu milleti bir daha değil namerde merde dahi muhtaç etmesin. Çünkü borç alan talimat alır. Borç alanın başı dik olmaz. 2013'te bunu için hedef alındık" ifadelerini kulandı.
Türkiye'nin kudretini artıracak adımlar attıkça saldırılara maruz kaldıklarını anlatan Davutoğlu, mezhep, etnisite ve ideolojik farklılıkları gündeme taşıyarak 75 milyonun arasına fitne sokacak problemlerin kışkırtılmaya çalışıldığına dikkati çeken Davutoğlu, "30 Mart seçimlerinde yedikleri tokada rağmen estirmeye çalışanlar var. Sanki Türkiye krize düşmek üzere olan bir ülke, sanki Türkiye her an kaosun içine düşecek bir ülke. Her gün haberlerine bakın. Bunu pompalıyorlar. Her gün Türkiye'de neredeyse bir kriz haberi çıksa mutlu olacaklar. Hiç heveslenmesinler. Madem bu milletin özgüveni yeniden inşa edilmiştir. Allah'ın izniyle bu millet onları temsil eden insanlara sahip çıkacaktır. Bu özgüvenimizi hiç kaybetmeyelim. Türkiye'den ne haber gelirse gelsin emin olun ki çok sağlam bir zemine basıyoruz. Bizim bastığımız coğrafya da sağlamdır, tarih de sağlamdır, vicdanımız hepsinden sağlamdır. Kim ne haber getirirse zerre şüphe kalbinize ve beyninize düşmesin. Devletimizi ve milletimiz de kuvvetlidir ve kimse halel getiremeyecek. Biliyorum bazen Türkiye'deki haberleri kaygı ile izliyor olabilirsiniz. Hiç kaygı duymayın . Hakk'a ve halka hizmet için yola çıkanlar hiçbir şeyden korkmaz hiçbir zorluk karşısında eğilmezler, ezilmezler" dedi.
ALMAN CUMHURBAŞKANI JOACHİM GAUCK'A MESAJ
Almanya'da NSU cinayetleri sonucu hayatını kaybeden 9 Türk vatandaşın yakınlarını ziyaret ettiğini söyleyen Davutoğlu, Alman polisinin ırkçı çeteler yerine yakınları katledilen insanlardan şüphelendiğini öğrenince çok rahatsız olduğunu ifade etti.
Alman Cumhurbaşkanı Joachim Gauck'in Türkiye ziyareti sırasında yaptığı açıklamalara da değinen Davutoğlu, "Eğer bir Alman Cumhurbaşkanı Türkiye'ye gelip yanlış bilgilerle 'Türkiye'nin geleceğinden kaygı duyuyorum' gibi bir söz sarf ederse biz de her Alman şehrine gider 'Neonaziler dolayısıyla, Almanya'nın geleceğinden kaygı duyuyoruz' deriz. Biz misafirperverliği ile tanınmış maruf bir milletiz, gelene her türlü ikramı yaparız. Sayın Başbakanımız da Sayın Cumhurbaşkanımız da en iyi misafirperverlikle karşıladı, iki saate yakın başbakanımızla konuşup orada ikna olduktan sonra bir misafire yakışan o millete hakkını vermektir.
Her türlü misafirperverliği yaparız ama kimsenin bu milletin onur ile oynamasına izin vermeyiz. Bizim için kimse kaygı duymasın. Bu millet hiçbir zaman sömürge olmadı. Kendi kaderine her zaman sahip çıktı ve gerektiğinde sahip çıkar. Bu millet için kaygı duyacak tek merci milletin kendisidir. Başka da kimsenin ne kaygı duymaya hakkı var ne kaygıyı sözle ifade etmeye hakkı var. Eğer kaygı duyacaksak Avrupa sokaklarına nüfuz etmiş olan ırkçılıktan kaygı duyalım, İslamofobiden kaygı duyalım, kundaklanan Türk evleri dolayısıyla kaygı duyalım, duvarlarına hakaretler yazılan mescitler dolayısıyla kaygı duyalım. Saygı görmek isteyen saygı gösterecek bize ama kimse bize ikinci sınıf Avrupalı muamelesi yapamaz" ifadelerini kullandı.
Hiç kimsenin halkın huzuruna gitmeden güç kullanma meşruiyetine sahip olmadığını ifade eden Davutoğlu, "Ne paralel yapılara ne de halkın iradesine karşı paralel irade ortaya koymaya çalışanlara izin veririz. Bunlar olmaz, bunlar yaşanmayacak. 30 Mart'ta yüksek katılımla bu ülkenin insanı şunu söyledi: Yeter söz de karar da milletin. Bundan sonra da sadece milletindir" dedi.
Türkiye'nin dünya mazlumlarına sahip çıktığını, adaletsizliklere karşı sesini yükselttiğini ve bu yüzden durdurulmak istendiğini aktaran Davutoğlu, vizyonlarının Türkiye'nin yakın coğrafyasıyla sınırlı olmadığını vurguladı. Davutoğlu, "Bizim coğrafyamız acizlerin coğrafyası değildir, bizim coğrafyamız merhametli olanların coğrafyasıdır" diye konuştu. Konuşmasının ardından Davutoğlu, UETD üyeleri ile hatıra fotoğrafı çektirdi.
Yeni Şafak