İyad Kuneybi’nin kızının vefatı üzerine kaleme aldığı yazıyı Fetih Medya’dan Muhammed Atta’nın Türkçe çevirisiyle aşağıya iktibas ediyoruz:
Sara’nın İyileşmesi İçin Dua Etmemiş miydik?
Dr. Iyad Kuneybi
Kızımın fotoğrafını yayınlayıp tedavisi ile meşgul olduğumdan yazı yazamayacağımı açıkladığımda binlerce kardeş ve bacı onun için dua etmişti.
Belki bazıları şu soruyu soruyor olabilir: “Niçin Allah dualarımıza icabet etmedi?”
Bu, sürekli kabul olunmadığını zannettiğimiz dualarımızla ilgili sorularımıza bir örnektir.
Şunu söylemek isterim: Mutmain olun. Allah’ın izni ile dualarınıza isteklerinizden daha güzel şekilde icabet olundu!
Vallahi kardeşlerim, Allah Sara’nın olumlu psikolojisi, sabrı ve tahammülü ile dualarınıza icabette bulundu.
Gerçekten çok zor evrelerden geçti. Hastalığının tekrar tekrar yenilenmesi acı haberlerini duydu. Bir aşamada ayağının tamamıyla kesilmesinden başka bir ümit bulunmadığını öğrendi. Bazen ağlıyor, göz yaşlarını siliyor, sonra sanki bir şey olmamışçasına yaşamına ve canlılığına geri dönüyordu. Ben ve annesi haberlerin kederini yeni gelen daha kötüleriyle yüklenmeye çalışırken, onun konuyu basite almasına şaşırıyorduk.
Onu hiç bir dert taşımayan bir kimse gibi gülerken görüyorduk.
Okul defterini süslüyor, kişisel gelişim kurslarına katılıyor ve tüm bunlarda azimli, istekli ve olumlu davranıyordu.
Dualarınıza bundan daha fazla nasıl icabet olunabilir?
Hatta hastalığının şiddetlenmesiyle Allah’a olan yakınlığı daha arttı. Hastaneye girmeden önceki son günlerinde ramazan gecelerinde namaz kılmaya çok düşkündü.
Hastaneye girmeden iki gün önce yanına gittim. Nefes alırken zorlanıyordu. Yaralı ayağını kanepe üzerine koymuştu. Eğilerek tabletten Kur’an okuyor ve teheccüd namazı kılıyordu.
Vefatından sonra defterlerini ve kağıtlarını incelediğimizde şu yazıları gördük:
“Seni seviyorum ey Allah’ım. Ve seni razı etmek için çabalıyorum. Bunda bana yardımcı ol.”
“Ey Rabbim, beni dosdoğru yoluna ilet.”
Duaya bundan daha güzel nasıl icabet olunur?
Sara şifadan ümidini kesmedi. Hatta son duasında şunu yazmıştı: “Ey Rabbim, şifamı hızlandır. Ey Rabbim, bana şifa ver, hastalığımı gider.”
Ölümün yaklaştığını hissettiğinde, ‘niçin Allah bana icabet etmedi?’ demedi.
Benden cennet ve güzellikleri ile ilgili ayetleri duymak istedi. Ayetleri okumamadan sonra, kesik ve cılız sesiyle bana şöyle dedi: “Baba, aklıma bir fikir geldi. Niçin bu konuyla ilgili bir ders dizisi yapmıyorsun?”
Son anına kadar olumluydu.
Duaya bundan daha güzel nasıl icabet olunur?
Sonra Allah onun hikayesinin birçok kimsenin hidayetine vesile olmasını takdir etti. Allah’tan, bunun, onun iyilik terazisine konulmasını diliyorum.
Duaya bundan daha güzel nasıl icabet olunur?
Ahiret merkezli olduğumuzu, Allah katında olanın daha hayır ve kalıcı olduğunu ve “bu dünyahayatının ancak bir oyun ve eğlenceden ibaret olduğunu” hatırladığımızda, Allah’ın dualarımıza ve Sara’nın duasına, bizim ve Sara’nın temenni ettiğinden daha güzel şekilde icabet ettiğini anlarız.
Bu, İslam’ın kemalidir; Allah’ın senin için seçimine teslim olman ve senin kendin için seçtiğine tercih etmen.
Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem) şöyle buyurur: “Bir kimse Allah’a bir duada bulunursa, mutlaka ona icabet olunur. Ya bu dünyada acil olarak ona isteği verilir, ya onun için ahirete azık olarak saklanır, ya da duası kadar günahları bağışlanır. Bu, bir günah, akraba bağını kesme duasında bulunmadığı ya da acele etmediği sürece böyledir.”
Sahabeler: “Ey Allah’ın resulü, nasıl acele eder?” diye sordular. Şöyle buyurdu: “Şöyle der: Rabbime dua ettim, ama bana icabet etmedi.”
Allahu Teala duana nasıl icabet edeceğini kendisi seçer. Onun senin için seçimi, senin kendin için seçiminden daha hayırlıdır.
Allah hakkında hüsnü zanda bulunun ve ona dua edin. Sizin için seçtiği icabet şekline güvenin.
“Rabbiniz şöyle buyurdu: Bana dua edin, ben de size icabet edeyim.”
Bilin ki, tüm noksanlıklardan münezzeh olan O Allah istenilenlerin en cömerdi ve verenlerin en hayırlısıdır.
Hamd alemlerin Rabbi olan Allah’adır.